7. Bölüm

4.9K 570 242
                                    


Jungkook düne kıyasla bu kez uyuyabilmişti. Sevdiği kişi yanındaydı. Çenesinin altındaki yumuşak saçlar ve belini sardığı insan varken nasıl uyuyamayacaktı ki?

Saçlarında yavaş yavaş dolaşan el sonucunda Jimin huysuzlanıp uyanmamak için direnmişti. Jungkook onun bu haline sırıtıp tekrardan okşadı yumuşak saçları.

Dün gece konuşmamışlardı, sadece birbirlerine sarılıp düşünmüşlerdi. Jungkook çaresizliğini, Jimin ise acaba gidecek mi korkusunu köşeye atmayı düşünmüştü. Korkular, sevinçler, üzüntüler hepsi bir olmuştu ikisi için de.

Çaylak efendisine uykusuz gözleriyle bakarken parmaklarıyla yüzünde şekiller çizdi. Jimin yavaşça gözlerini araladığında çaylağın ona güzel bakan gözleriyle karşılaşmıştı.

Baygın gözleriyle bakıp küçük parmaklarıyla gözlerini ovuşturdu. "Ne oldu?"

Yeni uykudan uyanmış sesi Jungkook'a ulaştığında çaylak eğilip efendisinin alnını, yanağını ve boynunu öperek göz hizasına gelmek için aşağıya doğru kaydı.

"Hiç, sadece izlemek istedim." Tüm sıkıntılarına rağmen ona daha fazla yansıtmamak için yüzünü güldürüp sevimli yüzünü izlemeyi seçti.

Jimin sırıtarak küçük yatakta sırt üstü halini alıp tavana baktı. "Geldiğinden beri tek yaptığın şey etkileyici bakmak ya zaten."

"Yani bu benden etkilendiğini kabul etmenin dolaylı yolu mu?" Efendisine yaklaşıp her zaman yaptığı gibi etkileyici bakışlarını kullandı. "Söyle, benden etkileniyor musun?"

Jimin bu çocukla eğlenmek istemişti. Onca olan şeye rağmen şimdi bu haldelerse azıcık gülümsetmenin zararı olmazdı.

"Hım, bir düşüneyim." Gözlerini etrafta dolaştırdığında çaylak kaşlarını çatmış onu izliyordu. Daha fazla dayanamayarak kollarını çaylağa dolayarak kendisine çekti ve bir şey söylemeden dudaklarından öpücük aldı.

Jungkook küçük bir öpücükle kurtulmazdı elbette. Jimin'i bacağından tuttuğu gibi kendi üstüne çekerek öpmeye başladığında Jimin şaşkınlıkla üstten üstten çocuğa baktı. Sıkıca sardığı beli de ayrı bir konuydu.

Çaylağın içi hiç rahat değildi yapacaklarından ama bu çocuk ona ne yaptıysa tüm düşünceleri yerle bir olmuştu. Tek görmek istediği şey onun yüzüydü, düşünceleri sadece onunla olsun istiyordu.

Şu anki öpüşü bile o kadar anlam belirtiyordu ki çaylağın, yavaş öpüşünün tadını Jimin de çıkarabilmişti. Burada kalacağım için seviniyorum ama üzgünüm diyordu sanki Jungkook'un öpüşü. Ama Jimin takmadı çünkü her ne oluyorsa yanında kalacaktı.

Dudaklarını çaylaktan çekip gözlerinin içine bakarken ellerini onun göğsünde birleştirip kafasını da üstüne koydu. "Birlikte kahvaltı yapalım."

"Sorun çıkmasın?" Soylu birinin görüp laf yapmasından endişelenmişti. Jimin'in başına iş açmak istemiyordu.

Aslında Jungkook kendisi için de endişeliydi bir bakıma. Burada kaldığı süre boyunca Jimin ile istediğini yapabilecek miydi yoksa aile koruması sıfatında gizlice aşk mı yaşayacaktı?

"Hiçbir şey olmaz. Artık buradasın, kimse bir şey diyemez ben varken." Küçük eliyle gergin suratı okşayarak yatıştırmaya çalıştı Jimin. Halledilmiş gözükse de aslında düzgünce halledilmeyen şeyler vardı, bu yüzüne oldukça yansımıştı. Bu yüzden en azından yanında olduğunu göstermek istedi.

Gladiator |Jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin