Kat, önündeki aslında nöbet tutuyor olması gereken adama sessizce yaklaştı. Aralarında santimler kala durdu, bileğine bağlı olan çelik halatı çözdü. Adamın boğazına doladığı halatın ete girmesini ve önüne çıkan dokuları deşmesini hissetti. Nöbetçilerden birisi saniyeler içinde ölüydü.
Kanla kaplı olan halatı tekrar bileğine bağladı ve kana bulanmış olan ellerine baktı. Kanın teninin üzerinde oluşturduğu sıcaklık hissi Kat'i mutluluktan sarhoş ederken koridorda yankılanmaya başlayan ayak sesleri dikkatini çekti.
Gelen kişinin nöbetçinin cesediyle karşılaşınca ani bir tepki vereceğini biliyordu. Nöbetçi kulübesinin plastik kapısının arkasına saklandı. İçeri giren kadın cesedi gördüğü anda omzunda asılı olan silahı çekti, dikkatle etrafta bu vahşetten sorumlu olan katili aradı.
Kat kıkırdamamak için kendini zor tutarak panik duygusunun yavaşça kadını ele geçirişini izledi. Kat'in her sessiz kaldığı saniye kadının davranışlarının tutarsızlığı artıyor, elleri daha fazla titriyordu.
Kat, kadının bir anlık boş bulunmasından yararlanarak çelik halatını savurdu. Kadının ayak bileğine sarılan halat kadının korkudan yerinden zıplamasına neden oldu. Çelik halatı hızla kendisine doğru çeken Kat kadını yere düşürüp kendisine doğru sürükledi.
Beklediğinden daha hızlı tepki veren kadın silahını Kat'e doğrulttu, ancak halatın yana doğru savrulmasıyla nişan hizası bozuldu, Kat yerine tavana ateş açtı. Neyse ki silahta susturucu vardı ve kimsenin dikkatini çekecek kadar ses çıkarmamıştı. Kat kadına daha fazla yaklaşma riskine girmeden kemerinden çektiği bıçağını kadına fırlattı.
Kadının kasları hareketsizleşip gözleri donuklaşınca kadının alnına saplı olan bıçağını almak için cesedin yanına gitti. Asıl amacı kadını öldürmek değil rehine olarak almak olsa da kadın yaşayabilecekken kendi salaklığı yüzünden ölmüştü.
Bir kez daha ete gömülmüş olan çelik halatı kadının ayak bileğinden çözüp kendi bileğine bağladı. Bıçaktaki kanı kazağına silerek tekrar kemerine taktı. Kadını güvenlik görevlisinin kulübesine sürükledi. Kadının kendisininkinin aksine kandan sırılsıklam olmamış gömleğini çıkardı ve kendi kazağıyla değiştirdi. Orta yaşlı bir piçe göre yetirince baştan çıkarıcı olduğuna karar verdikten sonra kulübenin kapısını açtı.
Koridorun sonunda büyük kırmızı bir kapı olduğunu ve o kapının arkasında devletin ileri gelenlerinden bir kodamanın olduğunu, yanında da ele geçirmesi gereken önemli belgeler taşıdığının farkındaydı.
Koridoru aşmak üzereydi ki kulağındaki minik kulaklıkta Jamie'nin sesini duydu. "O kırmızı odada kamera yok, bundan sonra seni izleyemiyorum dikkatli ol."
Kat kendisini soyunurken de mi izlediği hakkında iğneleyici birkaç söz söyleyecekken kendisini tuttu, şu anda Jamie gibi bir sapıkla uğraşmak için doğru zaman değildi.
"Beni izlemene ihtiyacım yok zaten." dedi ve kulaklığı çıkardı. Sırf Jamie'yi sinir etmek için mikrofona üfledi ve birkaç sinir dolu küfrün keyfini çıkardı. Ardından yere attığı minik kulaklığı kadından aldığı topuklu ayakkabıyla ezdi.
Kendisine verilen talimatlarda olduğu gibi büyük beyaz koridorun sonunda bütün duvarı kaplayan kırmızı süngerli bir kapı vardı. Kapının iki yanında duran ağır silahlı korumaları bir kenara yazan Kat çıkış planını değiştirmesi gerektiğini fark etti.
Kapıya yaklaştıkça iki korumanın dikkatleri Kat'e çevrildi. İkisi de elleri silahlarında şüpheli davranacak olan herhangi birini öldürmeye hazır bir şekilde bekliyorlardı. Soldaki koruma ona kim olduğunu yanında kimlik taşımıyorsa veya kim olduğunu ispatlamazsa içeri giremeyeceğini söyledi.
Konuşan korumanın elindeki altın yüzük dikkatini çekti ve kesinlikle emin olmadığı riskli bir hamlenin planını yaptı Kat. Her ne kadar bundan nefret etse de sesini elinden geldiği kadar yılışık konuşmaya çalıştı.
"Patronunuzun isteklerini biliyorsunuzdur. Size benim geleceğimi söylemedi mi?" Adamların iradesinde herhangi bir çatlak göremeyince daha ileri gitmeye karar verdi. "Bir fahişeden üzerinde kimlik taşımasını mı bekliyorsunuz?" Kat üzerindeki gömleğin iki düğmesini açtı ve iki adamında kıpkırmızı kesilmesini keyifle izledi. "İsterseniz kim olduğumu size başka yollardan da kanıtlayabilirim beyler ancak patronunuzun bundan hoşlanacağını pek sanmıyorum. Mallarına karşı oldukça korumacı olduğunu duydum."
İki adam birbirine baktı, ikisinin aklından da aynı şeyin geçtiği açıkça belliydi. Kat önündeki kırmızı kapı yavaşça açıldığında zaferle gülümsedi. İçeriye girmek için bir hamle yaptığında korumalardan biri bileğini yakaladı ve içeri girmesini engelledi.
Bileğini yakalayan koruma bileğine sarılı olan çelik halata bakıyordu. "İçeriye silahla giremezsiniz." uyarısı Kat'e üzerinde taşıdığı on iki farklı bıçağı hatırlatarak gülümsettirdi.
"Merak etmeyin," dedi Kat bileğini korumanın pranga gibi ellerinden kurtararak. "Bu bir silah değil. Açıkça patronunuzun fantezilerinden zerre haberiniz yok." Adamın bir kez daha pancara dönmesini izleyen Kat ikisini orada bırakıp loş ışıkların hâkim olduğu kırmızı odaya yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pens and Papers (Creepypasta OC)
FanfictionLeanne Penelope Archer yazdığı kurgularda yaşayan bir kızdı. Hikayeleri ona gerçekçi gelmeyene kadar...