Parmağımda ki yüzüğe baktım tekrar mutlulukla. Sevdiğim adam evlenme teklifi etmişti. Gözlerimin önüne dünkü sahne geldiğinde;
Dün saat: 20.20
Gözlerim kapalı bir şekilde arabadan indiğimde hala ne olduğunu anlayamamıştım. Emir beni evimden aldığında sadece 'sana bir sürprizim var' demişti. Tabi bende meraklı olduğum için sorup durmuştum. Şimdi ise arabadan indiğimde Emir gelip elimden tutup beni yürütüyordu. Ağzımı açtığımda: " Aşkım hadi ama gelmedik mi? Öleceğim meraktan şimdi." Kısa bir kıkırdamasını duyduğumda tebessüm ettim. " Ah Mirda ne sabırsızsın güzelim. Az sabret. " Çok kolaydı ya sabretmek zaten. Onun sesini duyduğumda: " Geldik güzelim. Şimdi gözlerini açıcam." İçimden sonunda deyip beklemeye başladım. Gözlerimi açtığımda kısa bir şok geçirdim. Ah tanrım! Burası da neydi böyle. Bu, bu mükemmel. Sevdiğim adama dönüp tam konuşacaktım ki elini dudağıma götürüp beni susturdu. Sonra ise eliyle sağ tarafı gösterdiğinde dönüp baktım. Masmavi gökyüzünde, kocaman bir tabela. ' Benimle Evlenir misin?' Yazıyordu. Emir ellerimi tutup beni kendine çekti. Dizlerinin üzerine çöküp; " Her günü, her saati, her saniyeyi seninle beraber geçirmek istiyorum. Birlikte yaşamak değilde beraber yaşlanmak istiyorum. Benimle Evlenir misin? " Dolu gözlerimle baktım tekrar aşkla bakan gözlerine. Dilim tutulmuştu. Derin bir nefes aldım ve gülümseyerek "Evet" diye bağırdım. Bir anda kalkıp beni kucağına alıp döndürmeye başladı. Kahkahalarımız havada uçuşuyordu. Beni indirip bana doğru yaklaştı. Alnını alnıma dayayıp sessizce fısıldadı;
" Seni Seviyorum."
" Seni Seviyorum."Günümüz saat: 15.40
Gülümsedim tekrar. Çok seviyordum onu. Onun yanında kendimi güvende, mutlu, huzurlu hissediyordum. Lise 1'den beri sevgiliydik biz. Ben onu ilk gördüğümde aşık olmuştum. Ama belli etmedim tabiki. Utangaçtım biraz da. Ortak arkadaşlarımız vardı. Onlar sayesinde tanışmış olduk. O da bana karşı bir şeyler hissediyormuş. 2 ay sonra sevgili olmuştuk. O gün bugündür devam ediyoruz. Teyzem; "Mirda napıyorsun 2 saattir odada." Oflayarak cevap verdim. " Geliyorum teyze" odadan çıkıp salona indim. Teyzem oturmuş dergiye bakıyordu. Beni görünce " Misafirimiz var canım bahçede seni bekliyor." Heyecanla bahçeye geçtim. Emir'i gördüğümde koşarak boynuna sarıldım. Geri çekildiğimde gülerek bana baktı. "Bakıyorumda çok özlenmişim." Bende ona gülerek " Yoo hiç özlemedim." Suratı düştüğünde " Şaka yaptım ya hiç özlemez miyim?" Bana bakıp " Hadi aşkım seni almaya geldim. Sinemaya gideriz diye düşündüm." Ah. Düşünceli sevgilim benim. " Tamam aşkım üstümü değiştirip geliyorum. Sen istersen teyzemin yanında bekle." Kafasıyla onayladığında yanağından öpüp odama geçtim.Üstümü giydigimde tekrar aşağı indim. Teyzemle Emir oturmuş konuşuyorlardı. Beni gördüklerinde Emir ayağa kalkıp; " Selda teyzecim biz çıkıyoruz." Deyip bana döndü. " Teyzem başıyla onayladığında Emir belimden tutup eşlik etti. AVM'ye geldiğimizde sinema bölümüne gittik.
' Kardeşim Benim' filmi bittiğinde Emir beni eve bıraktı. Sinemada da bir durgundu. Hiç bişey demeden gitti zaten. Kapıdan içeri girdiğimde teyzem beni karşıladı. Salona geçtiğimizde " Mirda çay koyda içelim" deyip gülümsedi. Mutfağa gidip çay koydum. Elimdeki bardakları tepsinin üzerine koyup içeri götürdüm. Salona geldiğimde gördüğüm haberle donup kaldım. Son dakika Haberi; ' Saraç Holding'in sahibi Emir Saraç bu akşam trafik kazası geçirdi. Durumu kötü olan Saraç'ın ameliyat'tan çıkması bekleniyor.' Tepsi elimden düşerken hala duruyordum. Şaka mıydı bu? Etrafıma bakıp hızlıca evden çıktım. Hastaneye geldiğimde danışman'ın yanına gittim. " Emir Saraç hangi katta?" Danışman'daki kız bilgisayardan bişeyler bakıp bana döndü: " 3. Katta hemen karşınızda za-" Kız sözünü bitirmeden merdivenlere yöneldim. Ameliyathane'nin önüne geldiğimde Emir'in annesi ve babası oturmuş ağlıyorlardı. Beni görüp koşup sarıldı annesi. Bende sarılıp kulağına fısıldadım. " Geçicek Selma teyze. Geçicek. O iyileşecek. "
3 Saattir bekliyoruz. Ne giden var ne gelen. Ağlamıyorum daha biliyorum o kalkacak. Gelecek. İnanıyorum. Doktor çıktığında Selma teyze ve Kerem amca koşarak doktorun yanına gittiler. Bende kendimi toparlayıp gittim. Doktor konuşmaya başladığında: " İç organlarının kanamasını durduramadık. Çok üzgünüm başınız sağolsun. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kal Ölene Kadar
Novela Juvenilİyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta, yoksullukta bollukta, ölüm sizi ayırana kadar birbirinize evet diyor musunuz? - Evet! - Evet! Bende sizi karı koca ilan ediyorum! Bana doğru dönüp bal gözleriyle bana baktı. Gülümsedim. A...