21.Bölüm - Değerli Popom

14.2K 1K 135
                                    



-Değerli Popom-

"Do Kyungsoo yine mi siz. Bu kez problem nedir?" Tanrım yine mi aynı doktor?

"Şey..doktor bey ben bir yüzük yuttum." Adam kaşlarını kaldırdı ve elini çenesine koyup ovmaya başladı. Şaşırmış gibi görünmüyordu.

"Hm..ben yine bir yerinizi kesersiniz diye düşünmüştüm." Dalga mı geçiyordu? Kafamı çevirip Jongin'e 'hepsi senin suçun' bakışı attım. "Her neyse. Hemen filmini çekelim. Hemşire hanım ilgilenir misiniz, sonra ne yapacağımıza karar vereceğiz."

Doktor filmime baktı ve yüzüğün çoktan bağırsaklarıma doğru ilerlediğini söyledi. Kendimi şanslı saymalıymışım yoksa daha tehlikeli sonuçlar doğabilirmiş. Eve gidip tuvalette nöbet tutmamı söyledi mutlaka sonuca ulaşacakmışım. Gelmişken dikişlerimi de almak istediğini söyledi. Sonrası için dikkatli olmamı ve kendime zarar vermememi özellikle belirtti. Burada da sert bir şekilde Jongin'e bakıp gözlerimi devirme isteğimi geri çevirdim. Zaten yeterince rezil olmuştum.

Eve gelip evlilik yüzüğümün bağırsaklarımdan geçip bana ulaşması için beklemeye başladık. Ben klozete oturmuş elimde telefon oyun oynarken Jongin hemen yanı başımda elinde gazete günün haberlerini okuyordu. Sıkılmaya başlamıştım zaman geçmek bilmiyordu.

"Müshil falan mı içseydim acaba?" Jongin kafasını kaldırmadan itiraz etti.

"Hayır, Soo bunu kabul edemem doktorun dediğini yapacağız doğal yollarla çıkmasını bekleyelim." Kafasını gömdüğü gazeteden kaldırmadan ekonomi sayfalarında yaptığı keşfe devam etti.

"Bulmaca sayfasını verir misin?" Jongin hemen yanında duran ek sayfayı alıp bana uzattı. "Kalem?" Sonra gömleğinin cebinden bir kalem çıkartıp elime tutuşturdu. "Hazırlıklı gelmişsin." Yine tepkisizdi okuduğu şeye göz atma gereği hissettim. Kafamı uzatıp tekrar baktığımda yeni çıkarılan vergi yasalarıyla ilgili haberleri okuduğunu gördüm. Tanrım ne sıkıcı ama! "Lanet olsun yüzük!" Jongin birden kafasını kaldırıp bana baktı sonunda dikkatini çekebilmiştim.

"Ne? Ne oldu çıktı mı kalk bakayım?" Heyecanlanmıştı çıkarttığım şeyi görmek ilgisini çekmişti.

"Hayır, Jongin daha çıkmadı ama eğer burada oturursam zaten onu göremeyeceğiz. Yüzüğüm gidecek bir kovanın üstüne mi otursam?" Neden daha önce düşünemedim eğer yüzüğüm giderse evlenme teklifini kabul edemem. Kahretsin!

"Bebeğim bırak gitsin daha iyisini alırım söz veriyorum. Hem burada beklememizin nedeni sağlığın açısından onun çıktığını görmek zorundayız." Dudaklarıma bir öpücük kondurup gazetesine geri döndü. Bende bulmacama dönüp bilmediğim soruları bildiklerimle doldurmaya başladım.

Sabaha kadar Jongin'le tuvalette nöbet tuttuk. Çok zorlu saatler yaşadık. Jongin beni neşelendirmek için laptopu tuvalete taşıdı ve elimizde mısırlarımızla eğlenceli bir film izledik. Günün ilk ışıklarıyla beraber yüzük sonunda değerli popomdan çıktı. Altın yumurtlayan bir tavuğa benziyordum. Yumurtladığım yüzük çıkardığım diğer değersiz şeylerle birlikte sifonun çekilmesi ile beraber kaybolup gitti. Gözlerim dolmuştu Jongin'e bu teklifi yenilemesini ve bu kez yiyecek bir şeylerin içine koymamasını milyon kere söyledikten sonra uykuya daldık.

Sabah ilk uyanan ben oldum. Jongin hemen yanı başımda uyuyordu. Nefes alırken çıplak göğsünün inip kalkışını izledim. "Tanrım seni neden bu kadar çok seviyorum?" Bilmiyorum sanki onu sevmek için yaşıyordum. Bir insanı sevmeniz için bir nedene ihtiyacınız yoktur. Nedensiz yere de sevebilirsiniz. Karşılık beklemeden seversiniz. Benim sevgim karşılıksızdı benim sevgim masumdu. Biz beş yaşında bu hisleri kabul edecek kadar birbirimizin farkındaydık. Önce güven duyduk sonra sevginin en saf haline büründük, son olarak kalbimize işledik ve aşkı ortaya çıkardık. Ona olan aşkım sonsuzdu.

Strawberry CakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin