İsmi çoğu genç kızın dudaklarında...
Kubatoğlu ailesinin ilk çocukları,herkesin göz bebeği Baran Kubatoğlu.
Eğlencesine düşkün,aşk defterini kapatmış her gün başka bir kızla alemlere akma peşinde olan,bakanların gözlerini büyüleyecek kadar karizmati...
Sınırlı arkadaşlarımla burada ki macerama devam etmekle meşgulüm.Geriye kaldı son bir kişi,en yakın arkadaşım,sabah uyandığım da günaydın dediğim ilk insan,uyumadan iyi uykular dilediğim son kişi,huyunu suyunu bildiğim,gün boyu naptığını merak ettiğim tek kişi,konuşmakdan zevk aldığım,sesine taptığım kas yığınım,aşkım.
Baran Kubatoğlu,1.80 boylarında esmer,üç numara saçları var bileğinde bir dövme,incecik bacakları geniş omuzları ve kolları,sanki bütün kasları kollarında toplanmış,üst taraf üçgen üçgen !Tam bir erkek kıskanç,ağır,asabi,düşünceli,çekici,yakışıklı ve kaslı....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlk zamanlar herkesin ilişkisi mükemmeldir zaten,insanlar bunu "Balayı" olarak adlandırır.bizim balayımız yaklaşık bi 5 ay sürdü,sonrası hüsran zaten.
"Beni telefonuna nasıl kaydettin?"
"Maymuncuk"Şoku atlatmaya çalışırken,aynı soruyu bana yöneltti."Sen nasıl kaydettin?"
"Zenci" Şaşırmış halde,"Zenci mi?Ama sen zencileri çok seversin !"İyi ki söyledin aptal,ben bilmiyordum zencileri sevdiğimi,maymuncuk ne ya maymuncuk ne sensin maymun domuz! Hiç bozuntuya vermeden."Evet severim" dedim,duygusuz moron,maymunmuş !
Bulunduğumuz okulun çevresinde sadece bir tane kafe var en yakın olan da o olduğu için öğrenciler genellikle oraya gidiyor adı Bahçe Kafe,biz ona Çiftlik Kafe diyoruz tabi,heryer de heykelden tavuk,ördek,tavşan var.Sahibi Kürşat,uzun boylu,hafif dışa dönük kulakları var ama fazla sünepe.Oraya çok gitmezdim ilk başlarda Baran gitmemi sorun etmez di ama sonra dan Kürşat bana ilgi duymaya başladığını söyledi fazla garip,çünkü onunla konuşmuşluğum bile yok.Baran bazı şeyleri hisseder gibi davranır,sanki bunu da hissetmiş gibi daha sonralardan oraya gitmemi istemedi,bende gitmedim.Yurt'da biri bana kafayı fena halde takmış durumda Baranı bilmesine rağmen,oda arkadaşım İpek,bende onun sayesinde öğrendim bir nevi.İpek bir çocukla konuşuyordu adı Ersin,İpek hem Ersin ile hemde arkadaşlarıyla iyi anlaşıyordu.Cuma günü ;
"Çok yoruldum.Sabah 8 akşam 5 ders mi olur!" diyerek,kendimi yatağın üzerine attım.İpek yatağın üzerine oturmuş mesajlaşıyordu.Yatakdan kalkıp oturduktan sonra bana döndü ve
"Bende senin gelmeni bekliyordum,sana öyle bişey söyleyeceğim ki şok olacaksın"Güzel bir haber olduğunu düşünmüştüm,ağzı kulaklarında çok içten gülerek konuşuyordu."Her neyse,seni bu kadar neşelendirmesine sevindim.Söyle bakalım neymiş o haberin ?"Ağzını geverek,cümleleri uzatarak konuşmayı çok severdi ama bu sefer direk anlatıyordu"Ersin var ya,hani bizim sınıfta konuşuyoruz demiştim sana"
"Evet"
"Onun oda arkadaşı Furkan,çok iyi komik bir çocuk Bahçe Kafeye gittiğin gün seni görmüş.Sen bana demiştin ya 6 kere üst üste aynı şarkıyı açtılar ahmaklar;"Vageç Gönül",Furkan senin için açıyormuş o şarkıyı dönüp bakmamışsın bile.Hatta bugün yurt kartları çıkarılırken öğrenci işlerinde senin kartını da görmüş gizli gizli fotoğrafını çekmiş kendi gözlerimle gördüm!"
