♡ Bölüm 2 ♡

310 32 13
                                    


  Leeteuk uyuduktan sonra kollarından kurtulmam gerekiyordu gerekmesine ama bir türlü çıkamıyordum çünkü yavaşça gitmeye çalıştığımda homurdanarak beni kendine daha da bastırıyordu. Minik kedi patilerim onun kolları yanında çok güçsüz kalıyordu ama bir şekilde de çıkmalıydım, yoksa sabah beni görünce kendisi bile kovabilirdi. Belki de ona sırrımı anlatıp, ev arkadaşı olma teklifinde bulunmalıydım çünkü buna cidden ihtiyacım vardı. Bu ihtimali de düşünerek son bir kez daha kollarından sıyrılmayı denediğimde uyandı. Uykulu gözlerle bana bakarak ‘’Seni çok mu sıktım Petal? Ahh, özür dilerim.’’ diyerek gitmeme izin verdi. Bunu beklemiyordum ve birden afalladım. Şu an kaçıp gitmek benim elimdeydi oysaki ama ben gidip gitmeme konusunda neden bu kadar tereddüt ediyordum? Belki de beni anlayabileceğini düşündüğümdendi… Cidden anlatacaklarımı dinler ve beni kovmazsa… Ev arkadaşı olabilirdik? Bunu yapıp yapmama konusunda karasızlık çekerek gidip pencerenin önüne oturdum. Dışarıdaki karanlığın içinde, gecenin bu saatinde bile yanmaya devam eden sokak lambaları ve trafik ışıkları parlıyordu. Leeteuk’a dönüp baktım ve nedense onun iyi biri olduğuna kanaat getirdim. Bir sokak kedisine evini açıp bu kadar benimseyen birisi kötü olamaz gibiydi… Çok fazla düşünmeden tekrardan gidip yanına kıvrıldım.

*****

‘’S-SEN DE KİMSİN BE ADAM!?’’

‘’Ne oluyor yahu?’’ çapaklaşmış gözlerimi açmakta zorlandım ve bana dehşetle baktığını anladığım Leeteuk’a dönerek sordum.

‘’Benim yatağımda ne işin var senin? Hırsız mısın sen? Nasıl girdin evime?’’

‘’Sorularını biraz sakin sorsana be! Daha yeni uyandım, görmüyor musun?’’

‘’Çok affedersin… Tanımadığım bir adamla aynı yatakta uyanmak çok doğal bir şey, bu kadar bağırıp seni rahatsız ettiğim için üzgünüm… MANYAK MISIN BE ADAM?!’’

‘’Beni eve alan sensin. Hatırlamıyor musun? Dün beni eve aldın. Sonra yıkadın, yatacak yer yaptın ve mama verdin. Beraber televizyon izledik ve uyuduk? Petal ben… Aslında gerçek adım Heechul ama-‘’

‘’Dur bir saniye… Eğer ben aklımı kaçırmadıysam… Dün eve aldığım kedinin sen olduğunu mu iddia ediyorsun?’’ işaret parmağıyla beni gösterip korkuyla baktı.

‘’İddia etmiyorum, bu gerçek.’’

‘’Delisin sen! Ne yaptın kedime!? Satanist falansın da onu kaçırıp ayin yapmak için… HAYIR, OLAMAZ!’’

‘’Saçma sapan konuşup sinirimi bozma Leeteuk. Benim diyorum sana! Petal benim.’’

‘’K-KANITLA O HALDE!’’

‘’Şu an olmasa da akşam kanıtlayabilirim.’’

‘’Neden şu an olmazmış?’’

‘’Çünkü her akşam bir kediye dönüşüp, gündüz yeniden insan oluyorum da ondan.’’

‘’Hahaha! Ben de Narnia Günlükleri’ndeki aslanım zaten!’’

‘’Şaka yapmıyorum… Evet, inanması zor. Farkındayım… Ama dediğim gibi, akşama kadar bekleyebilirsen sana kanıtlayabilirim.’’

Kararsız bakışlarla ağzını açtı ve açmasıyla kapatması bir oldu. Elini ağzına götürüp şaşıran gözlerle beni süzdü.

‘’Ne? Ne var Leeteuk?’’

‘’Dün gece ben… Senin önünde soyunmuştum… Ve sen de izlemiştin… Hem de büyük bir zevkle…’’

‘’O konu için üzgünüm… Sadece-‘’ cümlemi tamamlayamayarak utançtan kızardım. ‘’Ben kalkıp kahvaltı hazırlasam iyi olacak.’’ diyerek hızlıca mutfağa koştum.

Leeteuk arkamda koşarak bağırdı ‘’Petal sen bir sapıksın!’’

‘’Sana adımın Heechul olduğunu söylemiştim bayım!’’ diye bağırarak karşılık verdim.

Koşarak peşimden gelmekte olan Leeteuk mutfak kapısına tutunarak durdu. ‘’Aklım almıyor doğrusu. Bir insan nasıl akşamları kediye dönüşebilir? Bu nasıl mümkün?’’

‘’Eğer falcı kadınlarla dalga geçerse olur… Amaaa bu çok da önemli bir detay değil sanırım.’’

‘’Yoo kesinlikle normal. Oldukça… Doğal.’’ ellerini çapraz yapıp kafasını iki yana salladı.

Ben yemek hazırlarken yavaşça arkamda belirip soru sormaya başladı. ‘’Şey… Şimdi sen… Cidden… Petal’sın öyle mi?’’

‘’Adım Heechul… Bana artık Petal demesen? Zaten bulmaya çalıştığın diğer isimler oldukça korkunçtu.’’

‘’Üzgünüm… Neyse, bir sorum daha var.’’

‘’Sor bakalım?’’

‘’Bu lanetten kurtulmanın imkanı yok mu?’’

‘’Falcı kadının dediğine göre… Bu zavallı bedeni -yani beni- tüm kişiliğimle -yani tüm kötülük ve zevzekliğimle- sevebilecek birini bulursam… Artık normal bir yaşam sürebilecekmişim. O kişiyi asla bulamam gibi geliyor gerçi. Hem nasıl bulayım? Akşam bir kediye dönüşüyorum…’’

‘’Belki de ümidini bu kadar erken kaybetmemelisin? Eminim bir gün o şanslı kızı bulursun.’’

‘’Şanslı olduğunu da kim demiş?’’

‘’Ben diyorum.’’ bu sözünün ardından göz ucuyla ona baktım ve bu anlık hata yüzünden parmağımı kestim.

‘’Dikkat etsene, kendini öldüreceksin, beceriksiz.’’ elimi bir anda kapıp yaradan akan kanı emmeye başladı.

‘’Alt tarafı minik bir sıyrık. Bir şey olmaz.’’ parmağımı geri çektim ve peçeteye bastırarak sardım.

Leeteuk gidip yara bandı getirdi ve parmağıma yapıştırdıktan sonra gülümseyerek kafamı okşadı.

‘’Şunu keser misin?’’

‘’Kediyken daha mülayimdin. Neden insan halin bu kadar huysuz.’’

‘’Yoo normalde hep böyleyimdir. O bir kerelikti.’’

‘’Yani her şey yemek içindi?’’ diyerek güldü. Onaylayamadan da saatini kontrol edip ‘’İşe geç kalıyorum!’’ diye bağırdı ve aceleyle yatak odasına koştu.

The Part Time Cat (TeukChul)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin