Final/ ölümle bitecek gökyüzü'

2.8K 267 288
                                    

3 ay sonra...

"Şu deli yine çöpün kenarına kamp kurmuş ya lan!"

Haziran ayı kışı özletircesine sıcağını belli ediyor. Güneş gökyüzünün en güzel köşesini kapmış ' yakarım sizi ' diyerek ışıldıyordu.

Okulların kapanmasına 2 hafta kalmıştı. Yoongi için okulların kapanması kurtuluşuydu. Çünkü dostları olmadan çok yalnız hissediyordu.

Taehyung ve Jungkook...

Yan tarafında oturan topluluğun konuşmasına kulak misafiri oldu. Sonra konuşmanın ana karakterinin olduğu sahneye baktı.

Onu görmesinin üzerinden çok zaman geçmemişti. Şimdi daha sık gelip orada oturuyordu. Birini bekliyor gibiydi.

Geçmişte yaptıklarını hatırladı. Kendinden iğrendi. Ki bu Jungkook gittikten sonra sık sık yaptığı bir işti.

Çöpün yanında oturan beden bakışlarını kendisine çevirince ne yapacağını şaşırdı. Bakışlarını kaçırmadı. Pişmanlıkla baktı ona.

"Yaptıklarım için üzgünüm." der gibi.
O ise gülümsedi sadece. Ne atfettiğini belli eden bir ifade sergiledi ne de nefret ettiğini gösteren...
Gülümsüyordu fakat gözlerinde yaşadığını belirten bir parıltı yoktu.

Bir anda adımlarını ona yönlendirirken buldu kendisini. Uzun zamandır bulamadığı cesareti şimdi bulmuştu. Yanına ulaştığında ise ne yapacağını şaşırdı. Çöpün yazın sıcağından dolayı ağırlaşan kokusu burnunu kırıştırmasına sebep oldu. Fakat o çocuğun kirli kokmadığını biliyordu. Ayakta dikilmekten vazgeçip yanına oturduğunda öğrenmişti.

"Sen o uzun çocuğun arkadaşısın demii?"

Yanında oturduğu beden çocuksu sesiyle sordu.

Uzun çocuktan kastının Jungkook olduğunu düşündü.

"Evet ben o uzun çocukla arkadaştım." dedi Yoongi.

Onunla geçmiş zamanlı cümlelerde yer almak geçmeyen yarasını sızlatıyordu.
Taehyung ikisiyle arkadaşlığı kestiğinden beri Jungkook kendisiyle bir daha konuşmamış. Gördüğü anda hep yönünü değiştirmişti. Bu kendisini bir ezik ve fazlalık gibi hissetmesine sebep olmuştu. O ikisi olmadan nasıl bir piç olduğunun farkına varmıştı. Fakat geç farkındalık hissettiği yalnızlık duygusunu değiştirmemişti. Onlar olmadan yalnızdı.

"Sen burda napıyorsun peki?"

Onu burada ilk gördüğü andan beri merak ediyordu neden burada olduğunu. Ancak yanına gitmeye, onunla konuşmaya yüzü yoktu.

Üstü kapalı bir şekilde cevapladı diğeri.

"Onu bekliyorum. "

ض ض ض ض ض

Günümüz...

Onun son sözleri olsaydı, bana söyleyeceği çok şey olurdu. O konuşmayı severdi. Bense susmayı...

Saçma bir şekilde bunları düşündü. Gecenin ileri saatlerinde, arabaların kornalarına eşlik eden şoförlerin küfürleriyle yolun ortasında dikilirken bunları düşündü.

Jiminle geçirdiği zamanlar hep inişli çıkışlıydı. Birkaç gün üst üste güzel günler geçirdikten sonra mutlaka birbirlerinden uzak kalmalarını sağlayacak bir şeyler oluyordu. Davadan sonraki 1 buçuk ay da böyle geçmişti;

rain 雨 | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin