Annemin Suga ile geçirdiği vakitten haberi yoktu sanırım. Tam 4 saattir konuşuyolardı. Artık Suga bana kaş göz işareti yapıp beni kurtar diyodu.
Tabiki kurtarmicam. Çok kötüyüm ya. Babam gelene kadar buradasın Suga bey:
SG: Ee şey Anneciğim ben bir lavaboya gideyim.
A: Tabi damadım. Kızım kocana lavaboyu göster.
MJ: Aish! Anne şimdiden-. Her neyse.
Suga ile birlikte lavaboya giderken bi anda durduk ve beni hızla duvarla arasına aldı. Gözlerimi hiç olmadığı kadar açmıştım:
MJ: Ya annem duyucak düzgün dursana.
SG: Bişey olmaz. Tam 4 saattir senden yardım istiyorum ama senden bir hareket bile yok. Anneni ısırsaydım o zaman görürdün. Acıktım ben.
MJ: Hey sakın aklından bile geçirme. dolabımda hastaneden aşırdığımız kanlardan vardı. Sen geç ben sana vişne suyu diye getiririm.
SG: Tamam benim akıllı karıcığım.
Deyip dudağımdan öptü. Tam koluna vurucaktım ki koşarak merdivenlerden indi. Ama ben sana sonrs göstermezmiyim.
İlk odama gidip kan dolu poşeti aldım. tişörtümün içine saklayıp mutfağa indim. Kurabiye pasta gibi şeyleri tabağa koyup içeri götürdüm. Anneme normal vişne suyundan koydum. Suga'ya ise kan koydum. Umarım annem anlamaz:
MJ: Evet tatlılar da geldi. Hadi tatlı yiyin de tatlı konuşun.
Bu lafımdan sonra Suga bana öyle bir bakış attı ki, sanki kalkıp boğacakmış gibi. Artık annem çocuğu hayatından bezdirmiş:
A: Siz şimdi vampirsiniz dimi.
SG&MJ: Evet.
A: Benim torunum da mı vampir olucak.
SG: Sanırım.
A: Tüh ya. Güneşe çıkabilir mi ki?
SG: Olgun bir vampir olana kadar evet.
A: Hah iyi o zaman. Biz onla parka gidicez. gezmelere gidicez. Uyy Anneannesi pek de sever onuu.
MJ: Anne şu an daha olmayan bir çocuk için dediklerine bakarmısın.
A: İlerde olucak ama.
MJ: Tamam işte. Bu sözlerini de ilerde söylersin.
A: Kızım bi susarmısın.
Annrm bunu dedikten sonra Suga gülmemek için kendini zor tuttuğu ap açık ortadaydı. Bi şurdan çıkalım da.
Akşama doğru Suga gitmişti. O gittikten yarım saat sonra babam gelmiş, annem ona da herşeyi anlatmıştı. Babam beni çok sevdiği için annem gibi bana kızmadı.
Sabahtan beri de kan içmediğim için Suga'ya mesaj attım:
JaeJae: Suga. Ben acıktım.
MinMin: Tamam. Hazırlan 2 dakikaya camının önündeyim.
JaeJae: Camımın önümü? Aşağıda beklemek varken neden daha ekşınlı yapıyosun ortamı.
MinMin: Ekşın yoksa, Suga'nın hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
JaeJae: Ah yesinler.
MinMin: Yemesinler. Sonra kiminle evlenecen.
JaeJae: Üff tamam hadi ben hazırım.
Camın tıklatma sesini duyunca telefonda olan gözlerimi cama diktim. Eliyle gel işareti yapınca hemen camı açıp yanına geçtim:
MJ: Aşağıda bekleyemedin dimi.
SG: Üf yine mesele hadi bende acıktım seni yemeden hastaneye hemen gidelim.
Tam gidecekken kolundan tuttum:
MJ: Ben artık hastaneden değilde, gerçek bir vampir gibi avlanmak istiyorum.
SG: Ekşın diyosun ha. Tamam.
MJ: Ama geçen senin olayın gibi birini öldürmeden.
SG: O yanlışlıkla oldu bikere.
MJ: Her neyse. Hadi gidelim.
Hızla bir binanın çatısına zıplayıp bir insanın geçmesini bekledik. Sokak ıssız olduğu için pek geçen olmuyordu.
Bir süre sonra bir kadın geçerken Suga bana gözüyle onu işaret etti. Hızla kadının üstüne atlayıp boynuna yöneldim. İhtiyacım olan kanı içtim.
Daha sonra kadına baktım. Kımıldamıyordu, nefes almıyordu. Ne yani? Şimdi ben katil mi olmuştum?....
