Do not leave me alone

17.

Jimin bana şaşkınlıkla bakıp geri çekildi

"Seni hala seviyorum lee neden anlamıyorsun"

"senmi beni seviyorsun güleyimde boşa gitmesin. Peki tamam beni seviyorsan neden gittin öyleyse?"

"Sana bunu şu an söyleyemem.Ama şunu bil lee seni hala ilk günki gibi seviyorum."

"Boşversene"

Deyip kolarının arasından sıyrılıp masaya geri dödüm. Tae nin yanında yerimi aldığımda bana soran gözlerle bakıyordu. Kulağına eğilip sonra anlatırım deyip geri çekildim. Tae fazla üstelemeyip yemeğini yemeğe devam etti.Jimin masaya geri döndüğünde ona bakmamaya çalışıyordum.Beni hala seviyordu buna artık eminim. Eğer jimin bir şeyi tekrar tekrar söyleyip,söylediği şeyden vaz geçmezse bilin ki bu kesinlikle doğrudur jimini iyi tanıyorum.Ama kafamda hala bir sürü soru vardı.1 neden o kadınla evliydi 2 beni bırakıp gitmesinin sebebi neydi. Umarım jimin dediği gibi zamanı geldiğinde anlatır.Birinin bana seslenmesiylr düşüncelerimden ayrılıp çağıran kişiye baktım.Bay yang.

"Buyurun bay yang"

"Yun nasul hwayoung?"

Gözlerim bir an jiminle buluştuğunda onunda bana baktığını gördüm. Gözlerimi jiminden çekip bay yang'ın sorusunu cevapladım.

"Çok iyi efendim evdeki bakıcıya bırakıp ta geldim."

"Ne güzel ne güzel"

Herkes birbiri ile sohbet ederken Jimin ve ben bakışıyorduk. Gözlerimiz ile konuşuyorduk sanki.

Yemek işi sonunda bittiğinde herkes masadan kalkıp arabalarına binmiş evine gitmeye hazırlanıyordu. Sokakta sadece tae ben birde jimin kalmıştı. Tae ye dönüp

"Ben kendim giderim tae sen git"

"Tamam dikkat et"

Deyip yanağıma öpücük kondurup arabasına binip uzaklaştı. Tam bende gidecek iken kolumun tutulmasıyla durdum ve kolumu tutana baktım. Tabi ya jimin buradaydı ve tae nin beni öptüğünü görümüştür muhtamelen. jimine baktığımda sinirini belli etmek istemeyerekcesine konuştu.

"Seni ben bırakırım"

"Gerek yok"

Tam arkamı dönüp gidecek iken konuşmasıyla durdum

"Kızımı görmek istiyorum"

Derin nefes alıp arkamı dönüp yüzüne baktım ve yanına yaklaşıp konuştum.

"Karın merak eder yarın görürsün"

"O benim karım değil. Benim karım sensin"

Ben birşey demeyip ona bakarken bana sarılmasıyla şaşırmıştım. Kokusu hala aynıydı. Ne kadar sarılıp özlem gidermek istesemde yapamadım. O evliydi sonuçta. Hıçkırık sesi duymamla kalbime ağrı saplanmıştı. Jimin ağlıyordu benim sert jiminim ağlıyordu.

"Sarıl bana hwayoung"

Kollarmı kaldırıp ona sıkıca sarıldım. Kaç saat geçti bilmiyorum ama biz hiçbirşey düşünmeden saatlardir sarılıyorduk. İkimizde sessizce ağlıyorduk. Benden yavaşca ayrılıp iki elininde yanağıma koydu ve göz yaşlarımı sildi.

"Ağlama"

Hafifçe gülüp

"Sende ağlama aptal"

Dedim.Oda hafif bir tebessüm edip dudaklarımızı birleştirdi. Hiç birşey umrumda değildi. Onun öpüşüne karşılık vermeye başladım. Arkadan gelen çığlık ile birbirimizdeb ayrılıp arkaya baktık. Jiminin karısı şaşkınlık ve kızgınlıkla bize bakıyordu. Şimdi galiba ikimizde sıçtık.