"Tamam bugünlük bu kadar yeterli" dedi Tony.
Yaklaşık bir buçuk saattir Bucky'nin koluyla uğraşıyordu. Steve'de arkada ki boş sandalyede oturmuş öylece beklemişti. Tony pek kötü görünmesine ikisini yalnız bırakmak istememişti.
Bir kaç mekanik kol esprisi dönmüştü ortada ama onun dışında tüm zaman boyunca oldukça sessizdiler.
Tony, tornavidasını çektiğinde Bucky denemek için elini yumruk yapmaya çalıştı. Tam olmuyordu ama yinede buraya geldiği zamanki halinden çok daha iyiydi.
"Sonra devam ederiz..Merak etme bu gece kolun seni uyurken boğmaya falan çalışmaz, idare edebilirsin"
diye Tony devam ettiğinde Bucky belli belirsiz gülümseyerek başını salladı. Ama aklına gelen şeyle duraksadı."Dur biraz, yani sen onarmadan önce bunu yapabilir miydi ?"
Tony ona ciddi olup olmadığı anlamak için baktı. Sonra Steve'e baktı. Gözlerini devirdi.
"Steve gerçekten kendin gibi arkadaşın var, her şekilde teknoloji özürlü ve sanırım biraz saf" dedi Tony sonuncusunu Bucky'e bakarak söylemişti. Bucky bunun bir espri olduğunu anlayınca omuz silkti.
Tony yerinden kalkıp onlar gelmeden önce yaptığı işin başına döndü ve dağılmış eşyalarını topladı.
"Pekala..Bucky'le işin bitmedi yani? Yakınlarda olsak iyi olur" dedi Steve ondan oday beklercesine.
Tony uzun süre cevap vermedi ama Steve'in cevap beklediğini anlamıştı.
Dönüp kaşlarını kaldırırak ona baktı. Az önce arkası dönükken Steve onumu süzüyordu.
"Biliyor musun Steve, eğer pijama partisi yapmak istiyorsan direkt söylemelisin" dedi Tony alayla. Steve kendini tutamayıp buna güldü. "Bu hiç aklıma gelmedi, sadece yakınlarda bir otelde kalacağız, demek istediğim buydu"
Tony ona inanmıyormuş gibi başını salladı. "Pekala"
Steve "Bucky'ye yardım ettiğin için gerçekten teşekkürler, Tony. Minnettarım."
Tony onların kendisine yaptıklarından dolayı minnettar değildi ama buna deyinmedi.
"Evet...teşekkür ederim.." dedi Bucky yerinden kalkarak. Çok kötü bir başlangıç yaptığı adam şuan ona yardım ediyordu. Hemde hiç zorunda değilken.
"Herneyse, teşekkür için çok erken, daha işim bitmedi" dedi Tony. Daha yapacak işleri vardı.
"O zaman, sonra görüşürüz" dedi Steve. ardından Tony bir şey demeyince çıkmak için kapıya doğru yürüdü. Tony'nin onu uğurlayacağı falan yoktu.
Bucky'de Steve'e yetişmek için bir kaç adım attığında Tony kaşlarını çattı.
"Hey, sen kalıyorsun"
İkiside anlamayarak dönüp baktı.
"İşim seninle, Barnes. Steve gidebilir sen burada kal"