''Zeynep dur.''
''Ne oldu?''
''Ben senden...''
Kerem'in söyleyeceği şeyi beklerken merakla nefesimi tutmuştum. İkimizde birbirimize bakarken Kerem dudaklarını araladı ve başını öne eğdi.
''Ben senden bir şey istiyeceğim.''
''Efendim?'' dedim sesimdeki hayal kırıklığını belli etmemeye çalışarak.
''Ben Barış'ı arıyorum da ulaşamıyorum. Sen Melis'e sorar mısın?''
''Tabiki de.'' dedim ve kapıyı açtım. ''İyi geceler, ben Barış'tan haber alırsam seni haberdar ederim.''
''Teşekkür ederim.''
...
Yorgunluktan kendimi yatağa attım. Bugün fazla mı yorucuydu ne? Ya da belki bugün ki -muhteşem ötesi- hayal kırıklığımdan kaynaklanıyordu. Yatakta doğruldum ve telefonuma uzandım. Melis'in telefon numarasını tuşlayıp telefonu kulağıma götürdüm.
''Alo Melis?''
''Zeyneeeeep!''
''Ne oldu?'' dedim tedirgince.
''Kaç saattir telefonlarını açmıyorsun. Çok merak ettim.''
''Hiç aramadın ki?'' dedim cevapsız çağrılara bakarken. Bir dakika Derin kim, ya da Burak? Benim telefon rehberimde böyle birileri yok. BU BENİM TELEFONUM DEĞİL!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Sen Lazımsın (ZeyKer)
Fanfiction''Tesadüf mü? Ah, saçmalama lütfen. Sanki planlanmış gibiydi anlamıyor musun?'' Durup biraz düşündü. ''Yani sizin her türlü birlikte olmanız gerekiyordu canım. Seni ondan başkasıyla düşünemiyorum zaten. Aslında bakarsan Kerem'i başka biriyle düşüneb...