3

12 2 0
                                    


                       Senem'den..


Araba kullanmayı 3 yıl önce Seda'dan öğrenmiştim.

Seda'yı okulun önünde beklemeye başladım. 

Seda, Gülsu ve benim kuzenimiz oluyor. Çocukluğumuzdan beri kuzenden çok kardeş gibiyiz. 

Seda, çok renkli bir karaktere sahip, bi anı bi anına uymaz. Biraz egolu bir karakter. Gururu her zaman her şeyden önce gelir onun için. Onun olmadığı bir ev düşünemiyorum. Neşemiz gibi. İkizler burcu olduğunu söylememe gerek yok illa ki anlamışsınızdır.

Gülsu biraz daha sakin bir karaktere sahip. Biraz FAZLA rahat gibi. 

Seda karşıdan sinirli bir yüz ifadesiyle arabaya doğru koşar adımlarla geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seda karşıdan sinirli bir yüz ifadesiyle arabaya doğru koşar adımlarla geldi.

''Sür Senem sür sür sür.''

Hiçbir şey anlamamıştım.

''Ne diyorsun Seda? Ne oldu iyi misin?''

''Yürü o müdür bozuntusu gelmeden.''

Dikiz aynasından koşan bir adam çarptı gözüme.

''Yoksa müdür bozuntusu dediğin adam şu mu?''

''Kızım yürüsene ne kadar çok soru soruyorsun sen ya?''

Bastım gaza.

Bir araba çarptı gözüme. Seda'ya sordum.

''Lan bir de takip etmediği kaldı hıyartonun.''

Evin önüne indiğimizde Seda yine Mahmut diye adlandırdığı sopasını alıp arabadan indi. 

''Lan her yerde karşıma çıkmasan olmaz mı? Sana okul dışında gözüme gözükme demedim mi ben?''

''Bakın kalbimi kırıyorsunuz Seda Hanım. Bana da acıyın ama''

''Lan sana acıyan senin gibi olsun. Ne diye takip ediyorsun?''

''Çantanı öğretmenler odasında unutmuşsun. İlk başta kimin olduğunu anlamadım, önündeki telefondan senin olduğunu anlayabildim.''

''Vay be demek bazen kafan çalışabiliyormuş.''

''İnsan teşekkür eder çok kabasın.''

''Bana kaba diyene bak git lan git ver çantamı da bir daha görmiyeyim seni buralarda.'' diye bağırınca hiç cevap vermeden gitti müdür dediği adam.

Evin merdivenlerinden çıkarken Seda sessiz sessiz küfür ediyordu:

''Allah senin belanı versin davar. Siktir git deseydim orda keşke niye demedim mi beyinsiz ya yemin ediyorum.''

Seda'nın küfürlerine alışkındık.

Eve girdiğimizde gördüğümüz manzara bizi hiç şaşırtmadı.

Gülsu yine oturma odasında, 3 kişilik koltuğa tek başına 5 kişi oturmuş gibi tüm koltuğu kaplamış, elinde kumanda, yere dökülmüş cips kırıntıları ile bizi selamladı.

''Gülsu ben sana kaç defa bu kadar dağıtma buraları diyeceğim?''

''Lan sanane sen mi temizliyorsun sanki?''

''Sende temizlemiyorsun Gülsu kim temizleyecek?''

Gülsu başını ayakkabılarını çıkartmakta olan Seda'ya çevirip kıkırdadı. 

''Yok lan yok ben bu okulda 3 gün bile dayanamam ya ruh hastası olurum deli raporuyla filan uğraşmak zorunda kalırsınız yemin ediyorum.''

''Bu okulda mı ruh hastası olursun sen? Senin ki doğuştan gülüm öyle sonradan olan bir şey değil.''

''Evet evet genetik benimki. Kuzenimden geçen bir şey.''

dedi ve odasının kapısını hızla kapattı.

Aşkın TarifiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin