Bu konu, herhalde en bilgili olduğum şey olabilir. Orta okuldayken insanlarla çok dalga geçerdim, özellikle sevmediğim kişilere karşı bunu sürekli yapardım. Kötü bir şey olduğunu baya geç anladım.
Lisede size verebileceğim en güzel tavsiye herhalde kendiniz olmanız. Fakat kendiniz olun dedik diye de cıvıtmayın. Örnek veriyim; sürekli konuşan, insanlarla iletişim halinde olmayı seven ve her şeye de -komik olmasa dahi- gülen birisiyim. Bu itici olarak karşılanırdı. Nedense benim mutlu olmam insanlara batıyordu. Bunu asla değiştirmedim. Hala laf edenler var fakat ben buyum diyip geçiştiriyorum. Sizinki de böyle olsun. Yani kısaca herkesle kavga edip, ama ben buyum demeyin.
Onun dışında güler yüzlü olun. İnsanlardan çok hoşlandığım söylenemez ama birisi bana baktığında gözlerimi devirip başka bir yöne bakmıyorum. Gülümseyip geçiyorum. Bu sizi daha düzgün bir insan gibi gösterir.
İnsanları kalıplara sokmayın. Başkalarının cinsel ve dinen tercihleri sizi ilgilendirmez. Gay bir arkadaşınız varsa ona normal davranın. Veya ateist birisi de olabilir. Siz müslümansanız her sohbetinizde onu islama çekmeye çalışmayın. Gerçekten bir zaman sonra karşı tarafı sıkıyorsunuz.
Onun dışında öğretmenler de var. Çoğu zaman hocalarla iyi geçinemedim. Bir şey olduğu zaman hemen bana suç atılıyordu. Bu da benden kaynaklıydı çünkü her şey benim başımın altından çıkardı, insanlar da alıştığından kesin Duru yapmıştır falan derlerdi. O yüzden hocalarınıza da karşı saygınız olsun. O, sizin her dakika dalga geçebileceğiniz veya tahtaya döndüğü zaman arkasından el haraketi çekebileceğiniz birisi değil. O da insan. Normal davranın.
Kendinizi yedirtmeyin arkadaşlar. Kavga edin demiyorum ama biri sizin üstünüze laf atınca pısırık gibi kalmayın. Düzgün bir şekilde cevabınızı verin. Acaba bana ne der kaygısıyla değil, ne derse desin benim yaptığım doğruydu şeklinde ilerleyin. Tabi bunu demeniz için doğrusunu yapmanız lazım.
Size, gerçekten faydalı olabileceğini düşündüğüm bir bölüm yazmak istedim. Umarım beğenmişsinizdir🔥🔥🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Tavsiyeleri
Saggisticabende zamanında bir sürü tavsiye okumuştum ve hepsi "bunlardan uzak durun, dedikodu yapmayın!" tarzındaydı. Emrediliyormuş gibi hissedip bir daha da tavsiye falan okumamıştım. Sizin bu hisse kapılmanızı istemediğim için böyle bir kitap yazmaya karar...