Do not leave me alone

2.

Yine alarmla kalktığım bir gün bu gün okul yoktu ve ben hala jimini aklımdan çıkaramamıştım.

İlk görüşte aşıkmı olmuştum yoksa?
Yok canım daha neler ben aşka bile inanmamki.

Jiminin babasının şirketinin ismi Park  holdingmiş. Babasının adıda Park Yang'mış. Şu ana kadar internetten bu kadar bilgi edine bildim başka bilgi hiçbir sitede yoktu.

Üstümü giyinip aşağı annemin yanına indim

Annem bana kahvaltıyı hazırlamış televizyon izliyordu hızla kahvaltımı edip herzaman kafa dağıtmak için gittiğim boş depoya gittim

Boş zamanlarımda ve ya üzgün olduğumda bu depoya gelip müzik dinlerdim.

Depoya girdiğim zaman adam döven bir jimin beklemiyordum.

Yanındaki adamlardan biri beni fark ettiğinde hızla arkamı dönüp gidecceken jimin tarafından durdurulmuştum

Enseme silahı dayamıştı.

"ne yapıyorsun"

"hah! Seni küçük nereye kaçıyorsun öyle"

Dedikten sonra korumalara dönmüş adamı atmalarını söylemişti

Adamı atmakmı?!

"jimin bak beni rahat bırak kimseye demem yaptıklarını"

" aigoo çok inandırıcıydı. "

"lütfen jimin"

"pekala bir şartla burakırım seni"

Kafamı devam etmesi için hızla salladım

En fazla ne isteye bilirdiki

"kölem olucaksın"

"tam- bi-bi bir dakika n ne hayır "

" ozaman başka şansın yok "

"tamam tamam dur!"

"kabulmu?"

"evet kölen olucam evet"

Silahı indirip pantolon arasına bir yere koydu

"yarın görüşürüz sevgili kölem"

Kölemi bastırarak söylemişti bende hızla depodan çıkıp eve gelmiştim

Akşama kadar korkudan evden çıkmamıştım şimdide yatıyordum

Uykuya esir olunca gözlerimi kapattım

Gözlerimi telefonun çalmasıyla açtım

Telefonu elime alınca bilinmeyen numara olduğunu gördüm

"yabuseyo?"

"yah! Köle sabahtan arıyorum neden açmıyosun"

"ah uyuyordum jimin"

"çabuk mesaj atacağım adrese gel"

"tamam"

Tekefonu kapatınca mesaj geldi

Bir kafeye çağırıyor du

Üzerimi giyip kafeye gittim içeri girince jimini ve yanındaki kızı gördüm kalbim bir anda acıdı ama umursamadım.

Yanlarına gidince jimin sırıtıp "hoş geldin köle"

Demişti

Yanındaki kızda beni süzüp alaylıca sırıtmıştı

Karşılarındaki masaya oturdum ve sorarcasına jimine baktım dedim

"bu gün benim ve sevgilimin istekleri yerine gelicek anlaştıkmı?"

İç çekip başımı salladım

Kafenin kapısı tekrar açılınca kafam istemsizce oraya döndü

Lan bu minho değilmi
Beni görünce ilk şaşırdı sonra bize doğru gelmeye başladı masanın yanına gelince yanımdaki sandelyeye oturdu

"merhaba sevgilim nasılsın?"

Tam cevap vereceksen jimin verdi

"sana otur diyen oldumu"

Sesi baya sert çıkmıştı

"ne? Sevgilim burdaysa otura bilirim"

Ben hemen ayağa kalkıp minhoya doğru eğildim kulağına fısıldadım

"İstersen dışarda konuşalım hm? "

kafasını sallayıp ayağa kalktı

Dışarı çıkınca tıslayarak konuştum

" ben senin nerden sevgilin oluyorum"

" alaylıca sırıtıp "okuldan" dedi

Sabır dilercesine yukarı baktım

"bak minho ben seninle sevgili falan değilim aslada olmam lütfen beni rahat bırak"

Deyip onu arkamda bırakıp kafeye girdim

"jimin kız arkadaşın nerde?

Diye sordum çünkü kız yoktu

" işte burada "