Buğulu Cam Netliği[3.1]

343 24 5
                                    

Jisoo, aniden kendisine gelen soru ile gözlerini büyüttü ve şaşkın bakışlarını Jinyoung Abi'ye çevirdi. Jinyoung Abi ilk Jisoo'nun rahatsız olduğunu düşünmüş olmalı ki telaşla

-Eğer rahatsız oluyorsan söylemem
dedi.
Durumu yanlış anlamış olacak ki Jisoo bir tebessümle aniden lafa atıldı

-Yoo yoo, o yüzden değil aklıma başka bir şey takılmıştı da,
dedi gülümseyerek. Ve hemen ardında

-Sanki bi abim daha varmış gibi düşünmemiştim daha önce

dedi. Bir 'abim daha varmış' der demez Jinyoung Abi düşünceli bir hal aldı.

-Aileni seviyorsun değil mi?

-Elbette, onlar benim her şeyim.

-Onlardan ayrılırsan acı çekersin değil mi?

-Tabi ki bu da soru mu.

Onların bu diyoloğunda Jisoo'nun son dediklerinden sonra bırak Jinyoung Abi'yi onun bu hayatı için benim bile canım acıdı. Yoksa Jisoo fark etmeden onun kalbini kırmış olabilir mi?

-O halde neden onlardan şüphe duyuyorsun?

Gelen soru ile birlikte Jisoo şaşakaldı. Ne diyeceğini bilememişti.

-Sığınacak, sevincini ve üzüntünü paylaşabileceğin, sana iyi bakan ve seni seven bir ailen varken.. Neden sonunda ne olacağını bilmeksizin yapıyorsun bunu? Eğer gerçek ailen olmasa bile en azından bir ailen var. Onları neden kaybetmeye çalışıyorsun?

Ailesel meselelerde duygusallaşıyor olmalıydı. Sonuçta ben hatırlamadığımdan çok kafama takmıyorum, ama o herşeyi hatırlıyor ve biliyordu. Belki de bu yüzden abimle iyi anlaşıyorlardı.

-Jennie

İsmimi duyduğumda hızlıca başımı ona çevirdim.

-Jimin'in kurs ders kitabını verir misin geç kalmayayım

-T-tamam hemen getiriyorum.

Kitabı verdiğimde tam teşekkür ederek çıkarken aniden duraksadı.

-Jennie hoşçakal. Sen de hoşçakal... Kardeşim.
dedi tebessümle. Eminim ki kendisini ağlamamak için tutuyordu çünkü bu gülümsemesi buruk bir gülümsemeydi. Jisoo da gülümseyerek,
-Hoşçakal, Abi. demekle yetindi.

O gerçekten iyi bir insandı. Çektiği onca acıya rağmen hala ayakta ve gülümsemesi buruk olsa da yüzündeydi. Ona hayranlık duyuyorum..

-20 Ağustos 2017-

Çıldırmak üzereydim. Dün akşam dokuz gibi gelmesi gereken abim sabah olmasına rağmen hala gelmemişti. Ne kadar ararsam arayayım telefonu da açmıyordu. Telaştan gece uyumamıştım. Ya bir zarar gelmişse? Ben onsuz nasıl yaşayabilirim ki? Sinirden saçlarımı yolacak duruma gelmiştim. Şarjı dolmuş mu diye baktığım telefonumun şarjının dolduğunu görünce hızla çekip abimin numarasını tuşladım. Saat 21:00'dan beri telefonu kapalıydı. Telefonun çaldığını anladığımda istemsizce yüzümde bir gülümseme oluştu. Abimin telefonu çalıyordu, tamam ama.. Abim nerede?

Belki abimin yerini biliyordur umuduyla direk Jinyoung Abi'yi aradım. Uzun bir süre çaldıktan sonra telefonu açtı. Derin nefes alıp veriyordu ve burnunu çekiyordu. Kahretsin. O yine ağlıyordu.

-Alo?

-Alo? Efendim Jennie?

-Şeyy Abimi gördün mü kurs çıkışından beri telefonlarımı açmıyor.

-Abin benim yanımda merak etme.

-Ş-şey acaba eve ne zaman geleceğini sorabilir misin?

-Ben de sormak isterdim ama..

-Ama?

-Ben seni sonra arasam Jennie? Yalvarırım. Şuan konuşabilecek durumda değilim.

-P-peki. Sen nasıl istersen.

-Anlayışın için teşekkür ederim, sana minnettarım.
dedi ve telefonu kapattı. Bir yandan abim emin ellerde diye seviniyor bir yandan Jinyoung Abi ağladığı için üzülüyordum. Peki ya... Peki ya abime bir şey gelmişse ve o yüzden ağlıyorsa... Telefonda konuşurken arkadan insan sesleri geldiğine göre.. Hastanede olmalı!

Gardıroptan rastgele bir kot pantolonu ve arkasında 7 yazan yeşilimsi bir sweatşörtü üstüme geçirdim.
(Y:N= 7+Yeşil IGot7s anladı ^^)

Hızla telefonumu, kablosuz şarj aletimi ve spor çantamı da alıp evden dışarı çıktım. Acelem olduğundan ayağıma sadece beyaz bir spor ayakkabı giymiştim. Alelacele kapıyı kitledim ve büyük bir hızla merdivenlerden indim. Tamamen dışarı çıktığımda aklıma gelen ilk hastanenin yoluna yöneldim.

'Seul devlet hastanesi'

Karşımdaki tabelayı gördüğümde soluk soluğa kalmıştım. Nefesimi de düzene soktuktan sonra 'gerisini kader gösterecek" diyerek hastane kapısından içeri girdim. İçerisi çok yoğun dezenfekten kokuyordu. Bu kokuya alerjim olduğundan ağzımı kapatmaya çalıştım. Yürürken hafifçe sendeledim. Başım döndü. Kendime geldiğimi düşündüğümde tekrar yürümeyi denedim tam o sırada yeniden başım döndü ve gözlerim kararmaya başladı. En son hatırladığım şey, Jinyoung Abi'nin gözleri dolu bir şekilde karşı taraftan koşarak yanıma gelmesi ve "Jennie! Jennie!" diye bağırışıydı.

 En son hatırladığım şey, Jinyoung Abi'nin gözleri dolu bir şekilde karşı taraftan koşarak yanıma gelmesi ve "Jennie! Jennie!" diye bağırışıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Y:N=Fotoğraf tam uymadı ama idare ediverin)

Bir bölümün daha sonuna geldik📝 Düşüncelerinizi yoruma bırakmayı unutmayın😉 İyi hafta sonları🌹

Kimsesizler/ MYG&KJNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin