"Ben hazır alıyordum fakat sizin yaptığınız çok daha lezzetli Bayan Kim. Tarifini alabilir miyim acaba?"
Jiminle evlerine geldiklerinde annesi oğlunu bu akıllı çocukla beraber gördüğü için mutlu olmuş hemen ikisini içeriye geçirmişti. Taehyung Jimini odasına götürmüştü. Salonda durmaya hala katlanamıyordu. Annesi de o sırada içlerini ısıtacak yemekler hazırlamıştı.
Bayan Kim tavuk çorbasını afiyetle içen ve beğendiğini de yüzüne yansıtmaktan çekinmeyen çocuğa karşı gülümsedi. Çok sempatik bir çocuk.
"Elbette veririm."
"Sen yemek yapmayı biliyor musun?"
Taehyung da çorbasını yudumlarken sohbete katıldı.
"Annem iş yerinde yatılı çalıştığı için haftasonları eve gelir. Arada komşular yemek getiriyor fakat yine de şu zamana kadar hep kendim yapmışımdır yemekleri. "
Kadın yakındı. "Ne güzel, Taehyung bir yumurta bile kıramaz."
"Anne yaa... yine mi !"
"Sustum, sustum."
Genç oğlanın sitemli çıkışıyla, Jiminle birbirlerine bakıp haylazca gülümsediler.
Taehyung somurttu. "Sizi görüyorum."
Delikanlının söylenmesiyle annesi ve jimin tuttuğu kahkahalarını serbest bırakmışlardı.
Burnunun direği sızladı esmerin.
Ölseydim bu güzel tabloyu asla goremeyecektim. Içindeki uzun zamandır sessiz olan psikopatla konuştu. Psikopat kişiliği de hak verdi ona. Bir yanda çok sevdiği insan annesi, diğer yanda hayatını kurtaran güzel gülüşlü arkadaşı Jimin.
Bu anın da resmini çekip hafızasındaki panoya başında kırmızı kalp bulunan iğneyle tutturdu.
Kırmızı da Taehyung'un en sevdigi renkti.
د د د د د
Yemekten sonra Jiminle tekrar odasına geçmişlerdi. Jimin yatağında rahatsızca otururken kendisi de laptopunu alıp hemen yanına oturdu.
"Rahat ol kendi evindeymiş gibi. "
Müzik açmak için çalma listesini açtı. O sırada minik oğlana baktığında meraklı gözlerle kendisini izlediğini farketti.
"Insanlarin elinde görüyordum bazen. Fakat hala nasıl kullanıldığını çözemedim. Ne telefon ne bilgisayar, garip bir şey."
Taehyung çocuğun dedikleriyle, o balon gibi şişirdiği yanaklarını sıkmamak için kendini zor tuttu. Masum ve çok tatlı olduğunu düşündü.
"Bu laptop. Daha kolay taşınıyor ve maddi olarak uygun diye son zamanlarda oldukca on planda olan bir teknolojik alet."
Aralık olan ağzından anladığını belli eden sesler çıkınca Taehyung sordu.
"Dinlemek istediğin müzik var mı?"
"Telefon ve tv kullanmadığımdan pek müzik dinleyemedim. Bazen Namjoon hyung açıyor otobüste öyle dinliyorum."
Jimin'in böyle değişik olması Taehyung'u kara delik gibi Jimin'in içine çekiyordu.
"O zaman bunu bir dinle bakalım. "
Enter tuşuna basıp son zamanlarda favorisi olan müziği açtı.
د د د د د
Eve geldiklerinden beri hızını düşürmeyen karla Jimin'in eve gitmesi imkansız hale gelmişti.
Bu iki arkadaş için güzel bir haberdi. Beraber daha çok vakit geçirebileceklerdi.
Jimin Taehyung'un açtığı müziklere değişik tepkiler veriyor, bazen ıstemsizce dans ediyor esmer bedenin kendisine baktığını farkedince de utanıp başını önüne eğiyordu.
O böyle davrandıkça, Taehyung biraz daha çekildi ay tenli gökyüzüne.
Delikanlının gözlemlerine göre Jimin'in iyi bir müzik kulağı vardı. Sevdiği muziklerdeki hoşuna giden ince ayrıntıları fark ediyor , ya da hataları varsa direk söyleyebiliyordu. Her şeyiyle yetenekli bir mükemmellik. diye düşündü.
Daha sonra Jimin bugün yanında taşıdığı sırt çantasından en değerli kitabını çıkardı. Taehyung kendisine laptopunu gosterip ona muziklerini dinlettigi için kendiside ona kıymetlisini göstermeye karar verdi.
Taehyung Jimin'in kendisine uzattığı maviyle kaplı olan kitaba baktı. Kapağında sineğe benzeyen böcek çizimi olan ve yine yabancı bir kitaptı. Fakat ingilizce değildi. Ingilizce olsaydı esmer çocuk az çok birkaç kelime anlardı.
Kitabın sayfalarını hızlıca çevirdi. Arada renkli kalemlerle işaretlemiş yerler vardı. Jimine bakıp sordu.
"Hangi dilde bu?"
"Bilmiyorum. Uzun zamandır bulmaya çalışıyorum fakat çözemedim bir türlü. "
"Translate'den çevirmeyi denemedin mi hiç? "
"Hayır öyle olmaz ki. Ben çabalayıp kendim bulmalıyım. "
Bir yanı kolaya kaçmayı istiyordu ve bu isteği miniğin sesine de yansımıştı.
"Sadece hangi dilde olduğuna bakalım öyleyse tamam mı? Sonra istersen araştırırsın, istersen de laptopumdan bakar çevirirsin. "
Heyecanlandı Jimin. Uzun zamandır yanından ayırmadığı kitabının anlamını öğrenecekti. Boş bir kitap olduğunu düşünmüyordu çünkü mavi renkti, sürekli yanındaydı ve ondan güç buluyordu.
"Yavaş yavaş yaz ama heyecanlanıyorum. "
Taehyung onun bu haline güldü. Taehyung'un klavyeye dokunan parmaklarının çıkardığı sesi duyunca sordu.
"Yazdın mı?"
Yanıtladı esmer olan. "Yazdım. "
Yanıtı üzerine ellerini kapattığı gözlerinden çekti Jimin. Kalbi pır pır ediyor ağzında atıyordu sanki.
"Neymiş?"
" Dili fransızca. Adının anlamı da 'Pervane' demekmiş. Garip bir adı var doğrusu. "
Jimin'in gülümseyişi büyüdü. Bu Taehyung'un daha önce hiç görmediği bir gülüştü. Yine gözleri kapanmış dudakları yarım ay şeklindeydi fakat yüzünde tarif edemeyeceği farklı bir ifade vardı. Mutluluğun saf hali?
د د د د د
"Pervane benim sahip olduğum ilk kitap. Onu yerde bulduğumda kitabın başındaki isimden sahibi olduğunu anlayıp, sahibini bulmaya çalıştım. Fakat bir türlü bulamadım. En sonunda bunun Tanrının bana bir hediyesi olduğunu düşünüp sürekli yanımda taşıdım. Zaten ilahi kitaplarda yabancı olmaz mı? Herkes onun dilinden anlamaz. Bu kitap da benim için öyle. Böyle yabancı kalması bazen daha iyi hissettiriyor. Çünkü aslında saçma anlamı olan bir kitap olmasından korkuyorum. "
"Öyle görünmüyor baksana. İşaretlenmiş kısımlardan birini çevirdim ve bak ne yazıyor, "
Deyip bilgisayarı Jimine doğru çevirdi.
"Lambalar yanmadan
kimse göremezdi yalnızlığını."Sesli şekilde okudu gördüklerini ay tenli çocuk. Okurken dudaklarından bir hıçkırık kaçtı. Yanından ayırmadığı kitabı kendisini anlatıyordu. Yaşlar yanaklarından düşmeye başlayınca esmer olan endişelenip gözyaşlarının daha fazla düşmemesi için parmaklarını hafifçe miniğin göz pınarlarına bastırdı. Jimin ona minnetini sunmayı ihmal etmedi.
"Teşekkür ederim , Yağmur. "
د د د د د
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rain 雨 | vmin
Fanfiction⎾tamamlandı⏌ Sıradan bir aile hayatına sahip olan Taehyung'un hayatı, mahallelerinde deli olarak bilinen Jimin ile bir noktada kesişir. O andan itibaren kendisini onun ilginç dünyasına dahil olmuş halde bulur. ❝ Ben yola aşığım, Çünkü yolda tanıştık...