Özgür Ruhlar (Yazarı Öldü Hikaye Yarım Kaldı)

Temizlik Ve Güvenlik 1.0.8

Merhabalar ve iyi okumalar. 😃😃😃 💜💜💜...

##################################
&&&&& BERK'DEN &&&&&

Sabaha kadar yatmadım ve televizyon izleyip sigara içtim. Güzel bir kahvaltı hazırladım kendime, son 1 haftadır yediğim en iyi kahvaltıydı bu sanırım.!

Kahvaltıdan sonra evi daha detaylı gezmeye başladım, daha önce fark etmediğim loş ışıklı bir çalışma odası olduğunu gördüm. Odaya girdim, bir çalışma masası, bir bilgisayar masası ve masa üstünde bir masaüstü bilgisayar. Bir kitaplık, ve bir dolap içinde çeşitli kırtasiye ürünleri olan, ve yeni yeni farkettiğim büyükçe bir akvaryum. İçinde su olmasa rahatlıkla içine sığabilirdim.

Çalışma masasına oturdum ve üstünü incelemeye başladım. Bir dizüstü bilgisayar, bir kalem kutusu(içinde çeşitli tükenmez ve kurşun kalem vs olan), iki defter ve bir kaç dağınık kalem kağıt vardı. Masaya ait olan çekmeceyi açtım ve içinde balıklar için yem, bir kaç cd, bir kaç tane hafıza kartı ve flaş bellek ve son olarakta bir tablet, olduğunu gördüm balık yemini alıp balıklara yem vermeye başladım nasıl oluyorda halen bu kadar canlı olduklarını anlayamıyordum, muhtemelen bir kaç günde bir eve uğruyorlardı.

Her neyse bunun bi önemi yoktu ama bu akvaryum ve balıklar aklıma bir fikir getirmişti. Bu fikirle birlikte aklıma dün geceden beri aşağıda duran adam geldi bu çalışma odasını artık kilitli tutacaktım ama bu iş anahtarla olacak gibi değildi. Daha farklı bir yöntem bulmalıydım.

Bu fikirlerle mutfaktan bir parça ekmek aldım ve bir tane de elma alıp aşağıya indim. Boynumdaki anahtarlardan birini alıp kapıyı açtım ve anahtarı boynuma geri asıp içeri girdim. Ben içeri girince gözlerinin karanlığa alıştığını tahmin ettiğim emlakçı karanlıkta bana döndü ve yalvarmaya başladı. Yanına gidip tek elini çözdüm ve elmayla birlikte ekmeği ona uzattım.

Çok acıkmış olmalı ki hemen yemeye başladı. Daha ona ne verdiğimi anladığından bile şüpheliydim. Işıkları açtım ve hızla yemek yiyip bana tuhaf tuhaf bakan emlakçıya döndüm. Kolumdan saate baktım ve saatin 15.41 olduğunu gördüm. Bir sigara yaktım ve emlakçıyı izlemeye başladım.

Bana korku dolu gözlerle bakıyordu, yemek yiyişi yavaşladı. Çünkü gözü masanın üstünde ki işkence aletlerime kaymıştı. Elinde ki neredeyse bitmiş olan elma düştü ve diğer elini kurtarma girişimine başladı. Bu sırada elimde ki sigara neredeyse bitmşti. Ona yaklaşıp sigarayı boynuna tek hamlede bastırıp söndürdüm. Ani bi hareketle başını çevirdi, elimi çektim ve açıkta olan elini tutup zorla zincire geri bağladım.

- Eminim burada neden bulunduğunu daha anlayamamışsındır, gerçi anlamanda gerekmez. Ama bir kaç saate öleceğini düşününce anlatmakta zarar yok.

Son söylediğimle tabir yerindeyse gözleri fal taşı gibi açıldı.
- Ne ? Diyebildi, zorlanarak.

- Ne yani beni halen tanıyamadın mı? Ben berk karaca her yerde aranan berk karaca.

-Peki ama bana neden bunu yapıyorsun? Beb sana hiç bir şey yapmadım. Dedi ağlamaklı bir sesle.

-Çok aptalsın. Polis izimi sürüp seni bulacaktır ve sende yerimi onlara göstereceksin.

-hayır, hayır bunu kesinlikle yapmayacağım lütfen bırak gideyim, yalvarırım.

Elime ufak bir bıçak alıp yanına gittim ve kulağına iyice yaklaştım.

-söylemeyebilirsin ama söyleme riskin de var, ve ben risk almayı sevmem hemde hiç. Dedim ve elimdeki bıçakla sağ bileğinde ki damarlarını kestim.

kan fışkırmaya başladı ve bu sırada acı bi çığlık attı. Bende bu sırada sol bileğindeki damarlara bıçağı iyice bastırıp derin bir kesik attım, diğer kolundan daha fazla kan fışkırdı. Ve bağırmaya başladı.