Tony, viski bardağını henüz mutfak bankosuna koymuşken bir ses duydu. İlk önce sesi kendisinin çıkardığını düşündü. Ama biraz kulak kesilince onunla alakası olmadığını anladı.
Ardından mutfağın girişinde Bucky göründü.
Bucky elini kalbine koydu. Elinde olmadan Tony'i görünce ürkmüştü. Onun evinde kaldığını düşündüğünde korkmuş olması saçma geldi.
Tony, ondan şüphelenmişti.
Bucky ne yapacağını şaşırdığı için kısık sesle "hey" dedi.
"Neden uyanıksın ?" dedi Tony ona şüpheci gözlerini dikmişken. Mutfağın ışığı açık olmadığı için Bucky bunu pek fark edememişti. İçeriyi sadece penceren gelen ay ışığı aydınlatıyordu.
"Ben su içecektim" dedi Bucky çekinerek. Tony düşündü. Makul bir cevaptı.
Hem ondan ne diye şüphelenmişti ki ? Ne sanıyordu, gecenin bir yarısı kalkıp zırhlarından birini çalacağını mı ?
Hem bu imkansız olurdu.
Friday her zaman uyanıktı.
Tony buzdolabının kapağını açıp su şişesi çıkardı, bardağa doldurdu ve Bucky'e verdi.
"T-teşekkürler"
Bucky suyu içince ne yapacağını bilemedi. Huzursuzca yerinde kıpırdandı.
"Rahat edemedin mi ?" diye sorarken buldu kendini Tony. Neden umursuyordu ?
"Hayır, rahattım sadece susadım" diye açıklamada bulundu Bucky sanki 5 yaşında bir çocuk gibi davranmıştı.
Tony başını salladı.
"Yarın Steve gelecek mi ?"
Bucky omuz silkti. "Bilmiyorum muhtemelen"
Tony onu haklı buldu. Muhtemelen.
"Neden oda burda kalmıyor ?" neden bunu sorduğu hakkında hiç bir fikri yoktu. Sanırım. Konuşası gelmişti.
"Bilmiyorum, istersen ona kalmasını söylerim ve..senin işin daha uzun sürecekse."
Tony onu onayladı.
"Sürer"
Bucky başını salladı. Tony Bucky'e arkasını dönüp bankoya yürüdü ve telefonunu aldı. Ekrandan saate baktı. 2:34
"Hey Tony, sana bir şey söylemek istiyorum.."
Arkasından gelen çekingen sesi duyunca tekrar ona döndü.
Beklentiyle yüzüne baktı. Söylemesini bekledi.
"Ben....tüm olanlar için özür dilerim... Hiç bir şeyi bile isteye yapmadığımı biliyorsun..Bunu çok duydun. Ama ben seninle hiç konuşmadım. Konuşamadım aslında kendimi kötü hissediyorum.."
Bucky cümlelerini zorlanarak seçmeye çalışırken Tony iç çekti.
"Boşver, bu konulara girme." bu şeyler hep başını ağrıtıyordu. Olan olmuştu. Herşey geride kalmaştı. Kalmakta zorundaydı. Kim beslemek Tony'nin sağlığına iyi gelmiyordu. Oda koyu vermişti. Onların, olaylar başlamadan önce yapmadığını yapmıştı. Uzlaşmıştı.
Büyük adamdı Tony Stark. Kendisi içinden öyle düşündü.
"Biliyorum. Girmeyeceğim. Sadece ben özür dilerim...Çoğu kişi senin hakkında kötü düşünüyor..Biliyorsun senin hakkında konuşuyorlar..Ve ben..onlara inanamam.. işte burdayım onca yaşanan şeyden sonra..bana yardım ediyorsun.."
Tony sessizce onu dinlerken düşüncelere dalmıştı. Sanırım Bucky onu etkilemişti.
"Bundan sonra asla senin hakkında kötü bir şey düşünemem....onların olduğunu düşündükleri gibi kibirli yada kendini beğenmiş değilsin, mhmm...çok daha iyi ve fazlasısın.."
Tony, ondan duymayı hiç beklemediği şeyler duyuyordu. Ve bu aşırı derecede etkilemişti. Birinin onun hakkında böyle şeyler düşündüğünü ilk defa duyuyordu.
Bir süre öylece sessizce durduktan sonra rüyadan uyanmaya çalışır gibi başını iki yana salladı Tony.
"Vav, sen..cidden..söyleceklerini biriktirmiştin öyle mi..tuhaf bu" dedi Tony.
Bucky belli belirsiz güldü.
"Çok dramatik olduysa üzgünüm" dedi.
"Evet" dedi Tony. "Ama duyduğuma sevindim tabi.."
Bucky ayaklarının üstünde ileri geri yaylandı. Tuhaf hissediyordu. İyi bir şey mi yapmıştı emin olamadı. Belki de aşırı saçmalamıştı.
"güzel o zaman iyi geceler" dedi ve koşar gibi hızlı adımlarla mutfak kapısına doğru gitti.
Onu Tony durdu.
"Bucky"
Dönüp ona baktı.
Adamın yüzüne ışık vuruyordu.
Tony yere baktı. Sonra Bucky'e baktı.
"Seninle bir sorunum yok, tamam mı." dedi Tony.
Bucky başını salladı.
Bu özrünü kabul ediyorum demenin başka bir yoluydu.
+bu bölümü yazarken emin olamadım. yani fazla mi olmuş diye.
ama şöyle düşünün
civil wardan sonra elbette barışacaktı, stevede tonyde bucky de o yüzden bu hikaye aradan çok zaman geçmiş. uzun sürsede zor olsada barışmışlar ama bucky ve tony çok tabi can ciğer olmamış şimdi şimdi anca konuşuyorlar
öyle hayal edin
yani sonra tony nasıl bu kadar kolay affettin ya demeyin. bu ilk buluşmalari değil CW dan sonra. Barıştılar zor da oldu ama bu kitapta o kısım yok.
