Chapter-13

283 26 25
                                    

Mina
"Bunu yapamam Sana."
"Niye ya?"
"Bu sataklık olur. Ona hiç tanımadığı birisiyle 5 gün boyunca beraber kalmasını söyleyemem."
"Onu önemsiyorsun."
"Tabiki önemsiyorum!"
Söylediğim şeyle bir süre dudaklarım. O da durdu.
"Pekala. Bir sıkıntı olursa bana bildir ama..."
Kafamı olumlu anlamda salladım. Gülümsedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu.
"Hazır mıyız?" diye bağırdı koluna tutunan ve güçlükle ayakta duran Yoongi'yle buraya gelirken Nayeon. Gözümle Yoongi'yi gösterdim.
"Uyanamadı. Ben de evine gidip onu zorla getirdim." dedi ve sanki çok zor bir şey yapmış gibi sırıttı. Aslında düşündüğümüzde zordu...
"Gecenin 1'inde otobüs mü kalkar lan..?" diye mırıldandı belli belirsiz Yoongi.
"Hyung yine formunda!" dedi ve sırıtarak Yoongi'yi Nayeon'dan aldı Jimin. Bize döndüğümde birden gülümsemesi silindi.
"Selam."
"Merhaba." diye mırıldandım. Sana ise sadece başını sallamakla yetindi. O sırada Yoongi Jimin'e sarıldı.
"Şu bok ifadesinden kurtul da beni otobüse götür. Tüm gece beraberiz evlat."
"Maalesef."
"Saygılı ol lan!"
"Sana ne?"
"Kulağını ısırırım."
Jimin sırıttı.
"Daha etkili bir çözüm bulamadın mı?"
"Şu an sadece onu yapmaya gücüm yetiyor."
Jimin gülümsedi ve bize başıyla selam verip otobüse doğru ilerledi.
"Otobüslere baktınız mı? Hangisindesiniz?"
"Uh... hayır."
"Art arda koyarlar diye düşündüm."
"Yoongi ve biz aynı otobüsteyiz ama onlar baya bir arkada biz daha öndeyiz."
Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Minalar daha uzakta değildir bence."
"Umarım."
Gülümsedi ve alnıma bir öpücük kondurdu. O sırada Jungkook ve Taehyung'un konuşarak bu tarağa doğru geldiğini gördüm. Arkalarından da Momo yürüyordu. Onu görünce belli belirsiz gülümsedim ama sonra hemen gülümsememi sildim.
"Selam!"
"Naber?"
"Fena değil. Umm... Taehyung'u tanıyorsunuz..?"
Taehyung Nayeon'a gülümseyerek bakıyordu. Nayeon da ona gülümsedi.
"İsmini duydum ama tanışma fırsatım olmadı. Ben Nayeon." dedi ve eğildi. O eğilince Taehyung da eğildi.
"Tanıştığımıza memnun oldum."
"Ben de." dedi ve daha sonda Momo'ya döndü.
"Sen... Momo..?"
Momo olumlu anlamda kafasını salladı.
"Tanıştığımıza memnun oldum." dedi ve eğildi. Ama Momo eğilmedi ve onun eğilip kalkmasını izledi.
"Bu kadar çabuk emin olma."
Nayeon bir süre şaşkın şaşkın ona baktı ve daha sonra bize döndü.
"Gidelim mi?"
"Hangi otobüstesiniz?"
"Aynı otobüsteyiz Mina hatta arka arkayayız."
"Umm... Hangi otobüs?"
Jungkook'un gösterdiği tarafa baktıktan sonra Sana'yla birbirimize baktık. Sana bir bana bir Momo'ya baktı daha sonra birden yaklaşıp dudaklarını sertçe benimkine bastırdı. Gözlerim yavaştan Momo'ya kaydığında göz göze geldik ve gözlerini aşağıya indirdi.
"Bu uzun gece içindi." dedi ve göz kırptı. Kızararak gülümsedim.
"Ooo!" diye bağırdı ve Sana'nın omzuna vurdu Jungkook.
"Uzun gece!"
"Kook yine söylüyorum. O düşündüğünden yapmadık."
"Hı hı..."
"Şu an seni kovalayamayacak kadar halsizim o yüzden bunu yarına bırakıyorum." dedi ve bana döndü.
"Sabah görüşürüz bae."
Son sözcükler eridiğimi hissettim ve kafamı olumlu anlamda salladım. Göz kırptı ve otobüse doğru ilerledi.
"Sanırım ilk defa Misana'ya bu kadar yakınım."
"Çok mükemmeller."
"Bilmem." dedi ve kafasını Momo'ya çevirdi. Momo'nun göz bebekleri Taehyung ona bakınca büyüdü ve sinirli bir hâl aldı.
"Yani evet... mükemmeller."
"Hadi gidelim!" dedi ve Taehyung'un elini tutup otobüse koştu Jungkook. Onlar da gidince Momo'yla ikimiz kalmıştık. Bir süre öylece durduk.
"Gidelim mi?"
"Kalmak için bir nedenin var mı?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım. Bana baktı ve yürümeye başladı. Çadır malzemesini ve valizleri yerleştirip gidene kadar benim konuşacak konu bulmaya çalışmam ve sessizlikle geçmişti. Otobüse binince Taehyungların önüne ilerledik. Taehyung kafasını Jungkook'un omzuna koymuştu ve kulaklığın teki Jungkook'ta teki Taehyung'da telefonda bir şeyler izliyorlardı.
Bu görüntüye gülümsedim ve oturmak için ilerledim. O sırada Momo'nun pencere kenarına oturmak isteyebileceği aklıma geldi ve ona döndüm. Ona dönmemle burun buruna geldik. Ama o en ufak bir tepki göstermeden boş boş bakıyordu.
"Bir şey mi oldu?"
"'Pencere kenarına geçmek ister misin?' diye sorucaktım."
"Eğer sana sarılmamdan rahatsız olursan geçebilirim ama pencere kenarındayken de bunun olmayacağına güvence veremem."
"O halde... ben geçeyim. Üzerine kusmak istemiyorum." dedim ve oturdum. O da omuz silkti ve yanıma oturdu. Bir süre sonra otobüs dolunca öğretmen yoklama aldı. Yola çıkana kadar tek kelime konuşmamıştık. En sonunda hafifçe ona yaklaştım.
"Aramız... kötü mü?"
"Bilmem."
"Ne?"
"Kötü gibi mi?"
"Bilmem."
"Neden kötü olsun?"
"Bilmem."
Bir süre ikimiz de durduk ve daha sonra aynı anda gülümsedik.
"Hayatımda yaptığım en saçma konuşmaydı."
"'Benimle yatar mısın?' dan sonraki en saçma..." diye düzeltti Momo. Yüzüm kızardı ve kafamı öne eğdim.
"Pardon... Senin sevgilin var." dedi üzerine basarak.
"O yüzden değil. Hâlâ yaptığım şeye utandığım için."
"Utanmana gerek yok. Ben olsam utanmazdım."
"Evet çünkü bu senin kişiliğin ama ben yapmadığım şeylerden bile utanabilirim."
"Utanma..." dedi ve kulaklıklarını takıp yaklaştı ve omzuma yattı. Bir süre yapmakla yapmamak arasında kalsam da en sonunda öbür taraftaki kulaklığı çıkarıp kendi kulağıma taktım. Bir süre tepki vermesini bekledikten sonra tepki vermeyince gülümsedim ve arkama yaslandım.
"İyi geceler."
"Sana da... Momoring~"

Bir hafta sonra... sonunda... yeni bölüm!
Yorum yapın:)
Seviliyonuz:)(:

CloserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin