Bölüm 4

30 15 2
                                    


Recep Amir uyuya kalmıştı.
Çok kötü, dehşet verici bir rüya görmüştü. Rüyasın'da Mehmet Amir bir yılana dönüşüyor ve yılanın avını sardığı gibi kızı Buse'yi sarıyor, onu sıkarak öldürüyor ve ardından yutuyordu.

Recep Amir gördüğü kabustan hemen sonra uyandı,
Saatine baktı. Sadece dört saat uyuyabilmişti.

Recep Amir'in heryeri tutulmuştu.
Koltuktan kalktı ve banyo'ya gidip güzel bir duş aldı. Banyodan çıktıktıktan sonra mutfağa girdi. Karısı mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Recep Amir "kahvaltı'ya ne hazırlıyorsun hanım?" Hafize Hanım tebessüm etti. "Menemen ve Peynir eritmesi hazırlıyorum" dedi. Buse mutafağa girdi ve Annesi'nin yanağına bir buse kondurdu ve "günaydın Annecim" dedi.

Hafize Hanım sofrayı kurmuştu. Recep Amir ve ailesi güzel bir kahvaltı yaptılar.

Kahvaltıdan sonra Recep Amir'in telefonu çaldı. Arayan Şevket idi.
Recep Amir telefonu açtı. "Efendim Şevket." Şevket "Recep abi dün ki cesedin üzerinde sperm örneğine rastlanmış." Recep Amir çok mutlu olmuştu. Recep Amir "bu haber bu gün duyduğum en güzel haber. Tamam, ben merkeze geliyorum" dedi.


Recep Amir ve diğerleri toplantı odasındaydı. Mehmet Amir "elimizde bir şüpheli var mı? Şevket "hayır Amirim" diyerek cevap verdi. Recep Amir laf arasına atlayarak "Hayır var, Çeşme SK'nin en büyük rakibi kim" dedi. Rıfkı'da tıpkı Recep Amir gibi düşünüyordu. Çeşme SK ile ilgili bir sürü araştırma yapmıştı. Rıfkı "İzmir Büyük Şehir Belediye Spor Klübü" dedi.
Recep Amir "İzmir BŞB'nin bütün futbolcuları, teknik sorumluları, baßkanı ve çaycısına kadar herkesi sorgulayalım" diyerek ortaya bir öneri attı. Şevket "katilin İzmir BŞB takımından olduğunu nereden biliyoruz." Başka şansımız yok. İşin bir bölümünden başlamalıyız" diyerek kücümseyici bir gülüseme takındı.

Mehmet Amir "balkondan atılan kız ile hiç kimse konuştumu" diye sordu. Oda da kimse konuşmayınca bir sessizlik oluştu.
Bu arada Rıfkı odaya girdi.
Rıfkı " balkondan atılan kız hiçbir şey hatırlamıyor" diyerek konuya girdi. Recep Amir "nasıl hiçbir şey hatırlamıyor?" Rıfkının bu olaylara canı sıkılmıştı. "Hiçbir şey hatırlamıyor abi işte. Balkondan yere düştüğü zaman kafasını zemine çarpmış. Doktorların söylediğine göre yaşaması bile mucizeymiş." Mehmet Amir "Allah kahretsin! O katili bulacağız, o orospuçocuğunu istiyorum" diyerek âdeta kükredi.

Ardından Rıfkı "işin tuhaf yanı kiz sadece Annesini hatırlıyor" dedi. Recep Amir "ailesine haber verildi mi?" Şevket hiç iyi görünmüyordu. Gözlerini ovuşturarak "verildi ama iç açıcı olmayan bir konu daha var. Kızın annesi üç sene önce vefat etmiş. Anlayacağınız bu kız Annesinin yaşadığını sanıyor" dedi. Recep Amir olayların sarpasarmasına sinirlenmişti. "Ben kızın Babası ile konuşurum." Mehmet Amir "maktulün ismini bilmek isterseniz Emel, Emel İplikçi."
Rıfkı "şu işkence yapılan kız bu mu?" Mehmet Amir "evet o kız" diyerek cevap verdi. Recep Amir "o kızın ailesine haber verildi mi?" Şevket "evet abi haber verildi." Mehmet Amir "tamam, şu Bahar Özyurt'un hatırlaması için doktorlar elinden geleni yapsın" dedi ve toplantıyı bitirdi.

Recep Amir toplantı bittikten sonra Bahar Özyurt'un Babası ile konuşmaya gitti. Rıfkı ise Emel Iplikçi'nin ailesi ile konuşmaya gitmişti.

Recep Amir "eşiniz üç sene önce vefat etmiş başınız sağolsun." Bahar Özyurt'un babası üzgün bir şekilde "dostlar sağolsun" dedi. Recep Amir "adınızı sormayı unuttum." Bahar Özyurt'un babası "benim adım Ahmet, Ahmet Özyurt. Zamanında Ceşme SK'nin teknik direktörüydüm." Recep Amir şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı. "Çeşme SK'nin teknik direktörüydünüz" diye tekrarladı. Ahmet Özyurt "evet" dedi. Recep Amir "eşiniz nasıl öldürüldü." Ahmet Özyurt sinirlenmişti."siz bunu benden daha iyi bilirsiniz. Eşimin nasıl öldürüldüğü, katilin nasıl bulunamadığı, elini kolunu sallayarak dışarıda dolaştığı arşivlerinizde mevcuttur" dedi ve ağlamaya başladı. Recep Amir teselli etmek istercesine elini omzuna koydu. Recep Amir "Ahmet bey katili bulmamıza yardımcı olun. Çeşme SK'den iki kişi öldü ve kızınız da şans eseri kurtuldu. Bize yardım edin ki katili yakalayabilelim." Ahmet Özyurt çaresiz bir şekilde "tamam, anlatacağım" dedi ve anlatmaya başladı. "O gün takımın antremanı vardı ve ben sabah erkenden evden çıktım." Recep Amir araya girerek "eve geç mi geldiniz?" Diye sordu. Ahmet Özyurt "evet, çok iyi hatırlıyorum. Eve akşam onbir de gelmiştim. Salona girdiğimde eşim salonun ortasında yatıyordu" dedi ve tekrar ağlamaya başladı. Recep Amir teskin edici bir sesle "anlatın Ahmet bey" dedi. Ahmet "karımın göğüsleri kesilmiş, vajinasına bıçak gibi bir alet ile çarpı işareti atılmış ve gözleriyle ağzı dikilmişti." Recep Amir istediği bilgileri almıştı. "Tamam istediğim bilgileri öğrendim.Çok teşekkür ederim." Ahmet "ben de size yardım etmek istiyorum. O orospuçocuğu ile ilgili her bilgiti istiyorum." Recep Amir "operasyonun selameti için bu bilgileri ekipten başkasının bilmemesi gerekiyor." Ahmet "ben sır tutmasını bilirim siz merak etmeyin." Recep Amir "operasyonu yöneten Mehmet Amir. Bdn emekli oldum. Siz Mehmet Amirden izin isteyin." Ahmet "tamam, görüşürüz" dedi ve sorgulama bitti.

Rıfkı ise o saatlerde Emel İplikç'nin ailesiyle görüşmüştü. Emelin annesi morga girmeye cesaret edememişti.  Sadece babası Emelin cesedini teşhis etmişti.

Emel İplikç'nin cesedi teşhis edildikten sonra Rıfkı doktorlardan cinayetin nasıl işlendiği, hangi aletle, nasıl işkence yapıldığıyla ilgili bilgi almıştı.

Maltulün göğüsleri kasap bıçağına benzer bir bıçak ile kesilmiş, vajinasına neştere benzer bir alet ile çarpı işareti çizilmişti. Rıfkı, doktor söylediğinde fark etmişti. Maktulün göğüsleri olay yerinde bulunamamıştı. Rıfkı Mehmet Amiri arayarak bir toplantı istedi.

Mehmet Amir "bizi neden yeniden toplantıya çağırdın Rıfkı." Rıfkı "Amirim elime yeni ipucu geçti." Recep Amir meraklanmıştı. "Bulduğun yeni ipucu ne?" Rıfkı "olay yerinde maktulun göğüsleri bulunamamış." Recep Amir "bu orospuçocuğu kestiği göğüsleri kendine ödül olarak alıyor demek ki." Şevket "yani koleksiyoncu  bir katilin peşindeyiz öyle mi?" Mehmet Amir "evet" dedi ve toplantıyı bitirdi.

Recep Amir toplantıdan sonra direkt olarak evine gitti.

Hafize Hanım sofrayı kurmuştu.
Recep Amir "benim iştahım yok hanım" diyerek yatağına yattı ve uyudu.

Recep Amir yine kötü bir kabus görmüştü. Katil kendisini bir koltuğa bağlamıştı. Katil Recep Amir'in meme uçlarını kesiyordu.
Recep Amir katilin yüzünü görmeyi çok istiyordu. Fakat




Koleksiyoncu (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin