Gülsu dan..
1 gün önce
-Alo?
-Selam Gülsu nasılsın? Yunus ben.
-Aa iyiyim Yunus sen?
-İyiyim bende ne olsun. Seninle bir şey konuşacaktım.
-Tabi buyur dinliyorum.
-Yarın kizlarıda alıp atacağım konumdaki yere gelsenize.
-Sedanın bunu kabul edeceğini sanmıyorum. Biliyorsun senden pek hoşlanmıyor bizimki.
-Ama ben ondan hoşlandım.
-Ne? Ciddi misin? Vay canına. Siz çok zıt kutuplarsınız.
-Belki de bu yüzden çekti beni. Her neyse bir şekilde orda olun. Görüşürüz.
Telefonu kapattıktan sonra Sedayı nasıl ikna edeceğimi düşündüm. Ona bu güne kadar hiç yalan söylemiştim. Zaten yunusun orda olacağını söylemeyerek yalan değil de eksik bilgi vermiş olacağım.
Ertesi gün..
Hep birlikte yunusun attığı konumdaki mekana geldik. Ne yalan söyleyeyim az sonra çok kötü şeyler yaşayacağımızı tahmin ediyordum.
"Ee nereye oturuyoruz?"
Dedi ve seda önden gidip bir yere oturdu.
Telefonum titredi ve yunustan gelen "neredesiniz?" mesajını gördüm. Cevap yazıyordum ki görüş alanıma Yunus girdi. Sedaya dönüp:
"Aa Yunus da buradaymış."
"O zaman bana ayrılan sürenin sonuna geldik." diyip ordan ayrılmaya yeltendi.
"Ya gecemizi mahvetmesine izin mi vereceksin?"
"Onun burada olması zaten bir mahvoluş."
Senemle beraber ısrar edip Sedayi oturtturduk.
Yunus ve Murat yanımıza geldiler. Murat? Planın içinde onun olduğunu bilmiyordum. Onu ne zaman görsem yerin dibine batiyorum. Az buz rezil olmamıştım yani. En son bu denli rezil olduğumda okuma bayramindaydik. Eteğimin altından bir sıcaklık hissetmiştim.
"Selam kızlar." diyip masaya oturdular.
"Selam." diye selamladı Senem.
"Bir adet hödük tespit edildi.''
"Bir günlüğüne ateşkes anlaşması imzalayalım Seda."
"İnşallah canım ya."
Seda ne zaman dışarı çıksak alkolü fazla kaçırıyordu. Senem:
"Artık eve gitsek iyi olur." dedi. Başımla onu onaylayıp Seda'nın kolunun altına girip onu taşıyorduk. Kendi kendine "Hödük nerde ya onu bana bulun." diye sayikliyordu. Hepimiz alkol aldığımızdan -Murat dışında- arabayı Murat kullanacaktı.
Evin önüne geldigimizde, Sedayi ön koltuktan indirmek için Yunus kapıyı açtı. Tam adım atmak için öne eğilmişti ki..
Yine hüsran...
Her daim feryat figan...
SEDA
K
U
S
T
U.
Yunus sinirlenmişti tabi bunu belli etmiyordu.
Sedayi hiç bu kadar mutlu görmemiştik.
Tabi ki Yunusla vakit geçirdiği için filan değil Yunusun üzerine kustuğu için bu kadar mutluydu.
