✔Gerçeklerin Peşinde✔

243 13 2
                                    

Evet yine sabah sabah müdürcüğümün odasındayız... Daha sınıfa girmeden bu lanet odaya gelmek zorunda kaldık.. Ve o bok sesli koca göbekli ve kel yerden bitme konuştu. "Çok merak ediyorum kızım! Yine ne oldu?"
Dedi.
Yağmur söz aldı.
"Valla bu sefer ben haklıyım. Çocuğun buldok gibi salyaları akıyordu bnde yardımcı olmak amacıyla tahtayı kafasına geçirdim. Amacım yardım etmekti ama zamane gençleri iyilikten anlamıyor"dedi ciddi bir ifadeyle... Müdür kafasını yukarı kaldırıp sabır diledi. Sonra bana baktı. "Hocam kıza bakıyormuş işte bizde dayanamadık daldık." Dedim. Müdür bana baktı. "Bir daha olmasın kızlar arkadaşınızdan özür dileyin!"dedi. Yağmur hemen atladı "o benden ve bacaklarımdan özür dilesin resmen gözleriyle yedi."dedi müdür sinirlendi. "Çıkın dışarı"dedi biz çıkarken beni durdurdu. "Kızım sen kal biraz" dedi. Kafa sallayıp Yağmuru gönderdlim. Herkes çıkınca hoca bana oturmamı söyledi. Oturdum. Ve konuşmaya başladı.
"Alya,kızım son zamanlarda iyi şeyler geçirmediniz. Anlıyorum ama lütfen biraz daha sabırlı olun. Sen daha olgun kızsın rica ediyorum şimdi çıkabilirsin kızım"
"Hocam zaten boş yere kavga çıkarmadık. Rahatsız olmuş işte. Sizde abartmayın iyi günler"diyerek odadan çıktım. Keltoş... neyse Yağmurlar sınıfa gitmişti. Ben size bizi tanıtmayı unuttum ben Alya Su Uygur. Kardeşim Yağmurla birlikte yaşıyoruz Lise3'e gidiyoruz. Aslında ben Yağmurdan bir yaş büyüğüm ama aynı sınıftayız işte! Ailemizi geçen yıl kaybettik. Nedenini araştırıyorum ve şuan bundan Yağmurun haberi yok.. Ben size bunları anlatırken sınıfın kapısına gelmiştim bile. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Hoca yerime geçmeme izin verip sıcakça gülümsedi. Bu karıyı sevmiyorum çünkü para yüzünden böyle gülümsedi. Neyse işte okulumuzun adı. ÖZEL KARABULUT LİSESİ neden böyle lanet bir okuldayız hiçbir fikrim yok. Sırama doğru ilerlerken Yağmurun problem çözdüğünü gördüm ve bir kıyamet alameti daha gerçekleşmiş oldu. Sıraya ilerledim ve kendi tarafıma cam kenarına geçmek için Yağmuru dürttüm. Bana baktı. Kalkıp yer verdi sonra oturdu. Bnde soruya baktım ve deftere çözümünü yaptım. Hiç bir zaman tahtaya çıkmam ama derslerim gayet iyi. Yağmurada kopya veriyom zaten... Derslerimiz oldukça iyi yani. 15 dakika sonra Yağmur pes edip soruyu çözmeye çalışmayı bıraktı. Zaten sonra da zil çaldı ve ben daha ne olduğunu anlamadan kantine doğru koşmaya başladı. Benim hiç halim yoktu telefonumu çıkarıp Kerim abiye msj attım.

Kime:Kerim abi
Ne zaman başlıycaz kerem abi?

Yazdım kerim abi babamın en çok güvendiği adamıydı. Bir kaç dakika sonra msj geldi.

Kimden: Kerim Abi
Birazdan sizin okulun önünde olurum hazırlansan iyi olur.

Yazdı. Çantamı toparlamaya başladım. Tam sınıftan çıkarken Yağmuru gördüm. Evett şimdi bir ton soru. Tam o mübarek ağzını açıcaktı ki" Sen sormadan ben söyliyim işim çıktı. Sen beni bklemeden eve geç başına iş alma eğer tek başına gelmek istemzsen msj at. "Dedim ve yanağına hızlıca bir öpücük kodurup okulun çıkışına ilerledim. Beni gören erkekler bana yiyecek gibi bakmayı sürdürüyorlardı. Ama bana kimse yaklaşmadı çünkü bilirlerdi benim kimseye tahammülüm yoktu. Evet Kerim abinin arabası görüş alanıma girince okulun büyük demir kapısından çıkıp hızlıca arabaya bindim. "Bugün herşeyi öğreniceksin. Ama bundan sonra daha dikkatli olman gerek özelliklede Yağmur için"dedi haklıydı. Babamın bir mafya olduğunu biliyordum zaten. Ama onların bundan haberi yoktu. Ölüm sebeplerini az çok tahmin edebiliyordum. Ama yinede bunu hangi pislik yaptı merak ediyordum. Kerim abiye sadece başımı sallayarak cevao verdim. Yolculuk sıkıcı geçmişti. Yarım saat sonra bir deponun önünde durduk. Deponun üzerinde Berat Uygur yazıyorsu yani babamızın adı... Kerim abi korumalara selam verip benimle birlikte içeriye girdi. İçerisi karanlıktı herkes beni görünce başıyla selam verdi. Ben de sadece başımı sallamakla yetindim. En somr büyük kahverengi bir kapının önümde durduk. Kapının üst kısmında altın renginde UYGUR yazıyordu. Kerim abi kapıyı açtı. İçerisi genel olarak siyahtı. Büyük bir çalışma masası vardı ve masanın üzerinde camdan bir şeyde siyahla ismim yazıyordu. Alya Su UYGUR. Anlamaz bakışlarımı Kerim abiye çevirdim. Bana masaya oturmamaı söyledi yavaş adımlarla masama oturdum. "Bunlar... önceden belirlenen şeyler mi?"dedim. Kafasını evet anlamında ağır hareketlerle salladı. "Herşeyi öğrenmenin vakti geldi. Hazırsın değil mi?" Dedi. "Hazırım"dedim isteksizce çıkmıştı sesim gerçekten çok farklı hissediyorum şuan. En baştan beri bir trafik kazası olmadığını biliyordum. Ama Yağmuru buna inandırmıştım. Kerim abi odadan çıktı. Aslında ailemin ölmesine tabii ki çok üzülmüştüm ama zaten çok fazla birbirimizi görmezdik. Yağmurla daha fazla ilgilenirlerdi bundan rahatsız olmazdım onlar da bilirlerdi bunu. Ben hiç bir zaman sevgimi çok gösteren bir insan olmadım. Ailemi gerçekten çok seviyordum her insan gibi. Ama benim bu duruma alışmam daha kolay oldu. Yada buna kendimi inandırdım. Çünkü geride kalan bir kardeşim vardı. Güçlü bir kızdır ama bir o kadarda duygusal. Bir sürü dövüş sporu bilir ve 5ten çok birinciliği vardır. Hobi olarak yapar ama son 3-4aydır okuldan dolayı yapamıyor. Bende dövüşüyorum ama sürekli değil kendimi kötü hissedince yapıyorum. Duygusal değilimdir. Yada duygularımı çok iyi saklarım.
******
Bir süre sonra kapı iki kez tıklatıldı. Ben onaylayınca içeri önce Kerim abi geldi sonrada babamın en az Kerim abi kadar değer verdiği bir iş arkadaşı geldi babam yaşlarındaydı. Daha önce görmüştüm sanki... Ayağa kalkıp yanına ilerledim. Bana sarıldı"kızım benim kocaman olmuşsun"dedi. Öyle tarif edilemez bir burukluk hissettim ki! Bir yıldır bana kimse kızım dememişti. Bnde sarıldım adama sonra oturduk. Ben de onun gibi masanın önündeki deri koltuklara oturdum. Saygı denen bir şey var çünkü... "Sen beni hatırlamazsın. Ama sen 5-6 yaşlarına kadar hep sizinle birlikteydim. Yani ben babanla eski dostum.-biraz durdu ve gözleri doldu- e... eşimde rahmetli annenle yakın arkadaştı. Ama ben eşimi bir trafik kazasında kaybettim ve o günden sonra evden dışarı hiç çıkmadım. Sen o zaman daha 7yaşındaydın. Kendi kızım gibi görürdüm seni. Ama babanla olan kardeşliğimiz hiç bitmedi. Herşeyini hep bana anlatırdı"dedi ve gözünden bir damla yaş düştü. Ne yani o kadar zaman evden çıkmayan o adam benimle bu konuyu konuşmak için mi çıkmıştı? Bu adam gerçekten iyi bir insandı. Biraz durdu ve devam etti. "Baban seni çok severdi. Yağmuruda aynı şekilde ama sen onun için farklıydın. Baban eninde sonunda öldürüleceğini biliyordu ve eve geç geldiği her gece benimle konuşmak için bana geliyordu. Kendi ölümünden değil sizin için korkuyoru. Her geldiğinde seni anlatırdı bana ne kadar ağırbaşlı olduğundan bahsederdi.Görüyorum ki haklıymış çok olgun bir kızsın."dedi. Burukça tebessüm ettim. "Teşekkürler"dedim. Güldümsedi. "Babanı ölmeden iki gün önce seninle tehdit etmişler. O da gidip konuşmaya çalışmış. Ama onlar senin peşimdeymiş. O gece baban bana geldi. Aynen şunları söyledi. ' onu benden alacaklar... Ne kadar saklamaya çalışsamda bulmuşlar işte Alya'nın peşindeler. Beni eninde sonunda öldürecekler ve Alyaya zarar verecekler. Ben ölürsem kızlarım sana emanet' dedi ve burukça gülümsedi. Bunları söyledi ve ağladı sonrada bana birşey söylemeden evden çıkıp gitti. Kazanın olduğu gün zaten bana geliyorlardı annenler. Bu planı yapmışları ama annenin geleceğini bilmiyorlardı. İkisinide öldürmüş oldular. "Dedi gözlerim dolmuştu. Ve benden habersiz sol gözümden bir firar etti. Hemen sildim. Olmaz ağlamamalıyım. En azından burda. "Demem o ki kızım senide tehdit edecekler korkutacaklar ama sakın korkma ben hep yanındayım sizin siteye taşındık. Yan villanızda oturuyorum adamlarım hep seninle birlikte olacaklar. Ama bunlar yeterli değil. Senden bir söz istiyorum her ne konuda başın sıkışırsa bana geleceksin beni baban olarak gör çünkü baban böyle istedi."dedi. Birine güvenmek benim için oldukça zor bir kavramdı. Ama ilk gördüğümde kanımın ısındığı insanlarla iyi anlaşırım. Babamında güvendiği bir insandı. Gülümsedim. Ama aklımın bir köşesinde Yağmur vardı. Onun içinde bir karar alıyordum sonuçta. "Söz. Ama Yağmur da var sonuçta benden çok onun korunmasını isterim"dedim. Gülümsedi. "Zaten öyle olacak ama seninlede iş birliği içinde olacağız. Bu arada senden bir yaş büyük bir oğlum var. O da bizimle birlikte olacak. Yani seni koruyacak"dedi. "O'na nasıl güvenebilirim ki?"dedim. Temkinli olmak zorundaydım. Sonuçta hep benim yanımda olacaksa adam gibi olmalı. "Merak etme. Sandığın gibi birisi değil. O da burda konuşmak istersen"ded. Kafamı salladım. Kerim abi benden onay beklermişçesine baktı. Gözlerimi kapatarak onu onayladım. Sonuçta onu tanımam gerekiyordu. Sürekli yanında olacaktı. Kerim abi dışarı çıkıp bir süre sonra geldi arkasından bir çocuk geldi benim yaşlarımdaydı işte adamın dediği gibi. Babasının yanına geldi ben ayağa kalktım elini uzattı. "Selam Alp ben"dedi gülümseyerek iyi çocuğa benziyordu ama bir tuhaf geldi. Uzattığı elini sıktım "Alya... Ayla Su"diye tamamladım. Elini bırakıp yerime oturdum. Adam konuştu. "Eray bende tanışamadık kızım biraz ani oldu. Neyse herşey konuştuşumuz gibi sen Yağmura anlatırsın olanları. Biz zaten yan villadayız dediğim gibi. Birşey olursa ararsın. "Dedi ve kartını uzattı. "Her şey için teşekkür ederim. Yanımda ailemden biri kalması güçlü hissettirdi. Görüşmek üzere"dedim Sarıldık. "Canım kızım"dedi. Sonra adam çıktı Alp kalkarken. "Senin numaran bnde var ben sana msj atarım kaydedersin. Alya"dedi. Tamam gibisinden birşeyler söyledim. Tam gidecekken "ee bir saniye. "Dedim bana döndü. "Babamların düşmanları yani beni almak isteyenler kim?"dedim. Biraz bekledi. Sonra az önce oturmuş olduğu koltuğa oturdu. Bnde karşısına geçtim. Dirseklerini bacaklarına yasladı ve konuşmaya başladı. "Cehennem... O pislik senin peşimde ama gerçek anlamda güçlü bir mafya. Gerçek iamini bilmiyoruz kümse bilmiyor. Bu yüzden her ne olursa olsun senden haberimiz olmalı. Babamdan çekinirsen de benimle paylaş tamam mı çok ciddi bir konu. Sana birşey olmasını istemeyiz. Kardeşin için yaşamak zorundasın bunu biliyorsun. Ayrıca sırf senin için sizin okuldayım. Duyduğuma göre pek arkadaşın yokmuş. Birlikte takılırız. "Dedi. İyi çocukmuş aslında. "Bu kanka olalım demek mi?"dedim gülerek. "Aynn kanka"dedi o da gülerek. Kesinlikle dışardan göründüğü gibi sert bir insan değil. "Tamam ben çıkıyorum çok boşladım bizimkileri benim gibi bir yakışıklıyı görmek isteyen çok kişi vardır"diyip göz kırptı. Bende güldüm. " egonuda unutma"dedim. Güldü ve çıktı. Onlardan sonra odaya Kerim abi girdi. "Ee nasıl hissediyorsun?"dedi. "Güçlü"desim sadece. Evet tamam güçlü hissediyordum ama aynı zamanda babamın benim içn olan düşünceleri. Beni duygulandırmıştı. Falan bunu kimsenin bilmesine gerek yoktu. Biraz daha burda zaman geçirdikten sonra Kerim abi beni eve bıraktı. Arabadan inince çantamda anahtarı aramaya başladım. Ve yaklaşık 5 dakikadır hala arıyordum. Sonunda buldum tam açacakken. Duyduğum sesle korkuyla sıçradım "sonunda buldun kankaa"dedi. Arkamı döndüm. ALP!! "Hayvan mısın? Ödüm koptu lan öyle sessiz sessiz gelinir mi?" Dediğimde güldü. " kafama polis sirenlerinden taksaydım"dedi. Biz öyle ayak üstü konulurken telefonum çaldı.

~Bilinmeyen Numara~

Hemen açtım.
"
-ne var?
-aa çok ayıp.

-ne saçmalıyorsun kimsin söyle"dedim birsüre ses gelmedi sonra Yağmıurun seni kulaklarımı doldurdu. "Kıız ERKEK FATMA BUNLAR BENİ KAÇIRDIKLARINI SANIYO- "dedi Erkek fatma diyin ce güçlü bir çığlık atmıştım. O kelimeyi sevmiyorum. Ama Yağmur söylüyor. Ya ne diyorum ben Yağmuru kaçırmışlar. Telefona odaklandım. "Evet güzellik kardeşin elimizde onu her an öldürebiliriz bu yüzden acele et ve gönderdiğim adrese TEK BAŞINA gel yoksa yağmurcuğun için çok üzülürsün." Diyip kapattı. Hayır olamaz ki! Bu olmamalı gözümden bir yaş düştü. Alp yanıma yaklaştı"iyi misin, kim aradı, ne oldu anlatt? Diye bağırdı. Beni omzumdan tutarak sarstı"kendine gel ne oldu?"dedi. "Ya... yağmuru ka... kaçırmışlar ve be... beni istiyorlar"sesim sonrala doğru kısılmıştı. "Siktirrr"dedi birden. "Be.. benim gitmem gerekiyor. "Dedim ve arabamın anahtarını alıp hızla ileredim ki bir kol beni engelledi. "Ne yapıyorsun ya bırak gitmem lazım anlamıyor musun?"dedim. "Tek başına mı sence ben seni tek başına gönderir miyim?"dedi. "Tek başına gel dedi yoksa öldürücek yağmuru"dedim. Gözlerini kapattı. "Hiç bir bok yapamaz. Sakin ol tamam mı? Ben adamlara haber vereyim Adresin etrafını sarsınlar. Sende gidersin sonra Yağmuru alınca bende gelir seni kurtarırım"dedi. "Olmaz! Sana da bir şey olabilir inan benim için bir şey daha olmasını istemiyorum birinin daha canı yanmamalı benim için"dedim "Saçmalama"dedi. Ve arabaya bindi. Bnde yanına oturdum. "Bak yapmak zorunda değilsin ben kendi başımın çaresine bakarım."
"Hıhı"dedi ve beni takmayarak adresin olduğu yere sürdü. Bana adresini attığı depnun biraz önüne park etti arabayı. "Sakın korkma ben canım pahasına da olsa seni ordan kurtarıcam sana birşey yapamazlar. "Dei ve elini omzuma koyudu gğven verircesine. Kafamı salladım. "Tamam meral etme... Dikkat et"desim ve arabadan indim. Bu ne ekşınlı bir gündür Ya Rabbim...

Bölüm Sonuu....

Evet arkadaşlar yeni bir kurgu. Çok heyecanlıyım ya eğlenicez gibi duruyor. Neyse. Merak ettiğiniz şeyleri sorabilirsiniz?

Karakterler de hazır zaten. Güzel bir hikayeye başlamış bulunuyoruz... Yorum yaparsanız sevinirim. Yorumlara açığım ve yorumlarınızı cevaplıycam... Sizleri seviyoruz. Arkadaşlarınıza önermeyi unutmayınız...

İİnstagramm

@aysenurbakr1902

@krkshilal03

Yıldıza basmayı unytmayın...

👇
👇
👇

Peşimdeki MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin