Turn Me On // z.m (TEXTING)

12

Yeni bölüm ihihi🌝

Tabi ki hiç içine sinmedi🌝

***

Yaşlı biyoloji öğretmenimizin anlattığı şeyleri dinleyemezken aklımı meşgul eden tek şey Bay Payne'ydi. En son onu engellemiştim ama mesaj atıp atmadığını merak ediyordum. Ama eğer bana gerçekten ulaşmak istese gerçek numaramdan yazmaz mıydı? Okuldaki çoğu kişide numaram vardı ve eğer isterse numaramı kolaylıkla alırdı.

Sıraya başını yaslamış Harry'nin kıvırcık saçlarıyla oynayan Louis'i kalemimin ucuyla dürttüm. Göz ucuyla bana baktı ve 'ne var?' anlamında başını salladı.

"Bay Payne'yi gördün mü?"

"Sen en son onunla 'küsmemiş' miydin?" diyip güldü. Aklı sıra benimle dalga geçiyordu küçük kirpi.(Aklıma bugün yolda gördüğüm ölü kirpi geldi;-;)

"Ya bizim bilmediğimiz bir şey varsa?"

"Adam bildiğin seninle dalga geçiyor Zayn. Senin sevginle oynadığı için ondan n-"

Tam kafasına gelen kağıt topuyla susmak zorunda kaldı. Niall normalde benim yanımda oturuyordu ama çok konuştuğu için onu bizden en uzak sıraya koymuşlardı ve Niall yanında biz olmadan konuşmamıza izin vermiyordu.

Kağıdı elime aldım ve iki sıra önümde oturan Ed'e çöpe atması için verdim. Kağıdın içine bakıp bana imalı bir gülüş gönderdi ve kağıdı yırtıp çöpe attı. Bu çocuğun neden böyle güldüğünü anlamamıştım ama çok üzerinde durmadan önüme döndüm. Kısa bir süre sonra zil çaldı zaten.

Niall sırasından adeta uçarcasına yanıma geldi ve kafama vurdu. "Sen tam bir salaksın, Zayn. Neden kağıdı okumadan birine veriyorsun?" Kaşlarımı çattım. "İçine ne yazmıştın ki?"

"Şey, Bay Payne ile konuştun mu yazmıştım."

Rahatlarcasına nefes verdim. "Sadece bu kadar mı?" Gözlerini kaçırdı."Ee, bir de şey yazmıştım.." "Söyle, Niall." " İsimlerinizi yazıp kalp içine almış olabilirim.."

Ben ağzımı açıp bakışlarımı Louis'ye çevirirken o Niall'a umutsuz vaka der gibi bakıyordu. Harry, Harry her zaman ki gibi sırıtıyordu. Gıcık çocuk.

"Ama ben zaten Ed'i tanıyorum. O öyle biri değil." "Sen onu nerden tanıyorsun ki?" Gözlerini -yine- kaçırdı ve derin bir nefes verdi. Biz hala ona cevap beklermiş gibi bakarken ellerini teslim oluyorum anlamında kaldırdı. "Tamam, bir ara onunla takılmıştık." Louis kaşlarını çattı. "Ve bunu bize söylemedin?" eliyle küs işareti yaptı ve kafasını başka tarafa çevirdi. Harry, o ise hala sırıtıyordu!

İsyan edercesine inledim. "Neden benim bütün arkadaş çevrem eşcinsel?"

Bu sefer garip bir şey oldu ve Harry lafa atladı. "Ben biseksüelim bir kere." Sevgilisi ona bakıp o tiz kahkahalarından birini attı. "Sen mi biseksüelsin Harry? Zaten benim de popom yok di mi?" ve gülmeye devam etti. Harry kollarını Louis'nin belinden çekip ayağa kalktı ve 'ben kantine gidiyorum.' diye bir şeyler geveleyerek sınıftan çıktı. Sevgilisi ise hala gülmesine rağmen peşinden kantine gitti ve biz Niall'la baş başa kaldık.

"Bari ben de Ed'le konuşayım. Şey hakkında.."

Bir şey dememe fırsat bırakmadan sınıftan çıktı. Bomboş sınıfa bakıp göz devirdim ve telefonumda bir oyun oynamaya başladım.