Chapter-17

425 29 37
                                    

Mina
"Onun sorunu ne anlamıyorum."
Cevap vermedim ve yüzüme su çarpıp hafifçe geriledim.
"İyisin değil mi?"
Gülümsedim ve kafamı olumlu anlamda salladım. Ben gülümseyince o da gülümsedi ve yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gülümsedim ve karşılık verdim.
"Unnie-"
"Tzuyu! Yeter!"
Çatıdaki ses..?
Hıza Sana'dan ayrıldım ve etrafıma baktım. Etrafıma bakmamla Momo'yle göz göze geldik. Sanırım çatıdaki kız bana Momo'yu anımsattığı için onun sesini sürekli benzetiyordum.
Hafifçe gülümsedi ve gelip suyu açtı. Tzuyu de hemen arkasından geldi ve aynadaki görüntüsünü düzeltmeye başladı.
"Çıkalım."
"Ne-"
Sana birden hızla kolumu tuttu ve beni dışarı çıkardı.
"Şu kız neden her yerden çıkıyor ki..?"
"Kıskanman hoşuma gidiyor." diye mırıldandım konuyu değiştirmeye çalışarak. Sırıttı ve ellerini belime koyup beni kendine çekti. Kollarımı boynuna sardım ve dudaklarımı onunkilere bastırdım. Bacaklarımı beline sardı ve tuvaletin arka tarafındaki ormana doğru ilerledi. Bir süre sonra sırtımın bir ağaca değdiğini hissettim. Dudaklarımı onunkilerden ayırdım ve nefes aldım. Gülümsedi ve dudaklarını boynuma bastırıp emmeye başladı. Sesimin seviyesini ayarlama gereği duymadan inledim ve tek elimle poposunu avuçlarken tek elimle de kafasını boynuma bastırdım. Ellerini göğüslerimde hissedince daha yüksek sesle inledim.
"Birkaç... mmm... birkaç dakika... ge-geç kalsak sıkıntı olmaz sanırım."
Momo
"Tzuyu peşimi bırak artık sabahtan beri 'Unnie! Unnie!'"
"Ama konuşmama izin vermedin ki-"
"Konuşma!"
"Unnie-"
"Tzuyu! Yeter!"
O sırada gözüm tuvalette öpüşen çifte kaydı. Herhangi bir tepki vermeden ilerlediğim sırada Mina Sana'dan ayrıldı ve bana baktı. Gülümsedim ve lavaboya ilerleyip suyu açtım. Yüzüme su çarptım ve aynadan ikisine baktım. Sana sinirle bana bakıp Mina'nın kolunu tuttu.
"Gidelim!"
"Ne-"
Gözlerimi devirdim ve birkaç defa daha yüzümü yıkayıp kapıya yöneldim. Hafifçe etrafıma bakındım ama çoktan gitmişlerdi. Kampa doğru adım attığımda duyduğum inleme sesiyle gözlerimin dolduğunu fark ettim.
"Üzülme unnie..."
"Tzuyu!"
Sesimin çok yüksek çıktığını fark ederek hafifçe alçalttım.
"Tzuyu... peşimden dolanıp durma artık."
O anda ellerini kafamın yanlarına koydu ve beni kendine çekip alnını alnıma bastırdı.
"Hayır."
Yutkundum ve bakışlarımı aşağıya indirdim.
"Şunu yapıp durma..."
"Sen de üzülme..."
"Bu..."
Yutkundum.
"Bu mümkün mü sence Tzuyu..? Ondan hoşlanıyorum ama o şu an sevgilisiyle sevişiyor."
Söylediğim şeyin üzerine daha deminkinden daha yüksek bir inleme sesi geldi.
"Üzgünüm..."
"Sen neden üzgünsün?"
"Bunun için..." dedi ve birden beni kendine çekip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde öylece kalakalmıştım. En sonunda kendime geldiğimde onu iteklemeye çalıştım ama o kollarımı aşağıya indirdi ve beni daha çok kendine bastırdı. Nefessiz kaldığımı hissederken o da aynı şeyi hissetmiş olacak ki beni bıraktı.
"S-sen... ne yapıyorsun be?"
"Şimdi... şimdi tüm gün boyunca onu değil... onu değil bunu düşüneceksin ve ona göre bu daha az morelini bozacak." dedi ve en ufak bir mimik göstermeden hızla uzaklaştı.
"Yah! Choui Tzuyu!"
***
"O ikisini hâlâ bulamadınız mı?"
Kafamı kaldırdım ve söylenen beden eğitimi öğretmenine baktım. İki çocuk nefes nefese kalmış bir şekilde geldiler. Birisi eğilip ellerini dizlerine koydu.
"Yoklar... yoklar hocam." diye mırıldandı öbürü nefes nefese.
"Geliyorlar!"
Kızın seslenmesiyle herkes aynı anda o tarafa dönmüştü. Sana ve Mina bu tarafa doğru koşuyorlardı. İkisinin de üstü başı dağılmıştı. Mina'nın şortunu ters giydiğini görünce gözlerimi devirdim.
"Siz nerelerdeydiniz?"
Öğretmenin önüne gelince ikisi de durdu ve birbirine baktılar. Mina gülümsedi ve başını aşağıya eğdi.
"Tuvaleti ararken kaybolduk hocam." diye mırıldandı Sana.
"Ah demek öyle... tuvalet tabelalarının fazlalığıyla dalga geçen siz değil miydiniz Bayan Minatozaki."
"Ah evet... o erkekler tuvaleti içindi."
Öğretmen gözlerini devirdi.
"Pekala... öyle olsun bakalım. Ama eğer bir daha tuvaleti kaybederseniz sizi beklemeyiz." dedi vurgulayarak.
"Tamamdır efendim."
"Hadi gruplarınıza geçin."
Sana elini Mina'nın omzuna koydu ve kendi grubuna ilerledi. Mina da geldi ve benim yanımda durdu. Kulağına hafifçe yaklaştım.
"Şortunu ters giymişsin."
Söylediğim şeyle gözleri kocaman oldu ve hızla şortuna baktı.
"Ah..."
"Az sonra sahile inip orada parkur gibi bir şeyde yarışacakmışız. Öğretmene kıyafetlerinin uygun olmadığını söyle ve gidip içeride düzelt."
"Pekala... benimle gelir misin?"
"Sebep?"
"Tek başıma gitmek istemiyorum."
"Sana..?"
"Bu gün yeterince ilgi çekmedik mi sence?"
Kafamı olumlu anlamda salladım. Gülümsedi ve öğretmene bir şeyler söyledi. Öğretmen onaylayınca bana baktı. Hızlı adımlarla yanına gittim ve yanına gelince yavaşladım.
"Tzuyu peşini bırakmıyor gibi..?"
"Ah... evet."
"Sevgili misiniz?"
"Evet... sevgilime sürekli olarak beni rahat bırakmasını söylüyorum."
"Bence..."
Yutkundu.
"Bence onu kabul etme."
Gülümsedim.
"Sen öyle diyorsan... pekala."
Yüzü kızarırken başını öne eğdi.
"Gir sen. Ben seni bekliyorum."
"Pekala..." diye mırıldandı ve çadıra girdi. O girince arkasından gülümsedim.
Tzuyu'nin öpücüğü bile gündemimi değiştirememişti...

Mina bir ona gösteriyor bir ona veriyor Momo bir onu öpüyor bir onu düşünüyor... Sonunda gökten Jungyeon yağdırıp herkesi katletçem galiba kfkjf
Yorum yapığğnn:)
Seviliyonuz:)(:

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 10, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CloserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin