Koca bir boşluğun içinde çığlıklar atsan neye yarar sesini duymadıktan sonra.
Betül mışıl mışıl uyurken ben yine uyuyamadım. Sol yanımda öyle bir sızı var ki uyutmuyordu. Karanlığın içinde boğuluyordum ama kimse göremiyordu. Taşıyamıyordum artık bu sızıyı..
Aniden gelen mesaj sesiyle irkildim. makyaj aynasının üzerinde duran telefonumu aldım ve mesaja baktım. ( Selin uyumadığını biliyorum.) yazıyordu . nasıl bilebilir ki . (bende uyuyamıyorum.) yazmıştı. bende cevap verip (neden ) yazdım. (bilmiyorum ama içimde bir sızı var ) yazdı. Nedeni neydi acaba.? ( nedeni ne ) yazdım. ( işte bunu söyleyemem.) dedi . bende (iyi sen bilirsin o zaman .) dedim. ( sana bir şarkı önersem benim için dinler misin ?) yazdı. (olur .) yazdım. ( Resul Dindar Sen bana yangın ol. ) yazdı. cevap vermedim ve o şarkıyı açtım.
Camın oradaki yerime geçip müziği dinledim. gözlerimden yaşlar akmaya başladı. onu çok severken benim olmaması ne acı :(
Sessiz ağlayışlarım hıçkırıklara verdi yerini. '' selin noldu tatlım '' dedi betül. onu da uyandırmıştım. '' betül canım yanıyor . hemde çok tarif bile edemiyorum.'' derken sol tarafımı tutup hıçkırıklar eşliğinde betüle sarıldım. Betül ün de gözleri doldu ''kıyamam lan sana .'' dedi. hıçkırıklarla birlikte ''betül ölüyor gibi oluyorum ama ölmüyorum. Betül dayanamıyorum. '' dedim. betül bana sımsıkı sarıldı. ''geçecek.'' dedi. yaşlalı gözlerle bakıp ''niye geçmiyor '' dedim ve yine hıçkırıklara boğuldum.
odayı toplarken sezen aksu ben sende tutuklu kaldım şarkısını açtım. betül aşağı inmişti. yalnızlığı seviyorum . Zaten insanın bir yanı hep yalnızdır.
Senden öncesini bilmem de senden sonrası yok ...Geçmiyor ..
''selin hadi aşağı in kahvaltı yapıyoruz'' diye seslendi betül. Aç değildim.Zaten o hayatımdan gittiğinden beri baya zayıflamıştım. ''siz kahvaltı yapın ben aç değilim.'' dedim . Telefonumun çalmasıyla yatağın oraya gittim ve açtım. '' selin.'' dedi. sesi çok yorgundu. ''efendim ateş.''dedim benimde sesim ağladığımdan dolayı kötüydü. '' sen ağladın mı?'' dedi. ''hayır .''dedim . ''ben bilirim senin ses tonundan belli.'' dedi . '' evet sen bilirsin geçmişte çok ağlattığın için .'' dedim. konuşamadı . ''ne istiyorsun.'' dedim . '' selin ben..'' dedi. ve yine sustu. '' sen ne ateş sen ne.devamını getir.'' dedim . ''bak ben seni çok seviyorum tamam mı'' dedi. artık kalbimin atışını hissedemiyordum. ağlamak istemiyordum ama yine tutamadım kendimi ''şimdi mi söylüyorsun bunu ateş!!'' dedim hem bağırıyordum hemde hıçkırıklarıma hakim olmaya çalışıyordum. ''selin gerçekten çok özür dilerim. ama bilmediğin şeyler var. '' dedi sesi o kadar kötü geliyordu ki ''ya ne var bilmediğim ateş. canımı o kadar çok yaktın ki ..!! '' derken yine hıçkırıklar yerini aldı. sustu bir şey söyleyemedi. '' seni o kadar çok sevdim ki ben ama sen aptal olduğun için göremedin. şimdi bana seviyorum diyorsun !! uzak dur benden .!!!!'' diye bağırdım. ''yapma böyle lütfen . düzeltelim her şeyi. '' dedi. ''neyi düzelticez ateş! düzeltecek ne kaldı ben nişanlıyım. !! '' dedim artık nefret ve aşk arasındaydım. ''selin lütfen '' dedi. onun da sesi ağlamaklıydı. ''şimdi kapat telefonu ve bir daha beni arama '' dedim. konuşurken ben kapattım telefonu yüzüne . hıçkırıklarımı daha fazla duymasını istemiyordum.
Yaralarımı saracak tek kişi ama imkansızlığın babasıydı...