*Yukarıdaki müziği açarak okuyun. İyi okumalar :).
3 Sene sonra"Hocam sizi dışarıda bekleyen birisi var."
"Tamam kuzum ben gidiyorum. Sende küçük arkadaşlarına parmak ucunda durma egzersizleri yapmalarına yardımcı ol."
Zila bale Stüdyosu'nun kapısını açtı dış kapıya doğru ilerleyince kendisiyle yaşıt olan kuzeni Dide'yi gördü."Hoş geldin Kuzum."
Diyerek kardeş gibi büyüdüğü kuzenine sarıldı ve stüdyonun önünde küçük mavi,pembe sandalyelere oturdular.
"Ne istersin canım? Kahve,limonata..."
"Ben limonata alayım."
"Kuzey... Kuzey..." diye seslendi Zila öğrencisine.
"Buyrun hocam."
"Bize mutfaktan bir limonata bir su getirir misin? Zahmet olmazsa."Öğrencisi Kuzey stüdyonun mutfağına giderek aşçıdan Limonata yaptırmasını istedi ve büyük soğuk içecek dolabından su kaptı,limonatayı yapan aşçıdan aldığı gibi bahçeye çıktı ve masaya bıraktı Zila öğrencisine teşekkür etti ve Dide'ye döndü.
"Ne oldu abla neden çağırdın beni buraya?" Aynı yaşta olmalarına rağmen Dide her zaman Zila'ya abla derdi.
"Dide,ben Fransa da balerin yetiştireceğim bir sahne işleteceğim."
"Sahne...İmkanların yetecek mi? Hadi açtın diyelim bu stüdyo n'olacak?"
"Ben bunu üniversitemde ki en iyi hocalardan birine söylemiştim 3 sene önce,o da müdürle konuşmuş ve 3 senedir istediğim o sahne yapılıyor. Bunu yapmalarının sebebi ise şehirde ve Türkiye de bütün yarışmaları kazandım benim sayemde okulun adı ünlendi. Bu stüdyoyu zorluklarla açtım. Öğrencilerimi bir gururla eğitiyorum ve bunun için sana da ihtiyacım var."
"Sana nasıl yardım edeceğim?"
"Sende bir bale öğretmenisin. Zaten devlet okulunda çalışıyorsun orayı bırakıp benim öğrencilerime bakmanı istiyorum. Üniversite arkadaşım Biliyorsun Zenan da burada benimle beraber çalışıyor. Siz birlikte iş birliği yaparsınız.Olmaz mı?"
"Benim okuldan izin alıp çıkmam uzun sürer. Sen ne zaman Fransa'ya gideceksin?"
Zila sevinmişti. Dide'nin bunu kabul edeceğini biliyordu. Suyunu içti ve konuşmaya devam etti,
"Tahminen bugün yarın giderim. Üniversite, gitmem için belgeler ve pasaportlar hazırlıyor.Sen bugün okulla konuş bana haber ver."
Dide limonatasının son yudumunu aldı, Zila ile vedalaşıp okula gitmek için yol aldı.
Zila stüdyoya girdi öğrencilerine Fransa'ya gidebileceğini söyledi bütün öğrencileri öğretmenlerinin gitmesine üzülüyordu ama Zila onlara bunu söyledi;"Güzel çocuklarım ben Fransa'ya gidersem eğer sizleri Zenan öğretmeniniz oraya getirecek ve sahneye çıkacağız. Ama iyi çalışmanız gerekiyor."
Çocuklar birbirlerinde dönerek gülüştüler ve
"Çok iyi çalışacağız hocam.""Size güveniyorum. Şimdi giyinip evlerinize gidebilirsiniz. Bugünlük ders bitti."
Çocuklar bale kıyafetlerini çıkartıp çantalarına koydular. Her birinin aileleri teker teker gelip çocuklarını gittiler.
Saat öğle iki buçuğu gösteriyordu. Bugün annesinin 3. ölüm yıl dönümüydü. Mezarına gidecekti. Giyinme odasına gitti telefonu ve çantasını sandalyenin üzerine bıraktı. Dolabını tam açacakken telefonu çaldı. Arayan Zenan'dı."Zila, kapının önündeyim. Giyindin mi?"
"Hemen geliyorum."
Hemen giyindi. Aşçılar da çoktan çıkmıştı. Stüdyonun kapısını çekti ve Zenan arabasındaydı. Zila,annesini kaybettiği o trajetik günü hatırladıkça kötü oluyordu. 6 ay boyunca psikologlarda tedavi gördü. Arkadaşı Zenan'ın desteği sayesinde toparlandı ve annesine verdiği söz için ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahnedeki Aşk
Ficción General" Zila " Ne güzel bir isim öyle değil mi ? 'Zila' aslında bir erkek ismi olmasına rağmen ona verilmişti. O bir balerin. O bir kadın. Babasının onları terk etmesi üzerine kendini dansa adadı. Dünya'yı ,hayatı güzelleştirmeye çalıştı kendi içinde. An...