Neil Armstrong aya ilk ayağını bastı ve hakikaten insanoğlu için çok hoş bir başarıydı. Bu başarının arkasından da bir kaç sene sonra Kahire'ye gittiği zaman ezan sesini duyup, ben bu sesi ayda işittim yahut aya inerken işittim şeklinde bir açıklama yaptı. Arkasından Müslüman olduğuna dair rivayetler çıktı İslâm çevreleri buna sahip çıktı. Endonezya'dan Malezya'ya kadar Kuzey Afrika'daki bütün İslâm ülkelerine, Ortadoğu'daki İslâm ülkelerine kadar bütün gazeteler bu hâvâdisi büyüterek verdiler. Bizim basın da bunu aldı. Fakat sonradan birdenbire bir silkinme oldu. Batı tarafında Armstrong'un böyle bir açıklama yapmadığını sekreteri tekzip etti. Ve birçokları da o tekzibin üzerine işi büyütmüşüz, mübalağa etmişiz diye âdeta yanlışlık yaptığı kanaatine vardılar, bazı İslâm çevreleri. Hatta bizim memleketimizde bile birçok yazarlar, siz niye böyle aslı iyi olmayan hâvâdislerin peşine düşüyorsunuz diye bu hususa önem verenleri eleştirdiler. Daha sonra bu işin arkasına pek çokları düştü. Çünkü hiç kimse, ağzından ciddî sözlerin böyle uydurma bir sekreter edasıyla tekzibini hazmedemedi.
Netice itibariyle NASA'da çalışan bir Suriyeli teknisyen, o günkü konuşmaları banttan açıkladı ve ezan sesine benzeyen kelimeleri hiç bilmediği halde Armstrong'un buna benzer sözlerini söyledi ve o seslerin bandını okuyanlar anladı ki, Armstrong ayda ezan sesi işitmiş Niçin böyle sekreterine tekzip yaptırdılar filan diye biz de peşine düştük bunun. Amerika'daki dostlarım vasıtasıyla Armstrong’la irtibat kurmaya çalıştık. Hepsinden gelen cevap aynen şuydu; Kendisi psikolojik olarak rahatsızdır, kimseyle görüşmüyor, daha doğrusu görüştürülmüyor. Ancak sekreterinden bilgi alabilirsiniz diye mesuliyetsiz bir adamla karşı karşıya bıraktılar cemaati.
Benim özel bir hâtıram vardı bu konuda. Herkes bu oldu mu, olmadı mı kavgasıyla endişeliydi. Halbuki ben bu hâdisenin olduğu gün televizyondan Armstrong'un ayak basışını tevafuk olarak mürşidimle seyrediyordum. O sırada hiç adeti olmadığı halde mürşidim bana döndü ve "Çok enteresan bir şey oluyor. Nurbâki, işitiyor musun? Ezan okunuyor ayda." dedi. Ben bunu kulağımla duyamadım; ama mürşidim ısrarla "Ezan okunuyor, bu çok büyük bir mucize-i İlâhîdir." dedi. Seneler sonra Armstrong’un Kahire'de ezan sesini duyup da, ben bu sese benzer bir sesi ayda aya ayak basarken işittim dediği zaman, o zaman anladım mürşidimin de gerçekten o ezanı işittiğini...
Ay'a ilk ayak basan adam anlatıyor:
20 Temmuz 1969'da Ay'a ilk insan indi. Adı Neil Armstrong. Astronot Armstrong, şu târihi sözleri naklen yayın içinde de dünyaya duyurdu:
"Kartal, inmiştir." Apollo-11 personeli Aldrin ve Collins ile birlikte üç Astronottan oluşuyordu. Ay'da yürüyen Armstrong, inançları güçlü bir Hristiyan'dı. Ancak yolculuk boyunca birtakım şeyler 'Sansür'ediliyordu. Üç Astronot birden "Başka bir cisim"görmüşlerdi. Bütün konuşmalar bantlara geçiyordu.
Astronot Aldrin: "Açık kitap gibi bir şey var burada, tam durgunluklar denizinin üstünde."
Astronot Armstrong: "İki halka gibi, daha doğrusu bir kitap gibi."
Astronot Collins: "Sekstantın odağını değiştirdiğimde bir kitap biçiminde olduğu daha iyi belli oluyor."
Yer Kontrol: "Ne diyorsunuz siz, ayda kitap mı var?"
Tuhaflıklar bantlarda yer almaya devam ediyordu. Ertesi gün, kitap yok olmuştu; ama şimdi de bir parazit radyoyu sürekli meşgul etmeye başladı. İtfaiye arabasının sirenine benzeyen bir ses.
Collins: "Duyuyor musunuz? Şu sesi kesin yoksa kulaklarım patlayacak."
Yer Kontrol: "Bu ses bizden değil, yabancı kaynaklı. Orada sizinle birlikte başkalarının da bulunmak istemediğine emin misiniz?"
ARMSTRONG: "Şimdi de bir müzik başladı. Yer Kontrol, şu parazitlerinizi keser misiniz?"
Yer Kontrol: "Hiçbir arıza yok. Müzik; oradan, sizden geliyor."
Aldrin: Hiçbir zaman anlaşamayacağız galiba. Bu müzik sesi bizden gelmiyor.
Ertesi gün Armstrong, Ay'a ayak bastı. "Kartal indi"diyordu. İlk insan Ay'da geziyordu. Birden yine o siren sesi gibi parazit geldi. Ama bu kez keskin seslerin içinde şu sözler bantlara geçti: "RABBİ-EL ARZ- DİNİ INDAHU- İZA- KUN-ALİM"
Yer Kontrol: "Hey, kim konuşuyor?"
Bu sırada Armstrong ayda yürüyordu. O müzik gibi ses bir daha başladı. "Eşhedu en lâ ilâhe illallah."
Yer Kontrol: "Yine uçan daireler mi? Neydi o şarkının sözleri?"
Collins: "EŞEN MAHATMA RESSAMBALLA filan..."dedi. "Bu, Hintçe."
Armstrong: "Tamamını dinledim. Kalbe bir huzur veriyor. Galiba Afrika radyolarından biriydi."
Aldrin: "Frekans değiştirdim; yine aynı ses. Bu ses, Ay'dan geliyor. Radyo mesajı değil. İnanılmaz bir şey."
Yer Kontrol: "Çıldırdınız mı siz? Havasız yerde ses yayılır mı?"
Collins: "Ne yani, yine uçan daireler mi?"
Armstrong: "Kitap biçiminde uçan daire olur mu?"
Yer Kontrol: "Bilinmeyen bir hastalık, uzay vurgunu mudur nedir? Bu sesler, kitap, melodi, hep hayâl olmalı."
Armstrong: "Hayâli kamera çeker mi, hayalet bir ses teyp bandına kayıt olur mu?"
Yer Kontrol: "Peki havasız ortamda ses yayılır mı?"
Sonra, Armstrong ve Apollo-II Astronotları sağ salim dünyaya döndüler. Bantlar yeniden dinletildi. Bu sırada NASA'da görevli olan Mısır asıllı Faruk El Baz'a danışıldı. Ay'da okunan bir mesajın sözlerinin'Arapça kutsal bir cümle olduğuna' ilişkin bilirkişi raporu verildi. Daha sonra aynı cümleyi Apollo-16 Astronotu 'Worden'de işitti. Aslında hiç kimse tatmin olmamıştı. Belki UFO, belki başka birileri ama Ay'da bir mesaj vardı. Armstrong bu bilgilerden hiç mi hiç tatmin olmuyordu.
Bu sırada Astronotlar dünyayı geziyorlardı. Gittikleri her yerde büyük bir ilgi ile karşılanan Astronotlardan Armstrong'un yolu Mısır'ın başkenti Kahire'ye düşmüştü. Armstrong kendisine gösterilen rağbetten memnundu. Bu sırada olan oldu.
Armstrong irkildi"Hey, bu müzik sesi ne?"
Mısırlılar gülmemek için kendilerini biraz tuttular. Sonra da cevap verdiler: "O, müzik değil; Ezan.. Kilise çanları neyse, Cami'nin de ezanı odur."
Armstrong; "Ben bunu daha önce de işittim."
"Elbette işiteceksiniz, dünyada bir milyara yakın Müslüman var. Hangi ülkeye gitseniz mutlaka ezan okunur." "Ben, dünyayı kastetmiyorum, bu sesi Ay'da duydum."
Armstrong'un yüzü kireç gibiydi:"Aman Allah'ım, Seni şurada yanı başımda değil, ta Ay'da buldum."
Uzun bir süre Armstrong'dan ses seda çıkmadı. Sonunda bir açıklamada bulundu: "Ay'a Besmelesiz ayak basmışım. Besmeleyi şimdi çekiyorum Artık ben de Müslümanlardanım.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARANORMAL OLAYLAR
FantastiqueArkadaşlar bu olayların gerçekten yaşanıp yaşanmadığının kesin olarak bilinmediğinin farkında olarak okuyun.. Belki birer efsanelee belki gerçekten yaşandı. İyi okumalar :)