Şahdamar

52 1 0
                                    

~Multide Gece var~
"Abi en yakın hastaneye en yakın zamanda"
Elimi Gecenin alnına koydum ateşi var mı diye kontrol ettim, çoktu. Taksici abi beni ciddiye alıp olabildiğince hızlı sürmüştü. Parayı uzattım ve Geceyi kucağıma alıp acile girdim. Bir sedye ve beyaz önlüklü bir adam geldi. 40-50 yaşlarındaydı. Geceyi sedyeye yatırıp bir odaya girdiler. Telefonum çaldı. Ceyda arıyordu.
"Özgür, Gece nasıl?"
Saçlarımı karıştırdım.
"Hastanedeyiz"
"Hangi"
"Annenin, tenefüste misiniz?"
"Son tenefüstü geliyorum ben" dedi ve benim de ona yaptığım gibi cevap vermemi beklemeden telefonu kapattı. Ceydanın annesi doktordu o yüzden annenin hastanesi demiştim. Doktor odadan çıktı. Meraklı gözlerle ona baktım. Yanıma geldi gülümseyerek.
"Sevgilin mi?"
Kafamı olumsuz anlamında salladım.
"Hayır, kardeşim"
"Çok hassasmış delikanlı. Ateşi 40,5'tu. Bayılmış. Tahminimce uyku halindeyken ateşi çıkmış çünkü hareket halinde olsaydı bayıldığında darbe alabilirdi fakat vücudu darbe almamış. Biraz daha gecikseydi konvizyon evresine girerdi ve bu hafıza kaybından kalıcı hasara hatta ölüme ilerleyebilirdi. Neyse ki şuan tek sorun 40 derecelik ateşi acilde tam düşüremedik şimdi normal odaya alıyoruz. Endişe etme çok büyük bişeyi yok şimdilik zaten olursa haberdar ederim seni."
Uzun zamandır tuttuğumu fark ettiğim nefesimi dışarı verdim.
"Sağolun doktor bey."
Gülümsedi ve Geceyi normal odaya çıkarmak için Gecenin yanına gitti. O sırada Sedef teyze, Ceyda ve Furkanın bana doğru koştuklarını fark ettim. Meraklı gözler bana bakarken konuşmaya başladım.
"Sorun yok mezarlıkta uyuya kalmış uyuduğu sırada yağmur yağmaya başlamış ateşi 40,5'tu buraya getirdiğimde uykusundada çok ateşten bayılmış ve ayılamamış doğal olarak doktorla konuştum böyle şeylerin sık rastlanılmadığını ama şanslı olduğumuzu söyledi."
Sedef teyze sandalyeye oturup ağlamaya başladı. Ceydada yanına oturup kolundan tuttu ve sakinleşmesi için bir şeyler söyledi. Telefonumun çalmasıyla Sedef teyzenin üzerindeki gözlerimi telefonuma çevirdim.
'Aydın Demir arıyor..'
Telefonu açtım.
"Efendim"
"Kardeşim nasılsın?"
"İyi diyelim iyi olsun sen nasılsın?"
"Bende iyiyim, akşam halısaha" dedi soru tonunda.
"Yok kardeşim bu seferlik benim yerime başkası gelsin Furkanda gelemez büyük ihtimal."
Furkan kendi adını duymuş olacak ki bana baktı halısaha dedim ağzımı oynatarak hayır anlamında başını salladı o da.
"Niye lan beraber depresyona girdiniz de benim mi haberim yok?"
Gülümsedim dediğine
"Yok be abi neşemiz baygın"
'neşemiz baygın' cümleside Geceyle beraber bulduğumuz bir şeydi ama bu söylediğim cümlede biraz farklıydı sanki cümledeki 'neşe' Gece gibiydi.
"Anlamadım" dedi Aydın.
"Gece şuan baygın halde abi hastanedeyiz."
"Gelelim mi?"
"Yok kardeşim sağolasın"
"Eyvallah"
Telefonu kapattığımda doktorun odaya girdiğini gördüm koşarak peşinden bende girdim. Yanındaki hemşireye dönüp bir şeyler söyledi ama benim duyduğum tek şey Gecenin ateşinin yükseldiğiydi. Hemen odadan çıktım ve bizimkilerin yanına gittim. Sedef teyzeye döndüm.
"Sedef teyze biz bugün burdayız gibi sen git istersen hem Baharda okuldan gelecek endişelenmesin o da"
Islak gözleriyle bana baktı, biraz düşündü ve kafasını salladı.
"Dikkatli olun saat başı arayacağım sizi ama bir gelişme olursa sizde arayabilirsiniz."
Tebessüm ederek kafamı salladım. Yanağımı okşadı anne şefkatiyle.
"Görüşürüz çocuklar Bahar Geceyi sorarsa kütüphanede ondan sonra Ceydalarda kalacak"
Hepimiz kafamızı salladık onaylarcasına. Çıkışa doğru ilerlemeden önce Ceydaya sıkıca sarıldı ve gitti. Ceydayla Gece çok çok yakın arkadaşlardı ikiside kız olduğu için daha samimiydiler birbirleriyle Gece Bahardan ayırmazdı onu Furkanla bende erkek olduğumuz için onların kızsal sorunlarına pek çare olamıyorduk doğrusu. Bu yüzden Sedef teyzede Ceydayı çok severdi. Gecenin odasına doğru baktım hemşire iğne yapıyordu serumuna. Doktor ve yanında Nilüfer teyze yanımıza geldi. Ceyda "Anne ne oluyor şuan nasıl Gece" diye sordu. Nilüfer teyze konuşmaya başladı.
"Konvizyon geçirdi"
Konvizyonu birazcık doktordan dinlemiştim ama pek anlamamıştım hepimiz anlamadığımızı belirten gözlerle baktığımızda Nilüfer teyzede anlamış olacak ki cümlesini değiştirdi.
"Yani ateşi 41 dereceye çıktı biliyorsunuz bilinç altına çok bir şey yapamıyoruz ama böyle devam ederse uyanacak gibi görünmüyor bilinç altında ne yaşıyorsa uyanmamasını tetikliyor olabilir."
Furkan "İçeri girebilir miyiz?" diye sordu hastaneye geldiğinden beri hiç bir şey söylememişti. Kafasını salladı doktor "Neden olmasın"
Furkan cevabı duyar duymaz odaya girdi. Bende kolumu Ceydanın omzuna attım beraber girdik odaya. Kapıdan sığmakta biraz zorluk çektik ama şuan ondan önemli dertlerimiz vardı. Koltuklara oturduk yapabileceğimiz hiç bir şey yoktu şuan. 10-15 dakika geçtikten sonra Ceydanın kolumu dürtmesiyle Geceye baktım yavaş yavaş açıyordu gözlerini. Hemen yatağın yanına gittik.
"Gece" dedi Ceyda.
Elini uzattığında üçümüzde elini tuttuk.
"İyiyim ben merak etmeyin" dedi zorlukla. Bunu söylerken bile iyi değildi farkındaydık. Çok yorgun konuşuyordu. Gülümsedi o gülümseyince üzerimden öküz kalktı yemin ederim.

SAYILARIN KAFİYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin