9. bölüm(yedi yıl)

76 9 3
                                    

İNCİ:

    tam yedi yıl, arkasına bakmadan gideli yedi yıl olmuştu ve her şey onun yüzünden olmuştu. onun yüzünden tüm sevdiklerimi kaybetmiştim. ilk önce onu sonra annemi sonrada babamı. onun yüzünden ölmüşlerdi.

    o gittikten sonra durumum ciddileşmiş. yoğum bakıma almışlar beni. annem de bu acıya dayanamamış. ben uyandıktan kısa bir süre sonra da babam öldü. son yedi yıldır yalnızdım. okulumu yalnız bitirdim. yemin töreninde kimsem yoktu ama ben hayatım bu son yedi yılında tüm zorluklara rağmen azimli kaldım. şimdi ne mi oldum. beyin cerrahı okuyorum . evet zor meslek ama bunla yetinmedim. neyim var neyim yok sattım ve bir hastane satın aldım. izmirde doğduğum şehirde egenin incisinde. bana dair tek şey. tek varlığım. tek mutluluğum ise hayat kurtarmak.

ve o adam ondan sürekli nefret ettim. ailemin yokluğunu ne zaman hissetsem nefret ettim. ne zaman köşeye sıkışsam nefret ettim. hayatıma girdi, yıktı ve gitti. şimdi bunları ödetme zamanı ben de hayatını yıkıcam. intikamını alıcam ama ilk önce hastanemi yoluna koymalıyım. daha çok yeni.

EGE:

gidişim her şeyi mahvetmişti. bir yıl önce karşısına çıkmayı planlamıştım ama olmuyo. benden nefret ediyor. her şeyini benim yüzünden kaybetti ama ben her zaman arkasındaydım. öğretmeniyle kavga ettiğinde hocaya gittim ben ikna ettim. çalıştığı yerlerde hep fazla para vermeleri için, az çalıştırmaları için konuşup para verdim. kaçırıldığında ben kurtardım. hastaneyi açmaya karar verdiğinde mirasmış gibi gösterip tonla tarla verdim. o da satıp hastanesini açtı.

o bilmese de ben hep arkasındaydım. o görmese de ben onu görüyodum. hissetmese de elini tutuyodum. bir gece odasına girdim. masanın üzerinde günlüğü vardı. tek sırdaşı. içinde bana olan nefreti yazıyodu. o benden bu kadar nefret ederken ben onun karşısına nasıl çıkardım. bu arada ben de kalp cerrahı oldum. oldum olmasına ama kalbimi hiçbir zaman iyileştiremedim. onu vuranlar hapise girdi. tüm düşmanlarımdan kurtuldum. karşısına çıkmanın zamanı gelmişti en kısa zamanda çıkacaktım.

-ne düşünüyosun oğlum.

''artık incinin karşısına çıkmalıyım'' en büyük dert ortağım ailem olmuştu. her şeyimi paylaşıyodum. oysa eskiden öyle miydi, naptın inci bana?

'' benim aklımda bir fikir var tabi kabul edersen'' fikrini dinledim. aslında fazlasıyla mantıklıydı. hem beraber olacaktık. hem neden gittimi anlatma fırsatı bulacaktım. plan mı neydi okuyun öğrenin.

İNCİ:

-inci hanım size bir teklif geldi.

durdun ve asistanımın yüzüne baktım. ''ne teklifiymiş bu''

-bir hastane ortaklık teklif etti.

daha bir aylık hastaneydik kim böyle bir teklifte bulunabilirdi ki. büyük ihtimalle sıradan bir hastanedir. ne olursa olsun hastaneme ortak çıkarmam.'' kabul edilmemiştir.

-ama inci ha-

-sana kabul etmediğimi söylemiştim.

-türkiye'nin en büyük hastanelerinden ege hastanesi hastanesinin biriyle birleşmenizi istiyor. bence bir görüşün.

beni iyileştiren hastaneydi. hayatımı kurtaran.'' tamam müsait bir zamanlarında gelsinler görüşelim.

EGE.

planımızı büyük ihtimal anlamışsınızdır. o hastaneyle ortak olucam. aynı hastanede çalışıcaz. görüşmeye incinin hiç görmediği babam gidicek. seni tekrar kazanıcam inci.

İNCİ:

hastanenin yorgunluğunun üzerine evime gitmek üzere arabama bindim. yola baktım. evimin yolunda büyük bir trafik vardı. bu trafiği hiç çekemezdim. ben de doğduğum evin yolunu tuttum. evi hiç bozmamıştım. ayda bir gidip temizlik yapıyodum. temizlikçi tutmuyodum. ailemin izlerini yok etmek istemiyodum.

önüme bir anda bir çocuk çıktı. hemen frene bastım. 4 yaşlarındaydı. çocuğa hiçbir şey olmamıştı. zaten koşarak uzaklaştı. durduğum noktaya bakınca egeyle ilk karşılaştığımız yer olduğunu hatırladım. beni öptüğü ilk tokatımı attığım

kızım ne diyosun sen ondan nefret ediyosun o senin her şeyini aldı. arkadan arabaların korna sesleri gelince arabamı kenara çektim. sahilde yürümeye başladım. bankımız değişmişti. boyanmıştı. ama bank aynı banktı. oraya oturdum. kucağında uyumuştum. sabah kafamızı kuş pisletmişti. beni denize atmıştı. onu hala seviyor olamam demi ben ondan nefret ediyorum ne olursa olsun ve bunu kimse değiştiremez.

arabama bindim. çocukluk evimin yolunu tuttum. kapısını yavaşça açtım. baya eskimişti. ilk olarak odama girdim.anılarımı koyduğum kutuyu açtım. içinde ana sınıf etkinliklerimden üniversite anılarıma kadar her şey vardı. kutunun sonuna geldiğimde egeyle çekindiğimiz fotoğrafa baktım. ne kadar da mutluyduk. şimdi mutlumuydum. cevabı belli. değilim. onca varlık insanı mutlu etmiyor. çimenlerde yatarken çekindiğimiz fotoğraftı. o fotoğraftan sonra sevgili olmuştuk. gözümden bir damla yaş düştü.

''hayır inci ağlamıycaksın. onun için çok ağladın. yeter artık güçlüsün sen, sevmiyosun onu '' kendi kendime bağrıyodum. yedi yıl hiç bir şeyi eskitmez mi. hala sevmemeliyim.bir anda masadaki her şeyi yıktım. camlar parçalandı. sırtımı duvara verdim. eninde sonunda yüzünü görcektim ama nasıl dayanacaktım.

akşam yatağımda uyuya kalmışım. sabah toplantı vardı. ortaklık görüşmesi. arabama atladım ve hastanemin yolunu tuttum.

-günaydın inci hanım ege hastanesini sahibi mustafa korkmaz sizi toplantı salonunda bekliyor.

'' sen daha demin korkmaz mı dedin. soyadı korkmaz mı'' soyadının korkmaz olduğunu öğrendim. egeyle bir alakaları olabilir miydi. yoktur ya soyadı benzerliğidir.

toplantı salonuna geçtiğimde yüz tanıdık geldi.

-merabalar ben ege hastanelerinin sahibi mustafa korkmaz

-merhaba ben de bu hastanenin sahibi inci topal.bişey sormak istiyorum ben sizi biyerden tanıyormuyum.

-evet tanıyosun

nerden tanıyodum ki bu adamı''peki nerden tanıyorum sizi?''

-ben babanın arkadaşıyım. cenazesinde ordaydım. şimdi sana yardımcı olmak istiyorum bu yüzden yaptım bu teklifi hastanenin biriyle birleşelim.

kağıtlar imzalandı. ortaklık tamamlandı.

-yalnız benim oğlum var beyin cerrahı öğrencisi burada stajlık yapıcak bildiğime göre sen de öğrencisin beraber çalışırsınız.

benim için sorun yoktu. tabi işlere pek karışmıycaksa neyse ben ege hastanesiyle birleşmişim. sorun olmaz.''sorun yok ne zaman başlar.''

-üç gün sonra

üç gün sonra...

bu gün ortak geliyodu. gerçekten merak etmiştim bu kişiyi sır gibiydi.

-inci hanım yeni ortağınız odanızda bekliyor.

odama girdim koltukta arkası dönmüş oturuyodu.

-merhaba ben inci yeni ortağ-

bi anda koltuğu döndürdü. gözlerime baktı.

-çok iyi tanıyorum merak etme.

-EGE...

..................................................

bölüm sonu sizce inci napıcak veya napsın yorumlarda bekliyorum. görüşmek üzere

bye...

Egenin  İncisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin