1. bölüm (bizim hikaye)

296 15 9
                                    

inci:

    Horozu anlarım da sabah sabah traktör sesi ile uyanmak nedir arkadaşım. Daha sabahın yedisi insaf ama yani yaz tatilindeyiz uyumak hakkımız .Tatil demişken yarın üniversite sonuçları açıklanıyooo.

    İki saat sonra kalktım ve tabi ki annemgil kahvaltısını yapmıştı. Neymiş efendim erken kalkan erken yol alırmış. Kendime kahvaltı hazırladım ve yapmaya başladım. O sırada annem geldi.

-kızım ne zaman kalktın?

-bi saat kadar oldu anneciğim. sen hayırdır bu saatlerde evde olmazdın.

-senle bi şey konuşmamız lazım ondan geldim.

-konuşalım bakalım.

    ne konuşacaktı acaba kız merak ettim şimdi

-sen yemeğini ye dışarı gel. ha bu arada sonuçlar ne zaman açıklanıyor?

-bakıyorum... tam bir saat sonra

-hadi bakalım hayırlısı.

    yemeğimi yedim ve dışarı çıktım . annem beni bekliyordu.

-gel kızım sana bi hikaye anlatıcam.

    ciddi miydi ya gerçekten o kadar merakı ben bi hikaye için mi sarf etmiştim.

-ciddi misin anne ya bende bi şey oldu sandım.

-otur da dinle sanki önemli bi işin var.

    aslında haklıydı hiç işim yoktu. hem bir saat bir yıl gibi geleceğini bildiğim için kabul ettim. o da hemen hikayeyi anlatmaya başladı.

-bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur sa-

-anne hikaye dedin masal demedin. Konuya gir.

-tamam be ne kızıyon havaya girdiydim.

-peki annelerin en güzeli anlat .

-işte bi adam varmış ve hali vakti yerindeymiş. Bir gün en yakın arkadaşı büyük bir borca girmiş. tabi bu adamda en yakın arkadaşını borçlu bırakır mı ? gitmiş borcunu ödemiş ama borçlu olan adam parayı bir türlü ödeyemeyince borcu ödeyen adam demiş. bak senin erkek torunun oldu benim de kız torunum bunları beşik kerpmesi yapalım sen kenara ufaktan para atar bende ufaktan para atarız ve ilerde evlendiririz. adamlar bu bebekleri beşik kerpmesi yapmış. borçlu dede yakın bi zaman sonra ölmüş ölümünden iki yıl sonra yani bebekler iki yaşına gelince borçlu dedenin tarlalarından altın çıkmaya başlamış. tabi borçlarını da ödemişler ve bu madenden gelen paranın bir kısmı çocuklara yatmaya başlamış. altın madenleri çıkan aile hastaneler açtırmış çünkü çocuklarının doktor olup hastanenin başına geçmelerini istiyomuş. gel zaman git zaman çocuklar 4 yaşına gelmişler ve borçlu olan aile İstanbul'a taşınmış. ama çocuklar üniversiteye geçince tekrar izmir'e gelip çocukları evlendircekmiş. kızım bu gerçek bi hikaye şimdi sana bir soru soracağım sen bu kızın yerinde olsaydın o oğlanla evlenmeyi kabul eder miydin?

    ne demeye çalışıyodu ki banane o kızdan. bende ciddi bir tavırla anne ne diyceksen de dedim. ne dese beğenirsiniz o kız sensin dedi. bana dedi ya. bilmiyo mu benim asla kabul etmiyeceğimi.

    ben donmuş bir şekilde anneme bakarken annem bana cevap vermeyecekmisin dedi. cevabı zaten bilmesi gerekiyodu. ah kesin kötü bir şaka yapıyor.

-şaka mı yapıyosun bana anne şaka yapıyosan komik değil.

-hayır yapmıyorum.

   ne demişti o, nasıl şaka yapmaz ya, benim beşik kerpmem mi var olamaz . ben okuycam. doktor olucam. sonra aşık olup aşk evliliği yapmak istiyodum. şimdi küçüklükten beri kurduğum hayalleri yıkmaya ne hakları olabilirdi ki?

-anne şaka yapıyo olmalısın. eğitime olan aşkımı biliyosun.

-kızım sana okuma demiyoruz ki evliykende okunur. istersen şimdi yüzükleri takar okul bitince evlenirsiniz.

    sorun sadece okumak değildi ki. istemediğim ,yüzünü bile görmediğim biri nasıl gelir de beni ister. daha yeni doğmuş bir bebeğin hayatını nasıl bu derece oynarlar ki.

-anne kalbini kırmak istemiyorum ama bu evlilik olmuycak. ben aşık olmak istiyorum.

-ne aşkı ya bak biz de görücü usulü evlendik.

-evlendin de mutlu musun değilsin. tartıştığınızı duymuyorum sanki. tamam şuan mutlu olabilirsiniz ama ben senin gibi olmuycam.aşk evliliği yapıcam. siz beni nasıl zorla evlendirmeye çalışırsınız.sizden utanıyorum

    kendimi tutamadan konuşmaya başlamıştım ve bağrıyodum ama napayım sinirlerim bozuktu . acaba fazla mı üzerine gitmiştim. yanağımdaki uyuşuklukla yanağıma bir damla yaş düştü. annem bana vurmuştu . çok hızlı değildi ama ne bileyim koyuyordu. canının canını yakması...

çantamı aldım ve hızla evden çıktım hem ağlıyo hem yürüyodum hemen kendimi sahile atıcaktım. çünkü tek sakinleşebileceğim yer orasıydı.


EGE

Ben ege baba parası yiyen sert (bi o kadar duygusal)korkulan bir playboyum. genel olarak gece hayatı yaşarım. ve tabi ki çapkınım en azından öyle görünmeye çalışırım. aslında ben çabuk bağlanan biriyim sevdiğim kızı gerçekten severdim ta ki ona kadar .onun kim olduğunu merak ediyosunuz ama zamanı değil.çünkü ortam harika . dans , kızlar sarhoş olmamak mümkün mü?

gerisi karanlık...

sabah kafama yediğim su ile uyandım.

-baba , ne işin var senin burda

-senin arkanı topluyorum napayım.

-üff kafam çatlıyo

-normaldir . neden o kadar içersin ki? ama bu son olcak.

    evet gece baya dağıtmıştım ama ilk değildi ne bu tepki?

-nedenmiş o?

-bi kız var güzel seni onla evlendircem . hatta bugün kızı istemeye gidiyoruz.

-iyi sen görmüş beğenmişsin. benim düşünceme gerek yok. git kızı kendine iste.

     o kadar takmadım ki ben ve evlenmek hem de tanımadığım bi kızla.

-babanım ben senin doğru konuş . ayrıca takmadığını biliyorum ama taksan iyi edersin. yani insan kredi kartlarından ve arabasından olmak istemez .

    nasıl yani beni tehtid mi ediyodu?

-tehdit mi bu?

-nasıl anlarsan.

    resmen tehdit etmişti.

-naparsan yap ama ben evlenmiycem o kadar

    anahtarımı aldım ve evden çıktım . sinirden o kadar hızlı sürüyodum ki önüme çıkan kızla bi anda frene bastım.

biiiiiiiiiiib...


........................................................................................................................................................................

    selam arkadaşlar ilk kitap ve ilk bölüm ile karşınızdayım. inşallah kitabımı sevmişsinizdir. yorum ve votelerinizi bekliyorum .

  seviliyorsunuz...


Egenin  İncisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin