Bölüm 6

101 8 1
                                    


Hayatımı mahveden , karşımda bana yapmacık gülümsemeyle bakan adama baktım nefretle.
Merih'i pis işlerine alet eden karşımda tüm yüzsüzlüğüyle duran bu iğrenç adam ölümü hakeden tek kişiydi. Merih'i bu işe karıştıran da o değil miydi? Kötü olan oydu. Ama onların bilmediği birşey vardı. Onların bu iğrenç oyunlarına bende dahil olmuştum artık. Ve benimde oyuna dahil olduğumdan, oyunun sonuna kadar onların haberi olmayacak.

"Hoşgeldiniz Çetin Bey, buyurun içeri girin." Diyen annemin ardından bende zoraki gülümsememle kapıyı iyice açıp

"Hoşgediniz."

Dedim. Annemle birlikte salona geçtiklerinde derin bir nefes alıp kapıyı kapatmak istedim ama bir el buna engel oldu. Elin sahibine baktığımda hiç şaşırmamıştım. Merih...

Bu bir tesadüf değildi. Belliki birşeyler öğrenmek için planlanmıştı tüm bunlar. Annemin arkadaşıda mı bu işin içindeydi yani.Yakında kokusu çıkardı nasıl olsa.

" Beni içeri almayacak mısın yoksa Bengisu?"

Dedi sırıtarak. Gözlerimi devirip kapıyı geçmesi için biraz daha açtım.
Gülümseyerek içeri girdi.

" Nasılsın görüşmeyeli?" Allahım sen sabır ver.

" İyiyim Merih."

Dedim salona doğru giderken.Yanıma gelip

" Sağol sorduğun için bende çok iyiyim."

Diyerek bana laf soktu aklınca. Önüme geçip görüş alanımıza giren salona doğru ilerledi. Arkadan heybetli ama bir o kadar da çekici bedenini izlerken buldum kendimi. Çoğu erkeği kıskandıracak cinsten bedene ve yüze sahipti.Gözleri deniz gibi derindi ve beni her baktığımda içine çekiyor gibi hissediyordum. Ve onun mavilerine her baktığımda rüyamda gördüğüm gözlerin sahibi olduğuna daha fazla inanıyordum. Her nekadar ondan nefret etsemde bu gerçeği inkar edemezdim, fazla yakışıklıydı...
Salona girdiğimizde gözler bize çevrildi. Annemin arkadaşı gözlerini Merih' e çevirip gülümseyerek söze girdi.

" Halidecim bu da Çetin'in oğlu Merih."
Yani bu kadın Çetin'in karısı değil mi? Yoksa neden Çetin'in oğlu desindi ki, kendi oğlu değildi belliki ozaman kimdi bu kadın?

" Memnun oldum Efendim." Merih'in bu saygılı konuşmasıyla şaşırmadım değil hani. Annemde ayağa kalkıp

"Ben de oğlum, geç otur hadi."

Dedi gülümseyerek. Az önce sevdiği adamı öldürme planları kuran Merih'e oğlum mu dedi o? Bu ne samimiyet anne ya. Annem beni yanına çekip

" Bu da kızım Bengisu." Dediğinde Esin Hanım yanıma gelip yanaklarımdan öptü beni. Tuhaf ama bu kadın bana sıcak kanlı gelmişti. Bir yapmacıklığını görmemiştim henüz.

" Halide, senin gibi kızın da çok güzel maşallah canım." Dedi beni süzerken. Bende gülümseyerek karşılık verdim sadece. Herkes yerlerine geçerken bende annemin yanına oturdum. Gözüm Merih' e kaydığında mavileriyle buluştu gözlerim. Pür dikkat bana bakıyordu. Bakışlarımı saate çevirdiğimde saat'in 9:30 olduğunu gördüm ve hemen ayaklandım. Kahve yapmak için mutfağa gidiyordum ki nasıl içtiklerini sormadığım aklıma geldi ve henüz çıkmadığım salonda bir iki adım gerileyip ortada durdum.

" Kahvelerinizi nasıl alırdınız? "

Dedim. Bir an önce kahve, çay faslı bitsin ve gitsinler istiyodum.
" Canım biz sade alalım. " Dediğinde kafamı olumlu anlamda sallayıp Merih'e döndüm.

" Bende sade." Dediğinde salondan çıkıp mutfağa girdim ve kahve yapmaya koyuldum. Dolaptan cezveyi ve kahveyi ve fincanları çıkardım. Herşeyi ayarlayıp kahveyi ocağa koydum.

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin