Tam anlamıyla felaket.Birkaç gün boyunca asıl efendisinin sözleri yüzünden Jimin'den köşe bucak kaçan çaylak az daha yakalanıyordu ki dizini vurmasıyla öğlen saatleri yeri boyladı.
Durup yanlışlıkla ağzından kaçırırsa kafayı yerdi karşısında ağlayan Jimin onu görse, gitmek zorunda olduğunu söylese. Her gördüğü yerde dönüp duruyordu karşılaşmamak için.
Jimin ondaki hallerin farkında olduğu için ses etmemişti. Ama bu akşam odasına çağırmayı kafayı takmıştı.
Görevli savaşçı eğitimin ikinci yarısı için çaylağa düşünsün diye izin vererek odasına göndermişti. Çocuğun bu kafayla giderse eğitimde yaralanacağını çok iyi biliyordu.
Görevli savaşçı kapıyı açıp yatakta gözlerini kapayan çaylağa baktı. "Çaylak, efendin çağırıyor hemen odasına git."
Yolun sonuna geldiğini hisseden çaylak pes ederek Jimin'in odasına gitmişti. Ama sorun şuydu ki oda bomboştu.
Jimin yüzünde eksik olmayan gülümsemesiyle arkadan Jungkook'un beline birden sarılıp başını onun sırtına yasladı. "Özledim."
"Jimin?" Çaylak bedenini döndürüp efendisine baktı.
Konuşmasına izin vermeyerek Jungkook'a doğru parmak ucunda kalkıp dudaklarıyla kendi dudaklarını hapsetti. Kollarını da boynuna dolayıp kendisine yapıştırdığında Jungkook onun istediğini anlamıştı. Ellerini ince bele dolayarak kendisine sıkıca bastırdı, bırakmak istemediğini gösterir gibiydi.
Jungkook aklındakileri bir köşeye bırakmayı seçti onun yanında. Her şeyi belli ederek bugünlük moral bozmasına gerek yoktu.
Ellerini efendisinin bacaklarına dolayıp ani hareketle kaldırarak beline doladı, Jimin daha sıkı tutundu ona. Yatağa kadar hafif bedeni taşıyarak yatağa yatırıp üzerine eğilerek öpüşmelerine devam etti Jungkook.
Boynundaki kolları çekip çocuğun dudaklarından dudaklarını ayırarak iki küçük eli öptü Jungkook. Bugün Jimin'i öpüp her hücresini hissetmek istiyordu.
O kadar zordu ki çaylak için, hem gitmek istememesiyle yanıp tutuşuyordu hem de olayları ona belli etmeyerek suratının düşmemesini sağlamaya çalışıyordu.
Jimin kollarını Jungkook'un boynuna dolayıp sırıtarak kendisine çekip yumuşak dudaklarını onun dudaklarına bastırıp çekti.
Bu seferlik üstünlüğü Jungkook ellerinde tutmak istedi, boynundaki kolları indirdiğinde Jimin ona ne oldu dercesine bakmıştı ama o yanağını okşayarak sakinleştirdi. "İzin verin bu sefer size güzel anlar yaşatayım efendim."
Her ne kadar saygı eklerini artık kaldırsa da bu sefer ilkleriymiş gibi yapmayı düşündü çaylak.
Jimin'in heyecanın verdiği tepkisizliği çaylağın izin verdiğini düşündürmüştü. Buna dayanarak efendisini bileğinden hafifçe çekerek yatağa yanaştırdı. Jimin heyecandan titreyerek yatağa uzandığında Jungkook da onun üstüne uzandı.
Her hücreleri birbirine değmeye başlamış, birlikte hareket etmişlerdi.
Jungkook dudaklarını efendisinin dolgun dudaklarıyla birleştirerek yavaşça öpmeye başladığında belliydi, ondaki değişikliğin sebebini bilmese de Jimin çoktan anlamıştı. Öpüşü yavaştı ama bu öpücükler çok fazla duygu barındırıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/116320023-288-k853595.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gladiator |Jikook|
FanficGladyatör okuluna yeni getirilen Jungkook, en iyi savaşçı olup gladyatör olarak çıkmak için Jimin'in gözüne girmeye çalışacaktı.