"Uyanın çaylaklar!" Görevli savaşçı çaylakların odasına girip hepsinin üstünü açarak uyandırmaya çalışıyordu. "Gladyatör olup buradan çıkmak istiyorsanız erken kalkıp eğitiminizi tamamlayacaksınız. Gladyatörler az uyur ve insanları güvende tutar!"Çaylaklar sızlanıp yataklarında oyalanırken Jungkook yarı açık gözleriyle görevli savaşçıya bakıyordu. Görevli herkesi tek tek uyandırıp Jungkook'a geldiğinde gülümsedi, bugün onun hayatının dönüm noktası olacaktı.
Edilen kahvaltılar ve sonrasında gelen eğitimden sonra Jungkook kimseye çaktırmadan görevli savaşçının ona gösterdiği yıkanma yerine giderek temizlenmişti. Ayrıca dün denildiği gibi ona verilen kıyafetler yatağında duruyordu. Hızlıca onları da giyip diğerlerinin arasına katıldı.
Boş bulduğu bir oturağa oturan Jungkook'un yanına yine dünkü çocuklar geldi.
"Dün dediğim sözü geri alıyorum. O çocuğun koruması da olurum istediği her şey de olurum." Dün efendisinin altta olup birileriyle yattığını öğrenen ve iğrenç diyen çocuğun fikri değişmişti.
"Cık cık, ne kadar da döneksin." Dünkü heyecanlı çocuk yanındakine ters ters bakarak Jungkook'a döndü. "Başına bela almadın değil mi? Ona nasıl öyle bakmaya cesaret ettin, çok farklı bir bakıştı. Sanki etkilenmişsin gibiydi."
Jungkook güldü. "O bana nasıl baktıysa bende ona öyle baktım."
"Vay canına, oldukça eminsin bu konuda. Koruma olma olasılığın yüksek gibi görünüyor."
"Efendi Jimin geliyor sıraya girin!" Görevli yardımcının yüksek sesi duyulunca bütün çaylaklar dünkü sıraya göre meydanda dizildiler.
Efendi Jimin, arkasındaki yardımcılarıyla birlikte görüldüğünde dünden daha da güzel olduğunu düşündü Jungkook. Daha sonra ona bakmayarak diğerleri gibi başını eğdi.
Jimin, çaylakların oluşturduğu düz sıraya yanaşarak tek tek yüzlerine bakıp geçerken Jungkook'un yüzüne bakmadan yürüdü. Bitirdiği noktadan tekrar geri dönerken Jungkook'un olduğu yerde durdu bu kez, dünkü gibi değildi bugün, yüzüne bakmayıp saygısını gösteriyordu.
"Ne o, dünkü gibi yüzüme bakmayacak mısın?" Gülümseyen suratıyla bu kez düne göre daha emin bir şekilde çaylağa baktı. Elbette birazdan dünkü saygısızlığı için özür dileyecekti.
Herkesin beklediği gibi olmamıştı.
Jungkook başı hâlâ eğik kalarak Jimin'in cümlelerindeki anlamı yakalayıp onun dilinden konuşmaya devam etmişti. "Bakmamı mı istersiniz, efendim?"
"Efendine saygısızlık etme!" Görevli savaşçıdan dünkü gibi bir azar daha yemişti çaylak. Herkesin içinde efendisini küçük düşürecek ya da ona saygısızlık yapacak insanlara katlanamazdı görevli.
Jungkook susarak bu sefer büyüğünü dinlemeyi seçmişti. Elbette efendisinin ilgisini çekmek istiyordu ama dozunu kaçırırsa Jimin'in onu seçmekten vazgeçeceğini düşünüyordu.
Efendi Jimin, ellerini arkaya gönderip tek eliyle diğer elinin bileğini tuttu, görevli yardımcıya döndü. "Ben kararımı verdim, o benimle gelecek." Başıyla Jungkook'u işaret etti. "Ve böylece bende efendisine göstermesi gereken saygıyı ona öğreteceğim."
Geriye dönüp içeriye doğru yürümeye başladı Jimin. Etraftaki çoğunun olumsuz iç çekişleri duyulsada onlarda zaten biliyordu, Jungkook'un seçileceği dünden belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gladiator |Jikook|
FanfictionGladyatör okuluna yeni getirilen Jungkook, en iyi savaşçı olup gladyatör olarak çıkmak için Jimin'in gözüne girmeye çalışacaktı.