Sonum

28 4 1
                                    

Doruk

Gözlerimi araladığımda aslında hiç açmak istemiyordum , yaşamak bile istemiyordum ki ben sevdiğim  yokken ne yapabilirdim. Yaşamın nasıl tadını çıkartırdım. Gözlerimle odayı taradığımda kimse yoktu.

Kendimi normalden daha iyi hissediyordum.Ayağa kalktım kendimde bu gücü bulabiliyordum. Kolumdaki serumu çekip kenara bıraktım.  Ağır adımlarla oda dan çıkmak üzereyken Bora ile kapıda karşılaştık . "Abi napıyorsun! Dinlenmem lazım"

"Bora kendimi iyi hissediyorum beni ona götürür müsün?" Kafasını sallayıp "Üstünü değiştirelim " dedi. Tekrar odaya geçip üstümü değiştirdim. O sırada Bora doktorla konuşmaya gitmişti. Kapı tıklanınca "Gir" dedim  sesimi ne kadar duyduysa. 

Bora içeri elinde bir zarfla girdi. " Abi bunu Asmin ameliyata  girmeden önce vermişti bana , sana vermem için" 

Bir kaç dakika duraksadım bi Bora'nın elindeki zarfa bir de Bora'ya bakıyordum. Zarfı elinden alıp cebime koydum. Beraber okuyacaktık onun yanında oda duysun bana yazdıklarını benim ağzımdan.

Yarım saat sonra bir mezarlığa gelmiştik. Küçük bir yerdi  etrafta rengarenk çiçekler vardı. Mezarlıkta olmamıza rağmen çiçekler bunu yansıtmıyordu. Arabada duran gülleri alıp Bora'yı bekledim.  Önden gidip bana mezarı gösterdiğinde kalbime sanki bıcak saplıyorlardı.

"Ben sizi yanlız bırakıyım. Arabada bekliyorum" diyip uzaklaştı yanımdan.

Dizlerimin üstüne çöküp elimdeki gülleri yanına koydum. Ağlıyordum ,içten içe  bende ölüyordum , kanserden daha kötü bir acıydı bu  kötü hissettiriyordu yanımda olmadığı için boşluk oluyordu.

Cebimdeki mektubu çıkarttım. "Görüyormusun sana doya doya sevgilim diyemeden gittin. Benim gitmem gerekirken sen gittin. Sana doya doya sarılamadan, öpemeden gittin. " burnumu çektiğimde ağladığımı farkettim. "Bana mektup bırakmışsın. Beni dinle yazdığın mektubu sen yokken nasıl acı çekerek okuduğumu duy. Seni ne kadar sevdiğimi, sana yakın olmak için saçma bir  savaş başlattığımı ,  benden uzaklaşma diye sert şeyler söylediğimi, sen anlama diye içim içimi yediğini...."  daha fazla konuşmadan mektubu açıp okumaya başladım.

"Merhaba diye başlamamalıyım  dimi , Elveda sevgilim. Ne kadar yakışırdı sana 'sevgilim'  demek.  O kelimeyi senden duymak. Ne kadar güzeldir kim bilir. Seni seviyorum.Nasıl mı seviyorum?

Kimi zaman nefes almayı unutuyorum. Yanımdayken bile özlüyorum seni. Sen öyle bir büyüyorsun ki içimde gün geçtikçe ben giderek sen oluyoru. Nasıl mı seviyorum seni iyi dinle bak. 

Delicesine nefret edersin. içinde bildiğin bütün küfürleri sıralamaya başlarsın. Daha sonra gözlerinin içine bir bakar ki eriyip  bitersin. Sanki daha önce küfür eden  sen değilmişsin gibi bildiğin tüm küfürler yok olur biranda. Geriye sadece bir tek şey kalır. Yanlız gözleri. Sonra özlemeye başlarsın deli gibi. Her baktığın yerde onu görmek istersin. Dünya daha bir güzel gözükmeye başlar. Yasak olduğunu bile bile sevmeye devam edersin.  Yeri gelir adını  anmaya korkarsın. Biri ya duyarsa   ya oda severse onu diye.

Gözlerimin daldığı tek ter gözlerin olmuştur çoktan.. Bak işte ben seni böyle sevdim. Benim için üzme kendini sevgilim üzüpte beni parçalama buralarda.

Her zaman senin yanındayım, kalbinde taşı beni Sevgilim...."

Gözyaşlarımı durduramıyordum. Elimden neden bir şey gelmiyordu. Bağırıyordum " Ölemezsin, Ölmemeliydin" hiç durmadan tekrarlıyordum. 

Bora yanıma gelip "Abi gidelim istersen doktordan da zor izin aldık." dediğinde  ne yapıcağımı bilmiyordum.

Bir kaç saat sonra hastane odasındaydım. Hemşireden kağıt kalem alıp  yatağın yanında duran masaya geçtim.  Kağıda damlayan gözyaşımla yazmaya başladım.

"Elveda deme sevgilim. bir gün mutlaka gelicem yanına bulucam seni orda da.

Ama duramıyorum sensiz burda.  Yanına gelmek için biraz acele etsem  erken kavuşsak birbirimize. Biliyorum çok kızarsın bana.

Durduramıyorum kendimi her dakka ağlıyorum. Ağlasam geçer mi girsem yatağa açsam müziği dolsa gözlerim sen gelsen aklıma düşünsem eskileri hayaller kursam ssen gelsem yanıma  sarılsam ağlasam  söylesene ağlasam geçer mi geçerdi sevgilim sen benim huzurmdun gittiğinden beri huzursuzum ağlamaktayım üzülmekte en çokta acı çekmekteyim  ben neyin  nasıl bir şeyin içindeyim bilmiyorum bildiğim tek şey seni delicesine sevdiğim ve bir sorum olacak fazla konuştum biliyorum tek bir sorum var ama  Ağlasam geçer mi??"

Elimdeki kağıt kalemi masaya bırakıp yatağa yattım. Ağlamaktan yorulmuştum. Evet ama susmıcaktım. Cezamı böyle cekecektim.  Gözlerimi kapatıp hayallere daldım. Ne kadar birlikte olduğumuz süre sayısı az da olsa   yeterdi. Belki görürdüm Sevgilimi rüyamda . Onun umuduyla daldım uykuya..

Yeni  bölüm Vote sayısı arttığı zaman gelicek  +20  

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

6 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin