' Ne olduğunu bilmediğim bir umudum var hala '
' Yazar'ın ağzından '
Selim öylece durmuş bakıyordu hala sevdiği yüze. Hiç birşey diyemiyordu. Dili tutulmuştu sanki. Onu görmemesi gerekiyordu. Bu şekilde değil.
Mirda, karşısındaki adam'dan bir şey demesini bekliyordu. Ama o öylece durmuş Mirda'nın yüzüne bakıyordu. " Hadi gel. " Mirda elini uzatmış adam'a bakıyordu.
Selim düşünmeden Mirda'nın elini tutmuştu. Şuan hiç birşey düşünmek istemiyordu. Beraber bahçeye geldiklerinde Mirda; " Ben çay alıp geleyim " Diyerek uzaklaştı Selim'in yanından. Selim boş bir bank bulup oraya oturdu. Mirda geldiğinde elindeki iki çay'dan bir tanesini Selim'e uzattı ve gülümsedi.
Beş dakikadır hiç bişey konuşmadan çaylarını içiyorlardı Mirda ve Selim. İlk konuşmayı başlatan Mirda oldu. " Adım Mirda." Selim ona dönerek; " Sormamıştım." Dedi. Mirda şaşırsa da bişey demedi. "Selim bende." Mirda'da onu taklit ederek; " Sormamıştım." Dedi. Selim tekrar konuştuğunda; " Bilmek isteyeceğini düşünmüştüm. " Dedi. Mirda tekrar onu taklit ederek; " Bende bilmek isteyeceğini düşünmüştüm. " Dedi. İkisi birlikte güldüler. Selim Mirda'ya döndü. Öylece baktı yüzüne. Dokunamasa da severek baktı yüzüne. Mirda'da Selim'e döndü. Hiç bişey anlamayarak baktı Selim'in yüzüne. Ama bişey de demedi. Selim'in bişey demesini bekliyordu. Cidden anlamamıştı. Daha yeni tanıştığı birine nasıl bu kadar derin bakabilirdi ki?
Selim dayanamayarak çekip gitti Mirda'nın yanından. Ağladı ağlayacaktı. Erkekler ağlamaz diye bir söz vardı demi? Asıl erkekler ağlardı. Odasına gitti Selim. Oturdu yatağına. Dayanamıyordu. Bu şekilde olmamalıydı. Onu görmemesi gerekiyordu. Elini yüzünü yıkamak için kalkmaya çalıştı Selim. Bir anda başı dönerek yatağın demirlerine tutundu. Nefes aldı biraz, kendini toparlamaya çalıştı.
Selim arabasından Bilal Sonses - Üzgünüm şarkısını açıp uçurumun kenarına oturdu yine. Gözlerini kapatıp sessizce şarkıyı mırıldandı.
Selim gözlerini açtığında yanında Mirda'yı görmeyi beklemiyordu. Selim şaşırmış bir şekilde; " Senin burda ne işin var? " Diye sordu. Mirda; " Neden böylesin? " Diye sordu. Selim bu soruyu beklemediği için biraz afalladı. Kendini toplayarak; " Seni ilgilendirmez. Hemen burdan defolup gidiyorsun." Mirda kızmıştı. Neden böyle yapıyordu ki. Mirda; " Sana yardım etmek istiyorum. " Selim sinirlenerek; " Sen kimsin de bana yardım ediyorsun? " Selim bir hışımla kalkıp Mirda'nın kolundan tutup kaldırdı. "Defolup git buradan Mirda! " Mirda sessizce başını eğdi, ve son kez Selim'e dönüp; " Sadece yardım etmek istemiştim. Ama buna bile izin vermedin. Yalnızsın. Çaresizsin. Belki de bu yüzden kaybediyorsundur. " Mirda hızlı hızlı yürüyerek gitti. Arkasında hüzünlü bir Selim bırakarak..
' Biz hep kaybedenlerdik '
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kal Ölene Kadar
Teen Fictionİyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta, yoksullukta bollukta, ölüm sizi ayırana kadar birbirinize evet diyor musunuz? - Evet! - Evet! Bende sizi karı koca ilan ediyorum! Bana doğru dönüp bal gözleriyle bana baktı. Gülümsedim. A...