2-2

54 4 0
                                    

bölümü buğün paylaşmıyacaktım aslında dha uzun yazıp Olaylar yapıcaktım ama fazla bekletmek istemedim.

RESİM Tolga

Arabaya biri bindiğini içeriye soğuk dolunca anladım ama yinede gözlerimi açmadım. 

Uykum daha da derinleşince hülyalara daldım.

Gözlerimi açtığımda hala arabada olduğumuzu anladımıştım.

Kafamı şoför koltuğuna çevirdiğimde küçük çaplı bir çığlık attım. Tamam. Bayağa bildiğiniz anırdım sayılır.

"Senin ne işin var burda ve kaç saattir uyuyorum?" diyip yerimde doğruldum.Ah! belim tutulmuştu. 

Camdan dışarıya baktığımda evimin önünde olduğumuzu farkettim.

"İnsan eve kadar taşır dimi. Belim tutuldu burda GDO'lu Hıyar." dediğimde yine cevap vermemişti. 

Doruk'a hakaret ettim ve cevap vermedi! Yaşanılası bir şok geçiriyorum

.Tolga ah! elime bir geçersen yüzünde oluşacak hasardan sorumlu değilim.

Hareket edip arabadan indiğimde "Dur" dedi. Anlamsızca kapıyı kapattıp."Efendim, doruk" dedim . 

Gözlerini gözlerime sabitleştirmişti.

"Onu, yani Batuhan'ı gerçekten istiyerek mi öptün? Çünkü ona karşılık vermiştin ve..."diyip sustu.Hem yapmamı istiyor şimdi de soruyordu.

"Sen benim sorularıma cevap vermezsen bende senin sorularına cevap vermem" diyip kollarımı birbirine kenetledim. 

"Tamam yanıtlıcam "diyip iyice bana döndü .

" Tolga'dan ben rica ettim bırakmak için.Ve 4 saattir uyuyorsun" dedi. Bende cevaplarımı vermek için derin bir nefes aldım.

"Unutma savaşı kazanmak istiyorsan düşmanını iyi tanımalısın onu tam burdan " kalbinin olduğu yeri göstererek "Vurmalısın" dedim.  

"2-2 Oldu  ve Batuhan'ı istiyerek öptüm ama hissederek değil. Bu oyunu sen başlattın Bay bitch ben bitiririm" dediö.Oha ya bildiğiniz felsefe -edebiyat- yaptım çocuğa.

 Arabadan inip eve doğru yürüdüm. Eve hiç giresim olmasada adımlarımı hızlandırdım.Arkamı döndüğümde çoktan gitmiş olduğunu farkettim.

 Dersin bitmesinin üstünden 5 saat geçmişti.  Yİğit merak etmiştir normal olarak.

Anahtarlarımı ceplerimde aradım ama bulamamıştım heralde arabada düşürmüştüm. 

Bu yüzden kapıyı çaldım. Kapıyı açan Yiğit'in kaşları çatıktı yine.

 "Bu saate kadar nerdesin kurs biteli kaç saat olmuş sen eve yeni teşvik ediyorsun."

Az nefes al.

" İçeride kurstan arkadaşın var seni bekliyor" Son cümlesi hariç onu dinlemiyordum. 

Kurstan kim ziyaretime gelebilirdi ki. Açelya olmazdı ozaman ismini kullanırdı. 

İçeri girmeden Yiğit beni durdurup " Akşam yeni ortağımla yemek yiyeceğiz sende geliyorsun " dediğinde pek umuramadım. Tek umursadığım şey içeride kim olduğuydu.

Gözlerime şaşkınca açtığımda bunun burda hangi yüzle olduğunu anlamaya çalıştım.  

Yavaşça ona yaklaşıp karşısında ki koltuğa  oturdum. "Neden geldin" dediğimde.

"Bak bilmiyordum. yani... özür dilerim.... ama bu sana karşı nazik davrancağım anlmına gelmez... yine de Doruk'a yaklaşmıyacaksın." akıllanmadı mı bu.Onu şikayet edebiliridim ama etmedim .

6 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin