EGE:
tam geçmişimi unuttum. her şey düzene girdi. aşık oldum derken yine karşıma çıktı geçmiş. kim bilir ne kadar üzülmüştür. o olaylar olmasaydı belki sevgili olurduk.
yıkılmış bir ben olarak eve doğru sürdüm arabayı, evin önündeki araba yığınını görmem ile bizim evde parti olduğu aklıma geldi. bende annemin yanına gittim.
anneme görünmeden odama gidicektim çünkü yaşananları anlatamazdım. tam merdivenlerden çıkıyodum ki annem karşımda belirdi
-oğlum bu ne hal yıkılmış gözüküyosun.
ne diyecektim? ben sadece sarılmayı tercih ettim.
-bana her şeyi anlata bileceğini biliyosun demi annem.
anlatmalı mıydım? birinle dertleşmeyi o kadar istiyodum ki, kabul ettim. tanıştığımız günü, onun utangaçlığını, nasıl beraber uyuduğumuzu, nasıl kavga ettiğimizi, onun beni geçmişimle nasıl suçladığını hepsini anlattım.
-adı ne?
-inci
İNCİ:
toparlanmaya ihtiyacım vardı. kalbim acıyodu. her zamanki gibi çıkış yolum sahile indim. bir banka oturdum. denizi gördükçe aklıma ege geliyodu. banktaki sohbetimiz, beraber uyumamız, önümdeki martılar beni denize atmasını hatırlatıyodu. ben ondan kaçarken düşüncesiyle buluyodu beni martıların ve denizin sesi hep onu hatırlatıyodu telefonumu çıkardım ve bu sesleri duymamak için kulaklığı taktım. beni nasıl çıkarmıştı denizden. birinden yardım istediğimde nasıl da kıskanmıştı. ah be ege.
sahil beni daha da kötü yapmıştı. en iyisi evdi. hem kızlar vardı. eve gittim. balkono gelince üstüne düştüğüm kızların nasıl dalga geçtiği aklıma geldi. dayanamıyodum. bir insan bu kadar kısa sürede nasıl bağlanır. nasıl kendinden vaz geçicek derece sever. peki ya ben okula gidince onun yüzünü görünce nasıl dayanıcam. hayaliyle yaşayamazken...
sırtımı duvara vermiştim. ayaklarımı kendime çekmiş ağlıyodum. kızlar geldi o sırada. ben sadece onlara sarılmakla yetindim. sonra içeri geçtik bir duş aldım ve olanları anlattım. şimdi ise odada yalnız yatıyodum. kızları ders çalışma bahanesi ile göndermiştim. yalnız kalmak bana iyi gelecekti. tabi ben yalnız kalayım mı kapı çaldı.
-buyrun.
-inci kızım
kimdi ki bu şimdi? adımı nerden biliyodu. tabi ben bunları düşünürken bir şey demeyi unuttum ama o kadın dedi.
-adını nerden bildiğimi merak ediyosun demi hepsini anlatıcam gel oturalım.
beraber balkona oturduk adının gülsüm olduğunu söyledi.
-peki buraya neden geldiniz ve adımı nerden biliyorsunuz.
-ben egenin annesiyim ve ismini ondan öğrendim. oğlum yıkıldı inci ben onu daha önce böyle görmemiştim. hep sertti. kızım o sana sırılsıklam olmuş. bir şans versen.
bilmiyodu ki şans vermeyi ne kadar istediğimi. nasıl sevdiğimi.
-bakın o çok büyük bir hata yapmış. ben istemez miydim onu affetmek. ben onu sevdim ve bunu anladığım zamanda hakkındaki gerçeği öğrendim. o karanlık geçmişi çok karanlık.
-temizliğinle karanlığını aydınlatsan, cehennemine cennet olsan, hem sen bir insanı geçmişiyle yargılıyosun. onun ne yaşadığını biliyo musun? o seni sevdi inci hem de tüm geçmişine rağmen. o kızdan sonra toplayamadık o gece sarhoşmuş. tam topladık derken yine geçmişini yüzüne vurma. senden bir şey istiyorum inci geçmişiyle yargılama. onu o olduğu için sev. bundan sonra sen benim kızım ben senin annenim. dediklerimi düşün. kararını ver.
kartını bıraktı ve ne zaman olsun onu arayabileceğimi söyledi sonra da gitti.
anlaşılan zor bir gece olacaktı napıcaktım. keşke biri gelse bana doğru olanı söylese. aklım gitme üzülürsün diyo, kalbim ise bir an bile durma diyoderken uykuya dalmışım.
bembeyaz gelinliğin içindeydim. aynaya bakıyodum. kapıdan ege geldi. elini uzattı, o eli tuttum ve nikah masasına gittik. kimse mutlu değildi. sanki kötü bir olay olmuş gibilerdi. takmadım çünkü evleniyodum. nikah memuru bize döndü ve gülümsedi.''nasıl olsa birazdan ölüceksiniz evlenmenize gerek yok '' dedi ve bir silah çıkardı. ilk önce bana tuttu silahı egeyle birbirimize bakıyoduk. sonra silahı ona tuttu ve vurdu. gelinliğim kan olmuştu. hemen tuttum onu ve bağıra bağıra ağlıyordum. ege ege diye çığırıyodum ama sesim çıkmıyodu. nikah memuru bana döndü ve ''merak etme ayrılmayacaksınız'' dedi. silahı bana döndürdü ve bir ses çıktı.
çığlık atarak uyandım. sude ve elif hemen odama geldiler. gördüğüm şey neydi bir işaret miydi. kızlara kabus olduğunu söyledim ve gönderdim. güneş doğmak üzereydi. kızlara okula gitmeyeceğimi uyandırmamalarını söyledim.
uyandığımda saat on birdi. kahvaltımı yaptım ve sahile indim akşama kadar düşünecektim neyin doğru olduğuna dair. kalp mi? akıl mı?
yaklaşık iki saattir düşünüyodum ama hala doğru olanı bulamamıştım. gülsüm teyzeye inanmalı mıydım. o sırada annem aradı.
-alo kızım nasılsın?
-iyiyim anne sen
-bende iyiyim
biraz konuşmanın ardından saatlerdir düşündüğüm soruyu anneme sordum
-anne kalp mi akıl mı?
-aşkta mı hayatta mı?
-aşk
-kızım akıl mantığındır. mantıklı olanı seçesin ama sevemezsin, kalbinle yaptığın seçimlerde ise belki önünde onlarca engel, zorluklar , taşlar vardır ama sevdiğin yanındadır. ya da ucunda sevdiğin vardır. desteğin odur. işte o seni yıkmaz mutlu eder. bence sen cevabı aldın.
-evet anne teşekkür ederim.
kararımı vermiştim. hemen affetmeyecektim ama gidip konuşacaktım. dinleyecektim onu.
EGE :
sınıfa gelmemişti. bu kadar kötü mü olmuştu. nasıl düzelecekti aramız son dersteydik. ders bitimi yanına gidicektim böyle olmazdı.
ders bitti çıkışa doğru ilerliyodum. onu gördüm.cemreyi(cemre egenin eski sevgilisi ege onu çok sevdi ama kız egeyi aldattı) yüzüne bile bakmadan yürüme başladım. beni durdurdu.
-ege ben seni unutamadım. çok özledim. bak geldim. senin için geldim.
-ben de seni unutamamıştım ama bak unuttum. sen de unutursun üzülme.
sözlerimin ardından hızla okuldan çıktım. karşımda inci vardı. dudaklarım benden habersiz inci dedi. inci ise ege. belki birbirimizi duyamamıştık ama birbirimizin ne dediğini anlıyoduk. o sırada bir el beni kendine döndürdü. o kişi cemreydi.
-ben seni unutmıycam çünkü sen benim olacaksın. dedi ve dudaklarıma yapıştı.
hemen ittirdim onu inciye baktım gözünden bir damla yaş düştü.ve koşarak uzaklaşmaya başladı. hayır bugün dün gibi bitmemeli. bugün durmıycam peşinden gidicem anlatıcam her şeyi onu sevdiğimi söyliycem.
..............................................................................
bölüm bitti inşallah sevmişsinizdir. vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Egenin İncisi
Teen FictionBiz birbirimizin yağmurundan kaçarken doluya tutulduk... O gün annem yanıma geldi ve bir hikaye anlattı. ilk önce salla ya dedim ama hikayenin ana karakteri benmişim.Bu Birbirimizden habersiz evlenmemek için kaçıp koyun koyuna uyuduğumuz hikaye. B...