Beni sevdiğini söylemişti. Kalbim çok hızlı atıyordu. Söylediği şeyi içimden sürekli tekrar edip gülüyordum. Ellerimle oynuyordum. O itiraf edeli yaklaşık beş dakika olmuştu. O zamandan beri aptal aptal gülüm ellerime bakıyordu. Ateş elimi ellerinin arasına aldı. "Ne olursa olsun. Sen benimsin."dedi. Kafamı yavaşça kaldırıp ona baktım ellerimize bakıyordu sonra gözlerime baktı. Elini yanağıma götürdü. Gülümsedim. Güldü.
"Lan ne tatlı bir şeysin sen yaa!"dedi. Güldüm. "Sen bir şey söylemiycek misin?"dedi.
"Ateş. Bende seni seviyorum. Ama korkuyorum. "Dedi."Anlaştığımızı sanıyordum meleğim. Benim yanımda korkma senin üzülmene izin vermem"dedi. Hemen kollarımı beline doladım başımı göğsüne yasladım. Tarif edilemez bir mutluluğu baeındırıyordum şu an içimde.
"İlk öpücüğünü aldım"dedi gülerek.
"Evet."dedim.
Bir eli saçlarımda dolanırken diğer eli bacağındaydı. Bacağında olan elini ellerimin arasına alıp oynamaya başladım. Elleri çok... çok güzeldi. Uzun kalın biçimli parmakları. Hafif bronz teni. Gerçekten her haliyle göze hitap edebiliyordu.
"Pişman mısın?"dedi.
Ne demeliyim ki? Şu an pişman değildim.
"İnşallah pişman olmam Ateş"dedim.
"Olmayacaksın"dedi ve derin bir nefes aldı. Biraz sonra ayağa kalktık. Ateş tişörtünü çıkarttı. Bn direk arkamı döndüm. "Ya ateş ne yapıyorsun?"dedim sessizce.
"Yatıcam. Böyle daha rahat aslında pantolonla da rahat edemem ama işte yapacak birşey yok. Sana torpil geçtimm"dedi. Bir elim gözlerimde arkamı döndüm. "Ya git evinde yat abi burası benim odam ve yatağım""ABİ?!!!"dedi sinirle. Hayır yani buna mı takmıştı.
"Kanka mı diyim Ateş ne diyim?"dedim.
"İşine gelince kanka mı?"diye homurdandı ve yatağa girdi. Bnde bir süre sonra yatağa girdim. Ateş muzipçe sırıttı. "Dayanamadın di mi cazibeme gel gel"dedi gülerek.
"Ateş ötede dur"diyip uyardım somra gözlerim vücuduna takıldı. Spor yaptığı belliydi. Ama bu kadarını beklemezdim. Koskoca sekiz baklavası vardı... Gerçekten kusursuz bir vücuda sahipti. Tam yattık derken telefonum çaldı. "Ya bu gece benimle alıp vereöediğiniz ne ya uyumak iatiyorum!"dedim ve telefonu aldım. Ateş hemen kimin aradığına baktı. Alp arıyordu. "Bu saatte seni nasıl arayabiliyor lan bu!"
"Ne biliyim ateş"dedim ve telefonu açtım."Efendim Alp?
- knk bir sorun mu var ışığın açık bu saatte?
Eee yok ya uyukum yoktu biraz kitap fln okudum şimdi yatıcaktım.
-tamam. Yarın okulda alıcam ifadeni. Benim bilmediğimi mi sandın? Demek evlenecektin ha!
Ya Alp özür dilerim. Ama söyleyemedim işte...
-kapatıyorum Alya"dedi sert bir şekilde. Uzunca offffffffladım.
Ateş geri yattı. "Ne diyor?""Trip attı. Off ya ona söylemeliydim"dedim. Ve ellerimle yüzümü kapattım.
"Derken? Bana lan bana bile söylemeden ini siylimiliydim"dedi bni taklit ederek. Öküz ya Ö-küz!
****
Sabah üzerimdeki ağırlıkla ve karnımın üzerinde gezinen parmaklarla uyandım. Ama nefes alamıyordum. Hareket etmekse gerçekten imkansız. Zar zor arkamdaki adama baktım. Uyurken o gıcık halinden eser yoktu. Aslında kitap ve dizilerdeki gibi masum bebek gibi falan değildi. Yüzü gerçekten kusursuzdu ama hala sert gözüküyordu. Belirgün yüz hatları beni gerçekten büyülüyordu. Biraz zorlanarak ta olsa ona döndüm. Bu sefer de elleri belimi sıkıca kavradı. Yeni yeni çıkan sakallarına baktım. Gerçekten yüzüne çok yakışıyordu. Yavaşça ellerimi yanağına dokundurdum. Elimi yavaşça çekip bana sarılı olan koluna dokundum. Ateş bir süre sonra parmaklarını belimde gezdirmeye başladı. Ve bu şekilde gülümsüyordu. Allahım uyurken gülümsedi. Hay ben seni ya!! Şu an gerçekten mutluydum. Yaklaşık yarım saat sonra yavaş yavaş uyandı. Gözleri beni buldu. Gülümsedi. Bnde gülümsedim.
"Daha yeni uyandın bee bu ne güzellik!"dedi. Ve beni ensemden tutup alnını öptü. Baaak alnımdan öpünce bir garip oldum. "Sabah kalkınca birçok kız hortlak gibi ama senin şu haline bak ya Maşallah "dedi kendi kendine. Ay bir dakika o az önce ne demişti. BİRÇOK KIZ MI?!"Bir çok kız derken?"dedim.
"Yani birçok kız. Benim senden önce de bir hayatım vardı. Ama hiç senin gibisini görmedim. Şuna bak lan bebek gibisin"dedi gülerek. İlk defa onu bu kadar içten ve mutlu görebiliyordum. Sarıldı bana bnde kollarımı boynuna doladım. Gözlerimi kapatmışken "hiii okul var lan bu gün!"dedim ve Ateşten ayrıldım.
"Evet ya di mi okul var"dedi bıkkınca.
"Ateş sen niye bizim okuldasın bizden büyüksün?"dedim merakla.
"Öyle gerekti. Zamanı gelince öğreneceksin"dedi. Açıkçası çok kafamı kurcalayan bir soru da değildi. Tamam anlamında kafamı salladım. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Bir kaç dakika sonra odaya döndüm Ateş hala yatıyordu.
"Ya hadi kalksana okul var diyorum üzerimi değiştiricem sende git değiştir hadi!"dedim ve onu kaldırmaya çalıştım. Oha ya ne yediriyorlar sana Allah Aşkına bu nedir?******
Şu an Alp işe birlikte okula doğru yürüyoruz. Ateş' i sorarsanız onu üstünü giysin diye eve yolladım. Ve şu an Alple olduğumdan heberi yok. Beni seviyor. Bnde onu seviyorum ama aklımı kurcalarayan şeyler var. Dün olanlar öpüşmemiz pişman değilim ama bizden emin de değilim. Çok değişik hissediyorum. Alp e olanları anlatmıştım. Biraz sinirlenmiş gibiydi. Ama sonra gönlünü almıştım. Son zamanlarda değişmiş gibiydim. Eskisi kadar soğuk değildim. Yanımda birilerünin olması güç veriyordı bana. O sırada telefonum çaldı. Ateş.arıyordu.
"
-efen-
Nerdesin lan sen? Nerdesin? Kaç saattir seni arıyorum. Haber vermeden nasıl gidersin öldüm lan sana birşey oldu sandım. Öldüm."dedi bağırarak.
"Tamam sakin ol. Haber vermedim haklısın ama bağırıp durma.
- Lan öldüm diyorum sen yokken öldüm!"dedi ve telefonu kapattı. Gerçekten çok merak etmişti. Haklıydı da... Nasıl kızdı bana ya off! Biraz aonra okula giriş yaptık. Alp'i sınıfına bırakıp kendi sınıfıma girdim. Sınıftakilere göz gezdirince hepsinin Salak olduğuna tekrar kanaat edip yeeime geçiyordum ki duyduğum sesle olduğum yerde kaldım. "Alya! Buraya gel!" Duyduğum sesle yavaşça arkamı döndüm. Bana kızgın boğa gibi bakan Ateşi görmemle korkmadım değil. "Burqya gell!"dedi gür sesiyle. Üşenerek yanına doğru ilerleyip tam önümde durdum. Kafamı hafif yana eğip tek kolumdan düşmek üzere olan çantamı düzelttim ve Ateşe baktım. Hala korkutucu bakışları üzerimdeydi. Onun karşısında gayet umursamaz duruyordum. Hayır ne yapmalıydım. Göz gözeyken gerçekten dünyadan soyutlanmış gibiydim. Birden bana sarıldı. Ben ne olduğunu anlamadan o kafasını boynuma gömüp derin bir nefes aldı. Bir süre sınıfın ortasında öyle sarıldık. Sonra kulağıma yaklaşıp fısıldadı. "Ödüm koptu lan! Çok korktum ilk defa kaybetme korkusunu dibine kadar yaşadım"dedi ve kulağımın biraz altını öpüp geri çekildi. Omuzlarımdan tutup gözlerime baktı. Sonra sırıtmaya başladı. Sonra tekrar sarıldı. "Lan sen bana ne yaptın!"dedi gülerek.
Bnde kollarımı ona sardım. Kafasını boynuma gömdü. Sonra ayrılıp elimi tuttu sıramıza ilerledik. Bana yol yerim duvar kenarına benim geçmemi sağladı kendi de oturunca sırada yayılarak sülalem rahat havalarında bana döndü. "Evet çok korktum ve konu sen olduğun için biraz duygusal davrandım. Ama bu sana bu yaptığının hesabımı sormayacağım anlamına gelmiyor!"dedi"Hesap sormak?"dedim sorarcasına.
Kafasını eğip bana yaklaştı "evet hesap sorucam. "Dedi
"Ne hakla?"dedim"Konuyu saptırma nerdeydin? Bana neden haber verilmiyor? Kiminle geldin?"dedi. Sanırım daha kaçacak yerim kalmamıştı.
"Okula geliyordum nerde olabilirim? Sana haber vermedim. Açıkçası alışık değilim böyle nereye gidip gitmediğimi rapor etmeye ve sevmiyorum da. Ve Alple geldim."
"Alışıcaksın ve O itle görüşmiyceksin!"dedi.
"Bilemem"
Tam konuşacakken hoca içeri girdi.
Herkes bnde dahil ayağa kalkarken o hiç umrunda değilmiş gibi kalemle masayı karalıyordu. Ama itiraf etmeliyim gerçekten şu an çok karizmatik duruyor...
Galiba ben baya baya aşık oldum lan!!!Veee sonunda bitti. Gerçekten çok zorlanfım yazarken ya! Ne yazsam bilemedim. Bir sonraki bölümü de yazmaya başladım çok eğlenceli.bir bölüm sizleri bekliyor. Neyse hadi öptüm.
Vote +yorum+arkadaşlarınıza tavsiyeniz= dünyanın en mutlu yazarı...
Instagram.
@aysenurbakr1902
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peşimdeki Mafya
ChickLitSoğuk kanlı, aşka inanmayan, her kız gibi cıvıl cıvıl olmayan, hayata toz pembe bakmayan, gerçeklerle yaşayan bir kız... Herşeyden çok çabuk etkilenen, hayatından kardeşinden başka kimseye güvenmeyen, kendinden emin, aşktan nefret eden, hayal ku...