Uykusuz

Bölüm 1

Altına edecek kadar sıkışmış bir şekilde uyandı. Çıplak ayakları soğuk parkeye değdiğinde ürperse de terliklerini giyecek zamanı yoktu. Kıvrana koştura tuvalete gitti. Giydiği boydan boya tulum en çok bu zamanlarda sorun oluyordu. Tuvaletini yapmak için sırtındaki fermuarı açtığında tüm üstünü dizlerine kadar indirmesi gerekiyordu ki bu da tüm vücudunun çırılçıplak kalması demekti. Çişini tir tir titreyerek yapmasına neden olsa da tulum giymediğinde geceler çok anlamsız geliyordu.
Tulumu indirdi, bir saniyeliğine üşüdüğünü hissetti ardından gelen ferahlamayla her şeyi unuttu. Gözlerini kapattı anın tadını çıkarmak istedi.
Gözlerini kapattığında gelen tek şırıltı sesinin çişinden olmadığını fark etti. Hemen sağ tarafındaki küvetten geliyordu. Küvet ağzına kadar dolmuş taşıyordu. Sualtında kalan hortumundan sessizce dolan küvet, kenarlarından sızıntı halinde taşıyordu. Suyu ne zaman açmıştı ki?
Ayaklarının, tulumunun su içinde kalışını izledi. Suyu açtığı anı gözünde canlandırmaya çalıştı ama hiç bir şekilde hatırlayamıyordu. Ayağında ıslanıp ağırlaşmış tulumdan ayağını kurtardı. Kalkıp suyu kapatmak için uzandı, bir anda suyun içinden fırlayan bir el onu bileğinden yakaladı. Neye uğradığını şaşıran genç kızın gözleri suyun altında boğulan başka bir genç kızın gözleriyle buluştu. Bileğindeki eli diğer eliyle tutup kızı çekip kurtarmak istedi. Ancak hayal edebileceğinden çok daha büyük bir güçle karşılaştı ve dengesini kaybederek küvete düştü. Küvet deniz derya idi. Dibi yoktu. Bileğinden yakalamış olan el şimdi onu suyun en karanlık yerlerine doğru sürüklüyordu. Artık yukarıdaki banyo ışığı görünmez olduğunda nefesi yetmemeye başladı. Genç kızı kurtarmak için son bir hamle yaptı, arkasında kalan kızı yukarı doğru itti ama kız onu daha da beter sardı, boğmak ister gibi boğazını sıkıyordu. Elleri boğazındaki son oksijen zerresini de tüketirken kızın yüzünü yakından gördü, kız aslında maske takan korkunç bir adamdı.
O anda soluk soluğa uyandı...