İlk defa başıma böyle bir şey geliyordu.
Belkide en başa dönersek dışarı çıkmamalıydım o zaman maçı da izlemezdim yada bu kabadayı beni zorla kolumdan sürükleyip uçurumun kenarına getirmezdi ve bende soğuktan donmak zorunda kalmazdı ve daha bir çok şey gibi şuan onun arabasında olmak bile iyi değildi. Nasıl biriydi nelerle ilgilenir ne yapar hiç bilmiyorken her an düşüncelerimi okuyacakmış gibi ara ara bana bakışlarını yakalıyorum ama ona bakmaya niyetim yoktu sonuçta bir kıza bu kadar sert davranılmazdı.
Saat kaçtı bu saatte beni nereye götürüyordu kim bilir??
Derin: beni nereye götürüyorsun!
Cevap vermedi.
Derin: sana diyorum beni ciddiye alsan iyi edersin.
Arda : başımı ağrıtıyorsun
Derin: ne ?
Şaka mı bu beni gercekten ciddiye almıyor. Yanlış kıza çarptın oğlum sen!
Derin : dur dur arabayı!
Bu çocuğun beni görmezden gelmesine artık katlanamayacağım
Derin: dur dur dedim.
Hala tepki vermiyordu.
Peki sen bilirsin buna seni pişman edeyim de gör!
Arabanın koluna dogru uzandım ve kapıyı açtım. Öfkeyle bana döndü.
Arda : kapat şu kapıyı ölmek mi istiyorsun sen!
Derin : sana arabayı dur dur demiştim
Ani bir fren yaptı allahtan kemerim takılıydı. Aslında kapıyı açarken gerçekten arabadan inmeyi düşünmedim sadece beni ciddiye alsın diye küçük bir oyun oynadım.
Bana baktı . Anlamamıştım.
Derin: neden bana öyle bakıyorsun?
Arda : hadi in
Derin: ne
Arda : arabayı durdurma mı söylemiştin hadi in in de artık senden kurtulayım
Bu saatte burada tek başıma nasıl eve giderdim .
Arda : hadi inmek istemiyor muydun ? Ölmeyi bile göze almıştın ya
Ama ben gercekten yapmamıştım ki
Derin : ciddi misin?
Arda : hadi
Derin: ineyim yani
Arda bana kapıyı gösterdi.
Bir şey bulmam lazım dı.
Derin : bari evimin önüne bıraksaydın
Bunu o kadar sessiz söylemiştim ki
Arda : vaz geçtin galiba
Derin : şey burası fazlasıyla ıssızda beni en azından durağa falan bıraksan
Arda : hayır burda durmak istedin burda ineceksin!
Derin : hadi ama beni ciddiye al diye yaptım bu saatte burada ne yapabilirim tek başıma
Arda : inmiyorsun yani?
Derin: şaka mısın sen ya!
Arda: bir şey mi dedin
Derin : yo kendi kendime konuşuyorum
Arda : eğer bir daha sesin çıkarsa seni ormana götürür orada bırakırım arkama bile bakmam !
Bu çocuk gercekten odun dediklerimi tersten dinliyor galiba anlamıyorum.
Nereye gidiyorduk bari onu söyleseydi karanlıktan pekte bir şey anlayamıyordum. Saat 1 olmuştu ve telefonum melis de kalmıştı kesin endişelenmiştir.
Gözlerim yavaşca kapanıyordu aslında uyumamalıydım ama dayanamadım ve teslim oldum..Araba durdu ve hafif uykumdan bir anda uyandım.
Kapımı açtı.
Arda : in
Burası da neresiydi böyle
Derin : geldik mi?
Yürümeye başladı. Ben arabadan indim ve etrafı incelemeye başladım bir taraftan da onu takip ediyordum .
Burda tüm şehri görebiliyordum ve etraf o kadar güzeldi ki beni iki katlı dublex bir eve getirdi. Heryer yeşillik evin önünde küçük salıncak daha bir çok şey burası mükemmel gözüküyordu. İçeriye girdi . Tereddütte kalmama rağmen peşinde gittim . Beni buraya neden getirmişti.
Burada bir şömine vardı. Önünde küçük minderler etrafta eskitme eşyalar kitaplar gerçekten kitap mı okuyordu yoksa süs olarak mı anlamamıştım. Üst katta ne vardı bilmiyorum ama burası çok güzeldi.
Burda tek mi yaşıyordu.
Derin : beni neden buraya getirdin?
Bu sessizliği anlamıyorum
Derin: yeter artık ben kukla değilim tamam mı neden beni buraya getirdin! Ayrıca burağa öyle davranman da neydi oyunu kurallarına göre oynamıyorsun!
Arda : kes artık sana yeterince tahammül ettim.
Derin: beni zorla buraya getiren sensin farkında mısın! Bana tahammül etmek zorunda değilsin!
Arda : şimdi beni iyi dinle ! Aslında kız olmasan yada başka biri sana neler yapabilirdim bilemiyorum kimse bana müdahale edemez oyunun kurallarını ben kurarım buna sen karışamazsın !
Derin : e ne yapacaksın bana ! Yine olsa yine karışırım söyle ne yapacaksın !
Arda üzerime doğru yürüdü. Bende geriye doğru gözlerinde tuhaf bir öfke vardı .taki ben duvara çarpana kadar üzerime yürümüştü. Son duraktı bakakaldım . Uzun bakışmamız dan sonra duvara bir yumruk atıp gitti.
Kalbim yerinden çıkacaktı resmen neden böyle bir şey yaptı ki aklım çıktı bir an şimdi koskoca evde tek başımaydım ve kafamda bir dünya soru vardı bu saatte yolu bulup eve de dönemezdim en iyisi uyumaktı ve sabah o gelmeden gitmekti üst katta ne vardı acaba hayır merak etmiyorum oraya giremem o yokken belkide bakmalıyım sonunda merakıma yenik düşüp yukarıya çıktım burası daha güzeldi kocaman bir yatak etrafta fotograflar küçük bir balkonu bile vardı ve burdan tüm şehir ayaklarımın altındaydı sanki hafif esen rüzgar saçlarımı savuruyordu ve balkonun camını kapattım resimlere baktım resimler çok tatlıydı küçük bir oğlan ve sanırım annesi bu onun küçüklüğü olmalı fazla kurcalamasam daha iyi olur diye düşündüm ve bi battaniye ve yastık aldım burası o kokuyordu resmen ne zaman kokusunu içime çekmiştim ki ama o kokuyordu bu aklımı kurcalamasın diye hemen konuyu kapattım ve aşağı ya indim geniş le koltuğa uzandım .
Tavanı incelerken aklımdan bi dolu sorular vardı beni buraya getirmesi çok saçmaydı ama göründüğü gibi biri olmadığını fark ettim o çok farklıydı derken kendimi uykuya teslim ettim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-KOYUKAHVE-
ChickLitBir erkeğin yumruğundan daha serttir bir kadının son sözü: Çünkü biri dişlerini döker, diğeri düşlerini..