"Hey.."
Bucky kapının girişinde gördüğü Steve'e normal eliyle el salladı. Diğer kolu meşguldü.
"Nasıl gidiyor ?" Steve içeriye doğru yürüdü.
Yine geçen gün ki gibi Tony'nin atölyesindelerdi. Muhtelemen sorulsa o buraya başka bir şey derdi.
"Harika" dedi Bucky. Steve'nin onun rahat görüşünü fark etmişti. Tony bakmıyorken kaşlarını kaldırıp ona 'ne oluyor?' der gibi baktı. Bucky sadece gülümsedi.
Tony başını işinden -Bucky'den- kaldırmadan arkadaki masayı işaret etti.
"Steve, şu şeftaliden verir misin ?"
Steve gidip şeftali dilimlerinden bir parça aldı. Tony'e uzattı.
"Eee bir şey kaçırdım mı ?" dedi Steve.
Tony başını salladı. "Evet, en iyi arkadaşlar olduk"
Steve yine tuhaf bir şekilde Bucky'e baktı. Bucky omuz silkti. Burda anlamadığı çok şey oluyordu.
"Bayağı şey kaçırmışım.." dedi Steve.
Tony ona güven verircesine "Üzülme yüzbaşı, kulübe dahil olabilirsin" dedi.
"Çok naziksin"
Steve bir süre sessizce onları izledi. Hatta Tony'e çaktırmadan şeftali dilimlerinden birini kapmayı bile başardı.
Sonra Tony Bucky'le uğraşmaktan yoruldu. Ayrıca sürekli yakın durmuş oluyorlardı. Ve Tony'e göre sıcak oluyordu.
Bucky elini sıkıp bıraktı.
"Daha iyi" dedi.
Tony'nin aklına bir şey gelmiş gibi oldu.
"Ah, Bucky'nin sana söylemesi gereken bir şey var" dedi Steve'e dönüp sonra tekrar Bucky'e baktı.
Bucky'ninde aklına yeni gelmişti.
"Evet şey..neden sende burda kalmıyorsun?" dedi.
"Burda ?" dedi Steve. Ne demek istediğini anladığından tam emin değildi.
"Burda. Tony'nin evinde" dedi ve ardından ekledi Bucky "Tony uzun sürebileceğini söylüyor o yüzden otelde kalmana gerek olmadığını söyledi"
Steve bir Tony'e bir Bucky'de baktı. Anlamaya çalışır gibi başını salladı.
"Tamaam bunu neden sen sormuyorsun Tony ?"
Tony omuz silkti. "Bilmiyorum, kalmak istemediğini düşündüm"
Steve kaşlarını çattı. "Yoo, sadece.." sadecenin devamını düşündü. "Sadece bilmiyorum, sorun etmeyeceksen-"
Sözü Tony'ninkiyle bölündü. "Deli gibi sorun edeceğim ama yinede kalabilirsin"
Steve gülümsedi.
"Kira alıyor musun ?"
Kurnazca davranması Tony'nin hoşuna gitti.
"Muhtemelen"
Steve kollarını önünde bağladı.
"Umarım ödeyebilirim"
Tony gülümsedi.
"Ödeyeceğinden emin olacağım"
