Chapter-14

242 21 22
                                    

Jungkook
Gözlerimi hafifte açıp kafamı Taehyung'un başından kaldırdım. Gözlerimi açmamla Sana'yla karşılaşmıştım. Önümüzdeki koltuğa dik dik bakıyordu. Bakışlarımı yavaştan indirince Mina'nın başının Momo'nun omzunda olduğunu gördüm ve sanırım Momo ellerini Mina'nın beline sarmıştı.
Yani kısaca... sıçmışlardı!
Hızla arkadan Mina'yı dürtmek için öne eğildim. Onu sertçe dürtüp uyanmasına neden olduktan sonra hafiften geriye ilerledim ve hâlâ dik dik ikisine bakan Sana'ya baktım. Ama arkama yaslanabildiğim söylenemezdi. Kafamı çevirince Taehyung'un kafasının sırtım ve koltuk arasında sıkıştığını ve garip garip bana baktığını fark ettim. Hızla kalktım. Aşırı hız kendimi kontrol edemeyip tavana kafa atmama neden olmuştu.
"Ah!"
Ellerim yavaştan kafama giderken uyuyan çoğu kişiyi uyandırdığımı fark ettim ayrıca Sana bile benim yüzümden daha deminki ciddiyetini koruyamıyor gibi görünüyordu.
Birden birisi kolumu tuttu ve beni dışarıya çıkardı. Beni tutan kişiye baktığımda gözlerinde hâlâ uyku olan Taehyung'la karşılaştım.
"Sanırım biraz sıçtım ortalığa."
Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Ama kimse seni uyandırıldığı için dövmeden için çıktık ya önemli olan o."
Birden gözlerini kapattı ve kafasını yukarıya kaldırıp ağzını açtı.
"Ağğhh..."
Bu görüntüye istemsizce yutkundum ve kafamı aşağıya eğdim.
"...işemem gerek." dedi en sonunda. Az ilerideki tuvaletleri işaret ettim.
"Orada var."
"Pekala... kimse uyanmadan gidip işemeliyim." dedi ve koşarak tuvalete girdi. Arkasından gülümsedim ve peşinden gittim. En sonunda tuvalete geldiğimde içeride kimse yoktu. Kafam hafiften Taehyung'un yansımasına kaydı. Saçını düzelttikten sonra beklemediğim bir hareketle t-shirt'ünü çıkarttı. Bu gözlerimin büyümesine neden olmuştu. Bir süre sonra aynada göz göze gelince gülümsedi ve bana doğru gelmeye başladı. Gülümsedim ve omzuna vurdum.
"Topluma açık tuvaletlerde t-shirt'ünü çıkarıp vücudunu mu izliyorsun?"
"Sadece nasıl göründüğünü kontrol ettim." dedi t-shirt'ünü giyerken.
"Neden?"
"Kamptaki etkinlikleri bilemiyorum... belki t-shirt'ümüzü çıkarmamız gereken bir durum olur."
"Eğer kimi etkilemeyi amaçlıyorsan etkileneceğine eminim dostum!" dedim ve kolumu omzuna attım.
"Pek mümkün değil gibi be..."
"Niye lan?"
"Çünkü büyük ihtimal büyük göğüslü ve vajinası olan birini tercih ediyor."
Tek kaşımı kaldırdım.
Sana veya Mina mı..?
"Lezbiyen mi?"
Kahkaha attı ve saçlarımı karıştırdı.
"Eğer öyle olsa büyük ihtimal demezdim."
Bir süre durakladım.
Erkek mi?
Gelen düşünceyle kafamı hızla kaldırıp ona baktım.
"Ciddi misin?"
"Hı hı..." dedi aynı anda kafasını sallayarak.
"Jimin mi?"
"Kişi tahmini yapmak yok. Bunu söylediğim için bile garip hissediyorum. Ayrıca Jimin değil. Başka kişi tahmini yok."
Bir süre durdum ve ona döndüm.
"O yüzden mi geçen sene hoşlandığım kız sana açılınca kabul etmedin lan?"
"Hangisi?"
"Şaka mı yapıyorsun?"
Güldü.
"O kızdan hoşlandığını bilmiyordum. Bilsem kabul ederim." dedi ve daha çok kahkaha atıp içeriye girdi. İçeriye girmeden önce yan tarafımda Sana ve Mina'nın konuştuğunu gördüm.
"Üzgünüm."
"Sorun değil. Özür dileme artık." dedi ve dudaklarını onunkilere bastırdı. Barışmalarına sevinerek içeriye girdim ve yerime oturdum ama Taehyung yanımda değildi. Kafamı hafif kaldırınca Momo'nun yanında ona bir şeyler söylediğini fark ettim.
Bir süre sonra Momo onun kafasına vurdu. Taehyung kıkırdadı.
"Ben de seni seviyorum." gelip yanıma oturdu.
Momo mu?
Oturunca ona yaklaştım ve dudaklarımı kulağına bastırdım.
"Momo mu?"
Hafiften irkildi ve bana döndü. Bana döndüğüne yüzlerimiz arasında santimler vardı.
"Erkek olduğu konusunda anlaştığımızı sanıyordum." dedi fısıltı halinde.
"Uh... sen tamamen... gay misin?" Sonuna doğru ona daha çok yaklaşmıştım. Gözleri hafiften dudaklarıma kaydı.
"Evet ve sanırım bu kadar yakınımda durup benim üzerimde uyandırdığın şeyler yüzünden kötü hissedebilirsin."
Söylediği şeyle gözlerim büyüdü ve geri çekildim. Tekrar güldü ve arkasında yaslanıp kollarını bağladı.
***
"Onu versene."
"Bunu mu?"
"Aynen."
İşaret ettiği sopayı alıp ona götürdüm ve işime kaldığım yerden devam ettim.
"Hey Jungkook..?"
Gelen sesle kafamı ismini bile bilmediğim kıza çevirdim.
"Efendim?"
"Um... çadırı yapamıyoruz da yardım edebilir misin?"
Çadırına bakmak için etrafa göz gezdirdiğimde görmem pek zor olmamıştı. Kızın biri sırıtarak bana bakıyordu.
"Ah tabi neden ol-"
"Olmaz!"
Gelen sesle Taehyung'un döndüm. Ciddi bir şekilde geldi ve gömleğimin ensesinden tutup beni kendi bulunduğu yere götürdü.
"Sen burasıyla ilgilenmelisin."
"Ama hyung burayı zaten sen ya-"
"İtiraz yok! Ben büyüğüm!"
"Ha?"
"Yap dedim!"
Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Eğer yardıma ihtiyacınız varsa ben gelebilirim."
"Ama Jung-"
"İşi var!"
Bir süre sessizlik oldu. Kafamı kaldırdığımda kız sinirli sinirli Taehyung'a bakıyordu.
"Evet var ama senin yardımın değil!" dedi ve sinirle arkasına dönüp hızlı adımlarla çadırına doğru ilerledi. Şaşkınca Taehyung'a baktım.
"Neden böyle bir şey yaptın?"
"İşine dön!" dedi ve kafamı itekledi. Sinirle başımı kaldırdığımda uzaklaştığını gördüm. Gözlerimi devirdim ve işe devam ettim.
"Nasıl gidiyor?"
Kafamı kaldırınca Jimin'le göz göze geldim. Dünden beri ilk defa görüşüyorduk.
"Kötü."
"Neden Taetae tüm işi sana mı yaptırıyor?" dedi ve kıkırdadı.
"Hayır ama daha demin durduk yere çirkefleşti."
"Ah gördüm... adam resmen sana yavşayan kızı kovdu. Sanki sevgilin..."
Sevgilim..?
Oha...
Benden mi hoşlanıyor lan o yoksa..?

Galiba birkaç bölüm daha Jungkook'un ağzından yazabilirim ruh halime bağlı olarak. Ya da hem Jungkook hem Mina falan bilmiyom kdjdj
Yorum yapın lütfen:)
Seviliyonuz:)(:

CloserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin