Özet ~~~~
O kadar insan kulağı yersen tabi sağır olmazsın. Pislik seni (yazar çarpıldı dldld).
MJ: Ahh kusura bakma.
SG: Önemli değil. Bir şeyler yapmak ister misin?
MJ: Ne gibi?....
~~ ~~~~~~~~~~~~~~ ~~ ~~~~~~~~~~~~~~~~ ~~~~~~~~~~~~~~~~
Suga sayesinde nefret ettiğim yer olan okul kütüphanesi'ne gelmiştik. Hayır git kırtasiyeden kitap evlerinden al. Kütüphane'de okumana ne gerek vardı ki?
Bir süre sonra elinde 2 kitapla geldi. Birinci kitap Aşk konuluydu. Yani kız kaçar erkek kovalar. Diğer kitap ise Aksiyon'du. Neden ben aşk ile ilgili kitap okuyorum ki?...:
MJ: Ben onu okusam olmazmı?
SG: Olmaz
MJ: Niyeymiş o? Ben aşk kitaplarını sevmem.
SG: Bende sevmem.
MJ: Yaa bana ver o kitabı..
SG: Hayııııır.
MJ: Lüüüütfeeeeeeen.
SG: Bağırma bağırma. Kütüphane burası. Düğün yeri değil.
MJ: Kitabı vermezsen çığlık atarım.
SG: Sakın sakın. Al.
MJ: ehuehuehuehu aldım işte.
SG: Sakat gibi niye gülüyosun.
MJ: Bilmem ehuehuehu
SG: Cidden kafayı tırlatmışsın.
MJ: Aynen kkkk.
Gülmeyi kesip kitapları okumaya başladık. Kitaba o kadar dalmışım ki, Suga'nın dürtmesiyle anca kendime geldim. Daha sonra kalkıp eve doğru yürümeye başladık. Tabi şansız ben, giderken taşa takılıp düştüm. Tabi benim gibi birinin nasıl arkadaşı olsun. Bana yardım etmek yerine yere oturup bana gülmeye başladı...:
MJ: Çok mu komik. Sen düş bakalım. Yardım edersem adım Min Jae değil.
SG: Ya ama kkkkk çok komik kkkk düştün kkkk.
Daha sonra kaldırıma oturup dizime baktım. Hayvan gibi kanıyordu. Suga yanıma gelince öküzün trene baktığı gibi dizime baka kaldı. AHH SALAK BEN O BİR VAMPİR VE ŞU AN BENİM DİZİM KANIYOR. Hemen diğer tarafa döndüm. O ise kafasını sağa sola sallayıp kendine gelmeye çalıştı....:
MJ: S-sorun y-yok ben iyiyim.
SG: Tamam hadi kalk gidelim uykum geldi.
o kadar hızlı söylemişti ki 2-3 defa aklımda tekrar ettikten sonra anladım (adam rapçi ne bekliyon dafsd). Daha sonra ellerim yardımıyla ayağa kalktım. Eve doğru vardığımızda el sallayıp gitti. Ben ise kapıyı annemin açması için 2 saat bekledim. Daha sonra uykulu gözlerle kapıyı açtı...:
MJ: İnsan kızının gelmesini beklerdi dimi.
A: İki dakika dalmışım geç hadi.
MJ: İki dakika dalmışa benzemiyo ama neyse.
Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girer girmez odama uçtum (normal insanlar yürür bu kız uçuyo afsdasdf). Pijamalarımı giyip yatağa uzandım. Çok yorulduğum için direk uyuya kalmışım....
~~ ~~~~~~~~~~~~~~ ~~ ~~~~~~~~~~~~~~~~ ~~~~~~~~~~~~~~~~~ ~~~~~~
Sabah saat 05:30
İlk defa alarmın sesi olmadan kalkmıştım. Kıyamet kopacak heralde. Neyse banyomu falan yaptım. Kahvaltı yaptıktan sonra saçlarımı kurutup hafif dalgalandırdım. Okul kıyafetlerimi giydim. Çantamı ve telefonumu alıp aşağı indim. Anne ve Babamı öpüp evden çıktım. Şansa bak ki Suga'da evimin önünden geçiyomuş. Seslenip beni beklemesini söyledim. Sonra yanına doğru koştum. Okula doğru biraz konuşup gelmiştik.
Sınıfa çıkınca herkes bir yere toplanmıştı. Kafamı kaldırıp baktığımda sınıfa yeni biri gelmişti. Ama neden herkes onun etrafındaydı. Ben geldiğimde bana böyle yapmadılar.
Zil çalınca herkes yerine oturdu. Öğretmen geldi. Ve kıza kendini tanıtmasını söyledi.
DE: Meraba arkadaşlar. Adım Kim Da Eun. Buraya İtaewon'dan geldim.
Kız güzeldi aslında. Ama bende güzeldim derdim ama değilim. Gözlüklü bir kız niye güzel olsun dimi. Neyse zilin çalması ile karnımın guruldaması bir oldu. Evde kahvaltımı da yaptım neden acıktım acaba. Neyse kalkıp kantine indim. Tost alıp sınıfa çıktım. Keşke çıkmasaydım. Suga ve Da Eun yan yana oturuyolardı. Kız Suga'nın içini düşücekti. İstemsizce kalbim acıdı. Olamazdı değilmi? Yani ben Suga'ya aşık olamazdım.
Ahh bal gibi de seviyorum. Kendimi niye kandırıyorum ki? Daha sonra Suga beni gördü. Ama yanıma gelmedi. Kızla konuşmaya devam etti. Tabi beni kim severki. Okulda arkadaşım bile yok denecek kadar az. Sınıfa girip tostu çantama koydum. Defter, kalem ve silgi alıp arkadaki bahçeye gittim.
Gözüm biraz dolmuştu. Salak gibi birde ağlayacak mıydım? Tabi ki hayır. Çiçeklere bakıp birini kopardım. Pembe ve beyaz renklerdeydi. Çiçeği saçıma takıp bir şeyler karalamaya başladım. Daha sonra zilin sesiyle kendime gelip deftere baktım. Yok artık. Karaladığım şey bildiğin Suga'ydı.
Kağıdı yırtıp yere attım. Hızlı adımlarla sınıfa girdim. Yine yan yanaydılar. Onlara bakmadan sırama geçtim. Sanırım Suga'ya küsmeliydim. Kız dediğin nazlı olur dimi. Bir parça kağıt koparıp içine "Benle konuşmasan iyi edersin. Yoksa seni döverim. 2 arkanın çaprazında oturan kız.." topu yuvarlak yapıp öğretmene baktım. Telefonla uğraşıyordu. Fırsat bu fırsat deyip Suga'nın tam kafasına kağıdı attım. Atmamla dönmesi bir oldu. Daha sonra yere düşen kağıdı açıp okudu. Arkasını dönüp benim sırama baktı ve sırıttı. Ben ise ona dil çıkarıp kollarımı birbirine bağladım...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Okul çıkışı saat 15:46
Çantamı sırtıma takıp hızlı hızlı yürüdüm. Suga ve Da Eun ise bütün gün yan yana oturup ikisi gezmişlerdi. Tabi Da Eun Suga'nın vampir olduğunu bilmiyodu. WTF? BENDE BİR VAMPİRE AŞIK OLDUM ÖYLE Mİ?? Ahh cidden malım. Arkamı dönüp baktığımda yine o ikisi birlikteydi. Çıldırmak üzereydim ama her neyse. Yolları ayrıldı. Suga'da yanıma yaklaşmaya başlayınca eve doğru koştum. Evin önüne gelince..:
MJ: BENLE KONUŞMASAN İYİ EDERSİN. BÜTÜN GÜN YALNIZ KALDIM. O YÜZDEN SİNİRİMDEN SENİ DÖVEBİLİRİM.!
SG: E gel döv o zaman hadi burdayım. (tam burda spring day dinlerken suganın kısmı geldi ahh bebeyim)
MJ: BEKLE!
SG: tamam
Eve çıkıp üstümü değiştirdim. Dar bişeyler giymedim. Bol siyah T-shirt ve gri eşofman. Elime de küçük iğne aldım. Hani Şu akupuntur iğnesi. İnsanı kitliyomuş. Ama bazı bölgelere uygulanabiliyomuş sadece. Bende bacak kısmına yapıcaktım.
Ayakkabılarımı giyip aşağı indim. İğneyi elime sakladım. Ona yaklaşınca..:
MJ: Gözlerini kapat.
SG: Öldürme de.
MJ: Tamam.
Gözlerini kapatınca iğneyi hışımla bacağına batırdım. Çığlık atıcaktı ki Akupuntur iğnesi yüzünden kımıldayamadı. Daha sonra kafasına fiske vurup gittim. Eve çıkınca camdan baktım. İp gibi duruyodu. İyi oldu ona. Beni yalnız bırakmak neymiş öğrensin....
