Soytarı giyinimli adam ile beraber kitaplığın yanındaki tahta kapıdan geçerek terasa geçiş yaptık. Teras çok genişti ve odaya göre burası fazla dağınık sayılmazdı. Teras girişinin yanındaki geniş koltuğa oturduk. Söze ilk o başladı. "Prenses giyimimden ve odamdan anlaşıldığı gibi ismim Soytarı bu şatonun sahibiyim. Senle önceden tanışıklığımız var ama sen çok küçük olduğun için hatırlayamazsın. Şimdi sana her şeyi anlatacağım prenses ve sen bana yardım edeceksin.Ama Ben sana anlatırken soru sorma söyleyeceklerim bittikten sonra sorularını sorarsın. Sana anlatacaklarımı değişik bulabilirsin prenses ama bunların gerçekçiliğinden şüphe etmemelisin.
Prenses sen kraliçe Sophia'nın kızısın ve ben de Sophia'nın hizmetkarıyım. Baban yani kral Ragnar anneni ihanetle suçladı onu kraliyet şatosundan sürgün etti ve tabi karnında da seninle. Annenle işte o zaman tanıştım. Çaresizdi yardıma ihtiyacı vardı ve karnındaki bebeğin aslında bir mucize olduğunu, özel olduğunu iddia ediyordu başta buna inanmak güç gibi gelmişti taki sen doğana kadar.
Sadece bu kadar yayınlayabildim
Devamı yakında. Umarım beğenirsiniz. Bu aralar bölüm yazamadım ama sonraki bölüm çok uzun olacak.
#yorumlamayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen.Seviliyorsunuz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH KORUYUCULARI #Saf Aşk#
FantasyBelki bir hikayeyi kurtarmak için sadece bir çift bakışa ihtiyacın vardır... #Kapak tasarımı @medusa_549'a aittir