7.Bölüm - Yanıyorum

16.1K 1K 44
                                    



-Yanıyorum-

Flashback...

Sabah gözlerimi açtığımda yanımda uyuyordu. Gün ışığıyla beraber sarı saçları daha da parlıyordu. Hayatımda gördüğüm en yakışıklı adamdı diyebilirim. Yavaşça kalkmaya çalıştım, o anda arkamdan gelen acıyla küçük bir çığlık attım. Elimle ağzımı kapatıp, ona baktım. Ejderha sırtını bana dönerek uyumaya devam etti.

"Uhm Unicorn.."

Rüyasında beni mi görüyordu?
Gülümsedim.
Arkamdan gelen acıyı umursamamaya çalışarak yataktan kalktım. Yerlere saçılmış olan kıyafetlerimi topladım ve yavaşça giyinmeye çalıştım. Tanrım bu acı katlanılmazdı! Sonra yatağın etrafından dolaştım, onu uyandırmadan güzel yüzünü izlemeye başladım. Bu haksızlıktı. Kalbimin kuş misali çırpınmasına neden olan bu adamı geride bırakmak zorundaydım.

"Üzgünüm Ejderha seninle olamam. Başkasıyla evlenmek üzereyim." Sesim bir fısıltı gibi çıkmıştı.
Dudaklarına belli belirsiz bir öpücük kondurup, hızla odadan çıktım. İki adım atmıştım ki kendimi yerde buldum. Girişim çok acıyordu.

"Lanet olsun Yixing neredesin saatlerdir seni arıyorum." O anda bana doğru gelen Jongin'i gördüm. "J-jongin çok k-kötüyüm. Lü-lütfen yardım et!"

Ağlamaya başladım. Neden bilmiyorum ama kendimi durduramıyordum. Sanki ruhumu teslim etmiş gibiydim. Ondan ayrılmak içimde yeşeren bütün çiçekleri öldürmüştü. Neydi bu neden böyle hissediyordum ki? Jongin hızla beni kucağına aldı ve odamıza götürdü. Beni duşa soktu. O an vücudumda oluşmuş olan kırmızı lekeleri gördü. Nasıl olduğunu anlayacak kadar zeki biriydi. Ona yaşadıklarımın hepsini anlattım. Bana çok kızdı. Tanımadığım biriyle birlikte olmamdan hoşlanmamıştı. İki ağrı kesici aldım ve otelden ayrıldık. Bir saate kadar uçağımız kalkacaktı ve ben onunla aynı otelde olmak istemiyordum.

Flashback end...

*

Günümüz...

"Aman tanrım ne yapacağız peki?"

"Bilmiyorum ama bu bebeği doğurmak istiyorum Soo. O benim son şansım."

"Ne? Ne demek bu?

"Ben hemofili hastasıyım ve doktor sadece bir kez doğum yapabileceğimi söyledi. İkinci bir şansım olmayacak. Vücudum kaldıramayabilirmiş."

"Aman tanrım! Çok üzgünüm Yixing. O zaman doğurmalısın. Ona bakabilirsin."

"A-ama ailem başkası ile evlenmemi istiyor ve birkaç gün sonra onunla tanışacağım."

"Tanrım! Tanışmak mı? S-sen evleneceğin insanı tanımıyor musun?"

"Hayır, tanımıyorum. Aileler karar verdi. Bizde uymak zorundayız."

"Bu....bu....?"

"B-bilmiyorum. O kişiye her şeyi anlatacağım. Bunu bile bile benimle evlenirse sorun yok! Bu bebeği doğuracağım Soo. Onu istiyorum. Bu bebek bana hediye gibi, o kişiden kalan tek şey."

"Yoksa sen?"

"E-evet o-onu unutamadım. Hatalıyım sabah kalkıp gitmemeliydim ama ailem beni başkası ile evlendirecekken onunla olamazdım. Aileme karşı gelemem."

"Anlıyorum. Jongin'e anlattın mı? Haberi var mı?"

"E-evet var. A-ama bana çok kızgın. Y-yani hamile olduğumu henüz bilmiyor."

Çok çaresiz görünüyordu. Ona yardım etmeliydim. Hızla ayağa kalktım ve bir asker edası ile konuşmaya başladım. "Tamam, bir çözüm yolu bulacağız üzülme Yixing." Dolu gözleri gülümsemeye çalıştı ve ayağa kalkıp bana sarıldı. "T-teşekkür ederim Kyungsoo."

Strawberry CakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin