Bölüm 2

48 19 0
                                    

Hastaneye geldiklerinde büyük bir sürprizle karşılaştılar. Rıfkı uyanmış ve yoğun bakım odasından çıkratılmış ve normal bir hasta odasında taşınmıştı. Recep Amir Doktordan izin alarak sadece kendisi içeri girdi. Recep Amir Rıfkı ile konuştuktan sonra sıra ile Şevket ve Buse'de içeri girdi. Buse Oda'da Rıfkı ile başbaşa kalır kalmaz Aşkım diyerek Rıfkı'nın elini tuttu. Buse'nin gözlerinin içi gülüyordu. Buse"Aşkım sana bir şey olacak diye çok korktum." Rıfkı gülümseyerek "ölürsem Allah ile beraber olacağımı bilmene rağmen neden bu kaar çok korktun." dedi. Buse gülümsedi." Sana bir hikaye anlatayım Aşkım; Yavuz Sultan Selim Han Hakkın Rahmetine kavuşurken Has odabaşı Hasan Can "Allah'la beraber olacak zamandır." deyince Yavuz irkildi. Yatağa düştüğü andan itibaren ilk defa Yavuzlaştı. Diri bir sesle âdeta kükredi: "Bizi bunca zamandan berü kiminle bilür idin?" Dedi. Rıfkı gülümsedi." "Haklısın" dedi.
Buse "Aşkım ben gitmeliyim Babam bizi böyle görmemeli" Rıfkı gülümsedi. "Haklısın Baban ilişkimizi böyle öğrenmemeli." Buse odadan dışarı çıkmadan önce Rıfkı'nın dudağına bir öpücük kondururken, kapı açıldı. Odaya gülümseyerek Şevket Komiser girdi. Şevket Komiser Buse ve Rıfkıyı gayet samimi bir şekilde görünce ciddileşti. "Siz burada ne yapıyorsunuz böyle" dedi. Buse irkilerek geri çekilirken, eli masanın üstündeki Vazoya çarptı. Vazo yere düşü ve paramparça oldu. Şevket gülümsedi. "Dua edin odaya ben girdim. Recep Abi girseydi ne olurdu siz düşünün artık." Dedi ve dışarı çıktı.
Rıfkı kahkaha atmaya başladı. Buse olan bitene bir anlam verememişti. Rıfkıya neden gülüyorsun dercesine baktı. Rıfkı" "Şevket Abi aramızdaki ilişkiyi biliyor" dedi. Buse derin bir nefes aldı ve gülümsedi. "Hoşçakal" diyerek odadan dışarı çıktı.
Recep Amir, Buse ve Şevket Komiser merkeze geri döndüler.

Şevket ve misafirleri misafir odasına girer girmez yeni tayin olmuş Emniyet Amiri girdi. Emniyet Amiri 180 cm boylarında, Kaslı ve güçlü bir insandı. Merkeze gelmeden önce saç ve sakal tıraşı olmuştu. Şevket "Hoşgeldiniz Amirim bir isteğiniz mi var?" Emniyet Amiri "Hemen çıkıyoruz Çeşme SK'nin bir futbolcusu intihar etmiş, olay yerine gideceğiz" Şevket sarsılmıştı, Çeşme SK'nin bir oyuncusu daha ölmüştü. Bu bir Cinayet olabilirmiydi. Bu iki ölümün arasında bir bağlantı varmıydı. Şevket Recep Amire bakarak "Recep Abi Ceşme SK'nin 2 futbolcusu öldü. Bu demek oluyor ki". Recep Amir Şevketin sözünü bitirmesine imkan vermeden "Orta da seri bir cinayet var" dedi. Emniyet Amiri Recep Amir ile tokalaştı. Emniyet Amiri "Merhaba ben Mehmet. Bu şubenin yeni Emiyet Amiriyim. Size bir kaç şey söyleyeceğim. Birincisi; Bu işin Cinayet olduğundan nasıl eminsiniz. Ikincisi; Kız henüz ölmedi. Mehmet Amir üçüncüsünü söyleyecekken biraz duraksadı, yutkundu. "Üçüncüsü; benim kızım'da Çeşme SK'de oynuyor. Yabi onun hayatıda tehlikede." Şevket Komiser araya girerek "Bizimkisi sadece bir tahmin. Cinayet olup olmadığından henüz emin değiliz" dedi. Recep Amir "Kızın ölmediğine sevindim. Çabuk Hastaneye gidelim,? Buse "Baba sana bir şey söylemem gerekiyor" diyerek araya girdi. Recep Amir "Söyle kızım" Buse "Baba ben de Çeşme SK'de oynayacağım. Buraya gelmeden önce Van'da Sözleşme imzalamıştık. Size yapacağım sürpriz buydu." Misafir odası ölür bur sessizliğe gömülmüştü. Sessizliği bozan Şevket oldu. Mehmet Amirin elindeki dosyayı işaret ederek "Kızın GBT'sine bakabilirmiyim" dedi. Mehmet Amir dosyayı Şevkete uzattı. "Bahar Özyurtun bir sabıka kaydı yok. Trafik cezası bile almamış. 22 yaşnda yalnız yaşıyor. Şevket gülümseyerek dosyayı Mehmet Amire geri verdi. Mehmet Amir "Şevket sen olay yerine git. Recep Amir ve ben de hasteneye gidelim." Şevket gülümsedi. "Yalnız Receo Abi emekli oldu Amirim." Recep Amir gülümseyerek "Bu olayı aydınlatana kadar size yardım etmemin vir sakıncası yok" dedi.
Buse "ben de eve gideyim artık."
Recep Amir sinirlenmişti. "Şu Orospuçocuğunu yakalamdan yalnız hiçbir yere gidemezsin kızım." Şevket Komiser gülümsedi.
Mehmet Amir ciddi bir şekilde "çıkalım" dedi ve merkezden ayrıldılar.

Şevket olay yerine gittiğinde her yer kanlar içindeydi. Bahar Özyurt 4. Kattan atlamıştı yada atılmıştı. Şevket artık hiçbir şey düşnemiyordu. Kardeşi gibi sevdiği Buse Çeşme SK'ye transfer olmuştu ve artık hayati tehlikesi vardı. Olay yaşandığında Abartmanın Kameralarının bozuk olması ve Bahar Özyurtun Balkondan düştüğünü kimsenin görmemiş olması olayın bir intihar teşebbüsü değilde bir cinayet olduğu ihtimalini güçlendiriyordu. Şevket olay yeri çalışanlarından bilgi almıştı. Bahar Özyurtun atladığı anda elinde bir bıçak vardı. Bu da demek oluyordu ki Bahar kendibi koruma isteği duymuştu. Şevket, bu düşüncelere dalmışken telefonu çaldı. Arayan Mehmet Amir idi. Şevket telefonu açar açmaz Bahar'ın kendine geldiği haberini aldı. Şevket "konuşabilir mi peki." Mehmet Amir "bu gün boyunca dinlenmesi gerekiyormuş ama yarın ifade alırız." Şevket konuşma bittikten sonra telefonu kapattı. Şevket olayın artık bir cinayet teşebbüsü olduğundan emindi.

Recep Amir ve kızı Buse ise markete gittiler. Buse elma alırknen gülümsedi. "Babacım sen merak etme. Ben kendimi o manyaktan korurum" Recep Amir "bu sandığın kadar kolay bir iş değil kızım. Her boks ve Teakwando kursuna gidenlerin yapabileceği bir iş değil. Karşımız profosyonel bir katil var." Buse kararlı görünüyordu. "Sen de bana silah kullanmasını öğretirsin. Recep Amir "Evde konuşuruz, akşama misafir gelecek" Buse meraklanmıştı. "Kim gelecek peki?" Recep Amir "Abi'nin bir arkadaşı. Biz de daha önce hiç görüşmedik . Neyse gevezeliği bırakalımda işimize bakalım."

Katilin şaheserini tamamlamasına çok az kalmıştı. Sırf bu iş için bir kuyumcuya onlarca para harcayarak iğneler yaptırmıştı. Onun bir Altın İğne koleksiyonu vardı. Her gözlerini ve ağzını diktiği kadının iğne ve ipliklerini özel dolabına koyuyordu.
Bu katil kendine Koleksiyoncu diyordu ve işkence yaptığı kızların karnına pilot kalem ile Koleksiyoncu yazıyordu. Koleksiyoncu Cesedi Salonun ortasına taşıdı.  On  tane yeni altın iğne yaptırmıştı. Bu on altın iğneyi de kullandıktan sonra da yakalanmazsa işkence stilini değiştirmeye karar vermişti. Onuncu altın iğne çok büyük ve özeldi. Bu iğne'de altın dışında elmas, ve gümüş'te kullanılmıştı. Koleksiyoncu kadının gözlerini ve ağzını diktikten sonra şaheserini tamamlamıştı. Artık gitme vakti gelmişti.



Koleksiyoncu (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin