4. Bölüm

5.7K 624 526
                                    



1 Hafta Sonra

Geçen günler yaralanan çaylağın dinlenmesi için kısa bir ara olmuştu. Eğitimine ve Jimin'in korumalığına dinlendiği için ara verilmişti.

Gün içinde Jungkook yemek yemek ve ihtiyaçlarını karşılamak dışında yatağında uzanıp iç hesaplaşma yaşıyor ya da uyuyordu.

Aradan geçen bir hafta süreçte Jimin yanındaki yardımcılara gözükmeden kendisini Jungkook'un dinlendiği hekim odasında bulur olmuştu. Her fırsatta oraya kaçıp onu görmeye çalışıyordu fakat ne konuşacağını bilmediği için sadece ona bakıyordu. Özellikle o uyurken sessizce yanına yaklaşıp izler olmuştu, neden yaptığına dair bir fikri yoktu o sadece dürtülerine uyuyordu.

Bir keresinde Jungkook uyuyor numarası yaptığında efendisinin kendisini izlediğini fark ederek ses çıkarmamıştı ve Jimin'in ona çabuk iyileşmesi için bir şeyler fısıldadığına yemin edebilirdi.

Dinlenmesinin ardında günlerini bıraktığında yarası kapanmıştı, hareket ederken ağrı hissetmiyordu çaylak. Ayrıca onu yaralayan çocuğun eğitimi de bir hafta durmuştu, bunu ceza olarak vermişlerdi.

Yaralayan çocuk kendisini kaptırdığını söylemişti ve Jungkook'un bir şey dememesi için yalvarmıştı. Eğer Jungkook daha fazla ceza verilmesini isteseydi bu isteğini yerine getireceklerdi ama onun da köyde bekleyen ailesi vardı, çaylak empati yaparak çocuk hakkında bir şey demedi.

Şimdi Jungkook yatağında doğrulmuş Jimin'in yardımcılarından birinin getirdiği sıcak çayını yudumluyordu. Efendisi gelemese bile yardımcılarını yemekler ve rahat yastıklar için tembihliyordu. Çayını içerken Jungkook'un dudaklarında ufak bir tebessüm oluştu, Jimin çok tatlıydı.

Kapı tıklatılıp açıldığında Jungkook başını ileri uzatıp kim olduğuna baktı, gelen görevli savaşçıyı görünce gülümsedi.

"Nasılsın bakalım çaylak?" Jungkook'un yanındaki Jimin'in sürekli oturduğu sandalyeye oturarak Jungkook'a yaklaştı.

"Yaram kapanmaya başladı, ilk günkü gibi acımıyor da. Dinlenmek iyi geldi."

"İyi olmana sevindim." Jungkook'un omzunu destek için pat patladı. Jimin içeri gidip asıl olayı anlatması için buraya göndermişti, ayrıca kendisi de nasıl olduğunu merak ediyordu.

"Ben buradayken neler oluyor dışarıda?" Bir yudum daha aldı çayından ve midesine sıcak bir şeyler girdiği için Jimin'e minnettarlığını bir kez daha hissetti.

"Bugün şenlik düzenlenecek, efendi senin de katılmanı istedi. Efendi Jimin'in yanından ayrılma sakın, seni o tanıtacak. Birde unutmadan, Jimin ile arandakinden asla söz etme."

Aslında söz etse de bir şey değişmezdi ama soyluların kulağına gitmemeliydi. Bir köle ve bir soylu mu? Onlar için okulun bitimi olurdu.

Jungkook'un olanlarla kafası karışmıştı. "Ailesi bilmiyor mu?"

"Ailenin tek çocuğu olduğu için buna göz yumuyorlar. Ayrıca Jimin'in soylular üzerinde büyük bir etkisi var. Güler yüzlülüğü ve şakalarıyla insanları güldürüp istediğini yaptırabiliyor." dedi ve aklına gelen şeyi peşine ekledi. "Bu arada önemli bir konuyu konuşmayı unuttuk. Efendini memnun edebildin mi?"

Evet, asıl konuyu konuşmayı ikisi de unutmuştu ve Jungkook nasıl diyeceğini dahi bilmiyordu.

Sıkkınlıkla elini ensesindeki saçlara atıp bir süre düşündü. "Aslında ortada memnun edeceğim bir durum olmadı, üstünlük kendisindeydi. Sadece öpüşmek ve asıl olayı yapmak dışında bir şey olmadı."

Gladiator |Jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin