Odadan çıktım. Koridorun sonundaki mavi Kapılı odayı gördüm. Gidip 3 kez tıklattım. Içerden boğuk bi ses geldi.
"Kimsinn....! Hmmm pent kokusu..! Igrenç!!!
Bana iğrenç dedi ya! Sensin iğrenç. Zamanım olsaydı seni benzetirdim!
" Ben... Sadece Monarch i görmek için geldim. Çağırır mısınız?
"Hmm tamam bekle...
Yaklaşık 3 dakika bekledikten sonra kapı gıcırtıyla açıldı ve Monarch çıktı.
"Canım. Ne oldu bi sorun mu var?
"evet var. Bayan deep kanatlarımı almam için bazı malze...
"Tamam tamam anladm. Gel benimle. Gerçek bi pent elbet savaş arenasini görecektir..
Monarch in en çok bu özelliği hoşuma gidiyor. Cümlelerimi tamamlamama gerek kalmadan herseyi anlıyor.
"Yine mi o pis kokulu sırtında seyahat edeceğim?
"Daha konforlusunu bulamadık prenses. Çok istiyorsan sana yardım etmeyebilirim?
"Hayır ya. Tamam ama tüylerin batıyor. Biraz aldir o tüylerini..
"Affedersin ama ben bir kurdum.?
"Tamam hadi taşı artık çok konuştun.
Sinirlenmiş görünüyor du. Tamam belki biraz ileri gitmiş olabilirim.
"Keşke bu kadar şeyden sonra değer verme yeteneğini de keşfedebilseydin....
Ovvv bu bana çok koydu. Gerçekten çok ağır..
"Monarch ben çok özür dilerim . Öyle demek istemiştim.
"Ne hissettiğini anlıyorum. Bilmediğin insanlarla istemediğin konuşmaları yapıyorsun. Ilk başta böyledir.
"Anlayamazsin. Kaç kere sınıf öğretmenin bir pent çıktı?
"Ben ilk alf olduğumu öğrendiğimde senden daha kötüydüm. 1 hafta boyunca yoğun bakım da uyutuldum.
"ciddi misin?! Neden. Ben sadece sıkıldım.
"pentler alflardan daha güçlü doğarlar.. Aramızda ki kavga neyden zannediyor sun?
"Yani..
"Lanet olası ırkınız bize yıllardır işkence edip yücelik taslıyor. Ama herkes eşit. Savaş barış olacak.
"Anlıyorum ama ben onlardan olmak istemiyorum..
"Mecburen bazı yönlerin benzeyecek.. Ama senin farklı olduğunu biliyorum..
"teşekkür ederim Monarch. Herşey için. Sana bir şey teklif etmek istiyorum?
"Evet?
"Dostum olur musun?
"Tabi ki de. Hadi atla artık.
Artık dostum du. Dediği yere varmamız 4 dakika almıştı. Burası çok değişik bir yere benziyor. Etraf terk edilmiş bir küçük kasaba gibi. Ilerliyoruz. Ilerde bir araba var. Yanına geldiğimizde dehşet e düştüm! 4 adet bebek ve her biri bir siyah torba da. Sadece kafaları görünüyor. Korkuyordum. Icimi bi hararet kapladı.
"Korkma. Bunlar cezalandırılması gerekenler. Günah keçileri.. Eğer onlardan korkarsan sende ceza alırsın. Sakın ağlama.
Torbalardan bebek ağlama sesleri geliyordu. Yardım et diye bir ses duydum arkama döndüm bir bebek bana doğru geliyor du. Monarch hemen önüme atladı ve o bebeği kurt dişleriyle param parça hale getirdi. Çığlık atıyorum ağlıyorum! Bi an bana baktı ve insana dönüşüp bana sarıldı.
"Ağlama lütfen . Sana zarar verecekti. Neden bu kadar korkuyorsun. Korkarsan seni öldürmekten beter ederler.
"Nasıl yani?
"Duygularını hislerini acıma duygunu ele geçirirler sonrada güçsüz bırakıp senin ruhunu yerler. Anladın mi?
"Monarch götür beni burdan! Daha fazla dayanamam lütfen.
"Bir kere başladıktan sonra eğitim den çıkmazsin... Üzgünüm . Şurda dur ve sakinlesmeye çalış...
"Hah lanet olsun peki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My FINGERTIPS
Ciencia Ficción"Herkesin hayatı ellerindedir. Benimkisi sadece parmak uçlarımda.." -Candies Rolls