2 yıl sonra
Bu gün hayatımda ki en güzel günümdü. Sevdiğim adam, benim olacaktı...
Evet. Biz evleniyorduk. Onunla ömür boyu birlikte olacaktık. Ne kadar heyecan verici. Değil mi?
Gelin odasında annemle birlikte ağlaya ağlaya oturuyorduk. Cidden şu an ağlaması değil sevinmesi gerekiyordu.
Kapı yavaşça açıldı, ve içeri Suga girdi. Beni görünce minnak gözleri kocaman olmuştu. Tabi benim gözlerim de onun gözlerinden farksızdı. Bir insana beyaz Damatlık bu kadar mı yakışır?
Yanıma doğru gelince annem gülüp odadan çıktı:
SG: Min Jae... Melek gibi olmuşsun hayatım.
MJ: Sende.
SG: Hadi gidelim herkez bizi bekliyor.
Kolunu kıvırıp benim girmemi bekledi. Elimi kolunun içine atınca ikimizde odadan çıktık.
O an kalbim duracak gibi oldu. Bütün herkezin gözü bizdeydi. Babam... Babam neden ağlıyordu. Çocukluğumdan beri onu ağlarken görmemiştim. Ve ilk defa görmemde biraz kalbimr dokunmuştu.
Bize ayrılan masaya doğru gelince Suga sandalyemi çekti. Ben oturunca o da yanımdaki yerini aldı.
Klasik nikah sorularını sorduktan sonra Seun Ah bana bağırdı:
SA: Ayağına bas! Ayağına bas Min Jae!
Onu duyar duymaz hemen ayağına bastım. Sanırım çok sert basmışım. Basınca bağıracaktı ki kendini tuttu ve ayağına baktı. Topuklu ayakkabıyla basmıştım haklı kocacığım kkkk.
Düğün bitiminde herkez dağılmış bizde annemlerle vedalaşıp kendi evimize gitmiştik. Eve girince normal çiftler hani şu şeyden yapar ya. İşte biz o şeyden yapmadık. Bizimki daha farklıydı:
SG: Hadi avlanalım karıcığım. Orda bir sürü insan vardı. Hele bide sonda sarıldılar. Ahh o an kendimi tutmasam bitmiştik.
MJ: Ehuehuehueheuheu
SG: Bak yine sakat gibi gülmeye başladın. Ne kadar anormal bir çiftiz gözüm yaşardı...
MJ: Aynen ehuehuehuehu.
Bana bakıp tchtchladıktan sonra üstümüzü değiştirip evden çıktık.
Bana bakıp elimi tuttu ve gülümsedi:
SG: Bundan sonra yanından ayrılmayacağım Gerizekalı'm..
MJ: Bende benim pamuk suratlı kaptanım :)
(SON)
