Odanın serinliği beni titretti . Gözlerimi açtığım da penceremin açık olduğunu fark ettim oda buz gibi olmuştu bazen o kadar deli yatıyorum ki battaniye mi üzerimde bulamadım bir an korktum sonra yere düştüğünü fark ettim saat kaçtı da ben böyle sersemlemiştim. Saatte baktım çok erken uyanmışım saat sabahın 5 şiydi. Yataktan yavaşca kalktım üzerime kalın bir hırka giydim ve pencereye dogru ilerledim ben bu camı ne zaman açtığı mı hatırlayamadım bu aralar unutkanlık başladı galiba ben de doğru düzgün yemek yemediğimden beynim çalışmıyordu..
Boş sokağa baktım öylece etraf karanlıktı henüz gün aymamıştı camı kapatıp yatağıma geri döndüm . Yatağa uzandım ..
Aklıma burak geldi iyi miydi acaba
Peki ya arda onun derdi neydi hayatıma ne kadar çabuk girdiler neyse bunları düşünmek istemiyorum kafamı yastığa gömüp uykuya daldım..Çalan alarmın sesiyle derin uykumdan uyandım. Üzerimi değiştirip evden çıktım annem çoktan çıkmıştı ve tek başıma kahvaltıya yapmayı sevmezdim o yüzden direk okula gitmeye karar verdim . Okula dogru yürüyordum acaba burak gelmiş miydi okulun kapısından içeri girdim ve sınıfa dogru ilerledim içeri girdim etrafı yokladım ama burak yoktu dersin başlamasına daha vardı ama gelmeyecekti galiba çantamı sıraya koydum ve sınıftan çıkarken arkamı dönmemle korkmam bi oldu.
Dona kalmıştım .
Burak : ne o korktun mu
Derin: gelmişsin
Burak : neden gelmiyim ki
Derin: ben düşündüm ki ...
Burak : korkak mıyım ben
Burağın sinirlendiğini anlamıştım yüz kasları gerilmişti.
Burak : sadece şanslı günündeydi bunu onun yanına bırakmayacağım o beni daha tanımıyor.
Derin: iyi misin?
Burak : asıl sen nasılsın seni çok merak ettim o sana bir şey yaptı mı!
Derin:yok hayır
Burak : seni koruyamadım !
Derin: bir şey olmadı o bana zarar vermez
Burak: bu kadar emin olma neyse bunları burda konuşmaya gerek yok hadi gidelim
Derin: nereye
Burak : bilmiyorum gidelim işte
Derin:ama devamsızlığımm..
Burak : hadi ama
Burak çantamı alıp diğer eliylede elimi sıkıca tuttu. Bu aralar habire sürükleniyordum. Hızlıca okuldan çıktık pek doğru olmasada herkez aramızda birşeyler olduğunu düşünüyordu el ele tutuşan biri başka nasıl açıklanırdı ki ...Bisiklet mi?
Beni bisikletle mi kaçıracaktı?
Burak: hadi bakalım
Derin : yani ciddimisin?
Burak: her zaman
Derin: motorla falan gelmeni beklerdim kötü çocuklar öyle yapar
Burak hafifce tebessüm etti.
Burak : hadi atla artık gidelim..
Ne değişik çocuktu bu böyle
Arkasına geçtim . Endişeliydim..
Derin: daha önce arkadanda biri varken kullandın mı ?
Burak : ne o korktun mu? Yoksa senden önce biri olup olmadığını mı merak ettin?
Derin: ne?
Beni fena utandırmıştı.
Derin: saçmalama tabikide düşmek istemiyorum tek sebep bu!
Burak : hadi güven bana
Bisiklete bindim ve ona sıkıca tutundum .
Derin : beni düşürürsen bunu yanına bırakmam
Burak gülüyordu . Aslında burağın çocuk yönünü keşfetmiştim göründüğü gibi değildi aslında kimse göründüğü gibi değildi burda .
Burak pedalları çevirmeye başlamıştı derken hızlanmıştık kendimi esen rüzgara bırakmıştım bir ara kollarımı bile açtım sonra düşmekten korkum tekrar sarıldım burakla eğlene biliyordum okuldaki herkez korksa da bu halini bir tek ben biliyordum buda beni baya eğlendirmişti.
Bisikletle ağaçların arasından geçiyorduk yapraklar dökülüyordu ve ben mutluydum sonra göl kenarına geldik ve cimene uzandık .
Burak : bayağı ağırmışsın
Derin : ne !hiçte bile
Ona hafifçe vurdum
Burak tebessüm etmişti
Derin : burası ne guzel bir yermiş
Burak : öyledir kaçmak için en ideal yer
Derin: neyden kaçmak için?
Burak : bilmem herşey hayattan yaşamaktan okuldan evden herşeyden.
Derin : merti tanıyor musun?
Burak gerilmişti.
Burak : ondan uzak dur
Derin : neden?
Burak : o sana göre biri değil bunu az çok fark etmiş olman lazım
Derin: ben sadece merak ettim ...
Burak sözümü kesti.
Burak : etme! hadi ama kafamı ütüleme
Burak gözlerini kapattı.
Derin : uyuyacak mısın yoksa?
Burak : denemelisin bence
Derin: sorularımdan kaçıyorsun?
Burak : bak seninle vakit geçirmek için buraya geldim ve sen bana o çocuktan bahsediyorsun!
Derin: bana bağırma!
Burak: peki kalk
Derin : neden ?
Burak : geri dönüyoruz!
Derin: çocuk musun sen tamam ondan bahsetmeyeceğim.
Burak : emin misin?
Derin: tamam sustum
Burak emin olunca kafasını kucağıma yatırdı. Biraz gerilmiştim.
Burak: biraz böyle kalalım .
Derin : ama ..
Burak : şş konuşmak yok.
Susmuştum peki öyle olsundu gözlerini kapatmış ne kadar da masum yatıyordu mertle aralarında büyük bir olay var kesin yoksa kız meselesi mi yoksa ikiside aynı kişiye mi aşık oldu başka ne olabilir ki of yine çok düşünmüştüm. Etrafı incelemeye başladım ..
2 saattir burdaydık ve o gerçekten uyumuştu. Nasıl uyuyabildiğini anlamıyordum. Ben kendi kendime homurdanırken o daha yeni uyanıyordu.
Derin: bir an hiç uyanmayacaksın sanmıştım .
Burak : hayyatım da hiç bu kadar rahat uyuduğumu hatırlamıyorum ilk defa huzurla uyudum .
Bunları gözümün içine bakarak söylemişti ve o an onun da sırları olduğunu bir kez daha anlamıştım .
Derin : artık gitsek mi?
Burak : tabi gidelim
Derin : buraya sık mı gelirsin?
Burak:evet burası bana özel
Bisiklete binip geri dönüyorduk ve ben bugün kafeye gidecektim.
Ondan beni kafeye bırakmasını istedim.
Kapıya gelmiştik ve ben bisikletten indim .
Derin:bu gün için saol
Burak:bunu her zamn yapalım.
Derin : neden olmasın . Şey artık gitsem iyi olur.
Burak: peki
Burak yavaşça bana yaklaştı ne yaptığını anlayamamıştım beni öpmeye kalkıştığını fark edince hemen geri çekildim ve elimle onu durdurdum.
Derin: sen..
Burak : derin ben ...
Derin: gitsem iyi olucak
Burağı orada bırakıp kafeye girdim neyseki beni öpmesine izin vermedim neden böyle bir şey yaptı ki şimdi sıcak basmıştı bir an konuşmasına fırsat vermeden uzaklaşmıştım ondan .
İçeri girdim ve herzaman ki kalabalık vardı içeride mutfağa geçip garson önlüğü mü giydim aklımda hala burağın yapmaya çalıştığı şey vardı ah ahmak kafam çok safım yoksa benden faydalanmak mı istedi yok canım abarttım galiba neyse düşünmek yoruyordu beni hızlıca işimin başına döndüm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-KOYUKAHVE-
ChickLitBir erkeğin yumruğundan daha serttir bir kadının son sözü: Çünkü biri dişlerini döker, diğeri düşlerini..